banner564

Aman haaaaa

  Kıbrıslı liderler aylarca görüşme yaptı...
  Öncelikle ilk dört başlık ele alındı...
  Yönetim ve Güç Paylaşımı, Avrupa Birliği, Ekonomi ve Mülkiyet başlıkları ele alındıktan sonra, en kritik iki başlıktan biri olan toprak konusuna geçildi...
  Ne var ki; ilk 4 başlık üzerindeki müzakerelerde Rum tarafı tüm isteklerini elde ederken, Kıbrıs Türk tarafı için ‘olmazsa olmaz’ olan ‘Dönüşümlü Başkanlık’ başka bahara ertelendi...
  Rum lideri, Kıbrıslı Türklerin gerek Kıbrıs içinde, gerekse yurt dışında istihdam edilebilmelerinin önüne takoz koymak amacıyla, KKTC üniversiteleri tarafından verilen diplomaların tanınmasını da kabul etmedi...
  Dönüşümlü Başkanlık ve diplomaların tanınması, Kıbrıslı Türkler açısından hayati önem taşıdığı halde; Rum tarafı bunları kabul etmeden toprak konusuna geçilmesinin ne büyük hata olduğunu bugün tartışmayalım...
  Ama üniversitelerimizin sessizliğini ve tepkisizliğini irdelemeliyiz...
  Geçmiş yıllarda YÖK, bazı bölümlere ‘denklik vermediği’ gerekçesiyle siyah cübbeli hocalar hem Lefkoşa, hem de Ankara sokaklarında yürüyüşe geçmişlerdi...
  Şimdi Rum liderliği “Sizin diplomaları kabul etmiyoruz” diyor, ama hiç kimse ses çıkarmıyor...
  Anlaşılır gibi değildir...

Onlar da iflas eder
 
  Halbuki; KKTC üniversiteleri tarafından verilen diplomaların tanınmaması, sadece bu üniversitelerden mezun olanların sorunu değildir...
  Aynı zamanda üniversite sahipleri ve KKTC ekonomisi için de çok ağır bir darbedir...
  Üniversitelerimizin denetim altına alınması, İngilizce dilinin şart koşulması, eğitim kalitesinin yükseltilmesi elbette gerklidir...
  Bunu bizler de savunuyoruz...
  Sözde İngilizce ağırlıklı eğitim veren üniversitelerimizden mezun olan gençlerin büyük bir çoğunluğunun iki kelimeyi bir araya getirememesi ve yabancılara derdini anlatamayacak durumda olması hepimizin üzüntüsüdür...
  Fakat, bu üniversiteler tarafından verilen diplomaların tanınmaması halinde, iki gün önce “Çözümün tam da zamanı” diyerek parti bayraklarıyla sokaklara dökülen gençlerin, olası bir çözümden sonra ‘eğer kabul ederlerse’ Athianidis veya Alpha marketlerinde raf temizleyicisi veya depolarda bekçi münhallerine başvurabileceklerini bir yerlere not etmekte fayda vardır...

İlgisiz ve tepkisiz
 
  Müzakerelerin başından beri, Kıbrıs Türk toplumunun önemli kuruluşlarının ilgisizliği ve tepkisizliği, peşinen ‘mağlubiyeti’ ve ‘teslimiyeti’ kabul etmek değil midir?..
  Ticaret ve Sanayi Odaları daha yolun başında ‘tavla teslim’ misali ‘çözüme’ güçlü destek verdi...
  Ama “Şunlar olmazsa olmazımızdır” diye bir şartları olmadı...
  Olmuşsa da bunları gür bir sesle gündemde tutmadılar...
  Herkes kendi günlük işleriyle uğraşmayı, ufacık şahsi hesaplara göre tavır almayı tercih etti...
  Şimdiki durumda üniversitelerimiz de öyle...
  N’oldu hocaların cübbelerine?..
  Yoksa onlar da mı “aman ha” pozisyonuna geçirildi...
  Şükürler olsun Allah’a...
  Şükürler olsun ‘aydın’ hocalarımıza ve onları yetiştiren eğitim kurumlarımıza...
  Aman ha sakın ses çıkarmayın...
  Sinip, bekleyin bakalım n’olacak...
  Aman haaaaaaa....
  Aman haaaaaaaaaaaaa...
YORUM EKLE
YORUMLAR
Caner yolga
Caner yolga - 8 yıl Önce

Melike Demirağın "uyu bebek uyu " şarkısını dinliyorlar herhalde

banner471

banner473