banner564

Alkışlar onlar için

  Kıbrıs’ın geleceğini şekillendiren toplantılar yapılıyor...
  Bunların birçoğunu Rum basınından öğreniyoruz...
  IMF ve Dünya Bankası yetkilileri, çözüm sonrasında ‘tek ekonomi’ için projeler üretiyor...
  Rumlar bunları ciddi ciddi tartışıyor...
  Rum Maliye Bakanı Yeorgiadis, daha iki gün önce yaptığı açıklamada ‘birleşik ekonominin’ birçok açıdan avantajlar sağlayacağını söyledi...
  Ama hangi tarafın avantajlı çıkacağına değinmedi...
  Bizde kan ağlayan bir narenciye sektörü var...
  Ve hastalıklarla boğuşan hayvancılar... 
  Bunun dışında ‘ekonomik güç’ olarak konuşabileceğimiz turizm vardır...
  Olası bir çözüm sonrasında narenciye üreticimiz kalır mı?..
  Hele Güzelyurt’un iade edilmesi halinde bu sektörden karın doyuranların durumu ne olacak?..
  Evet; Rumlar daha çok narenciye üretip, daha çok satacak...
  Ama Güzelyurt’tan ayrılan Türkler ne yapacak?..
  Bunlar henüz bilinmeyenler...
  Hastalıklarla boğuşan, ürün bedelini zamanında alamayan hayvancılarımız, güçlü bir Rum ekonomisi karşısında nasıl ayakta duracak?..
  Üstelik güneyde et fiyatları bizden daha ucuz...
  Üstelik güneyde et ithali serbest...
  Geriye ne kalır?..
  Turizm sektörü...
  Çözüm sonrasında iki ayrı havaalanı olacağı ve Ercan’ın çalışacağı belirtiliyor...
  Eğer, kuzeye gelecek Türk turistler için sınırlama konmazsa...
  Doğrudan uçuşlar da başlarsa, o zaman bu sektörün daha da güçlenmesi olasıdır...
  Ne var ki; tahminler üzerine görüş belirtemeyiz...
  Sektör temsilcileri ile ciddi görüşmelerin yapılması ve ortaya çıkacak sonucun müzakerelerde tartışılması gerekiyor...
  Çözüm olmaması halinde ise, turizmin ayakta durabilmesi için özellikle THY’nin daha çok noktadan, adaya daha çok sefer düzenlemesi şarttır...

Bizde gündem farklı
  Tüm bu hususlarda fikir üretmesi ve halkımızın geleceğini güvence altına alması gerekenler ne yazık ki; başka konularla uğraşıyorlar...
  KKTC’nin gündeminde henüz çözüm sonrasındaki ekonomi ve sosyal yaşam yoktur...
  KKTC’nin gündeminde çözümsüzlüğün devam etmesi halinde ne tür adımların atılacağına ilişkin bir proje de yoktur...
  Peki ne vardır?..
  Silahlı, bıçaklı ve sopalı hesaplaşmalar...
  Kundaklamalar...
  Kürtaj skandalı...
  Su ve protokol meselesi...
  Ölümlü trafik kazaları...
  Uyuşturucu patlaması...
  Bunlara bir de Meclis Tiyatrosu eklendi...
  Salonda seyirci yok...
  Oyuncuların çok büyük bir kısmı kuliste kahve içmede veya özel işlerini yürütmekte...
  Yine de mikrofonu kapan ağzına geleni söylüyor...
  Peki neden böyle?..
  Devlet televizyonunun kamerası orda olduğu için...
  Salon boş olsa bile...
  Trajikomik oyun sahnede
  Alkışlar onlar için...
YORUM EKLE
YORUMLAR
Emel Murat
Emel Murat - 9 yıl Önce

Yazdıklarınıza katılıyorum
Kaleminize sağlık

banner608

banner474