Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı’nın önerisi gerek zamanlama, gerekse içerik bakımından çok önemlidir.
Zamanlama bakımından belirsizliğin ve Orta Doğu’da önemli bir siyasi yeniden şekillenme olduğu dönemde, bu önerinin yapılması yerinde olmuştur.
 “ Kıbrıs Cumhuriyeti” Dışişleri Bakanı Sayın Kasulides'in Suudi Arabistan ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, Orta Doğu’da yeni bir eksen oluşacağını, bunun bir tarafında İsrail ve Suudi Arabistan’la ABD ve kendilerinin yer alacağını, öteki tarafta da İran, Türkiye ve diğerlerinin bulunacağını söyledi.
Dolayısı ile Kıbrıs sorununu bu iki kampın çatışması arasına sıkıştırmak istediğini açıkladı. Bu bakımdan Kıbrıs sorununun çözümüne dönük müzakerelerin, BM Genel Sekreteri Sayın Guterres'in sunduğu göstergelerin stratejik belge olarak kabul edilip, başlaması önerisi;  bu oyun denkleminde esasa dair bir yeni zemine yol açması bakımından zamanlama olarak önemlidir.
Bu öneri, eldeki tüm imkânlarla uluslararası alana taşınmalıdır. 
Ancak bu yetmiyor. 
Bununla bağlantılı, yeni önerileri eş zamanlı gündeme getirmek gerekir. Bunlarda esas görüşme sürecinin başlaması için Guterres göstergelerinin stratejik ortak belge haline dönmesi girişimine ilave yeni Güven Artırıcı Önlemleri de kapsamalıdır.
Bunlardan biri de Maraş’ın açılmasına bağlantılı olarak, iki tarafın Turizm alanındaki işbirliğini artırıcı, en azından bu alanda akıl dışı uygulamaları gidermek üzerine yoğunlaşmalıdır.
Örneğin Güneydeki bağnazlar,  son derece akıl dışı bir uygulamayı artırmış bulunmaktadır. Rusya gibi memleketlerden “ Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” o ülkedeki Büyükelçiliğinden vize alarak, Larnaka üzerinden Kuzeye gelmek isteyen Turistleri dahi adaya geldiklerinde geri yollamaya başlamışlardır.
Kıbrıs Rum basınında dahi bu akıl almaz uygulamaya dönük eleştiriler, yazılar çıkmasına karşın, bu çağdışı uygulama devam etmektedir.
Bu uygulama Cumhurbaşkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve turizm alanındaki tüm sivil örgütler ve siyasi partiler tarafından dikkatli bir şekilde ele alınmalıdır. Çünkü bu çözüm iklimine zarar vermektedir.
 Bu ve benzeri konuları Cumhurbaşkanlığı Guterres Belgesine dayalı stratejik antlaşma önerisi ile birlikte, BM, AB ve Başta Rusya, ABD ve İngiltere olmak üzere BM Güvenlik Konseyinin tüm üyelerine mektup, belge ve görüşme ile aktarmalıdır.
Bizim çözümün tarafı olduğumuz vurgusu ile birlikte Güven Artırıcı Önlemler konusuna da duyarlı olduğumuz ortaya konmalıdır.
Hele Sayın Kasulides’in, son Suudi Arabistan ziyaretinde Rusya ve İran’a endeksli ayrı eksen tarafı olmaya dönük tavrını dikkate alarak, Kuzeye geçmek isteyen Rusya vatandaşlarına dönük olarak Güneydeki bağnazların yaptığı bu akıl dışı tavrı, bu iki ülkeye iyice anlatmak gerekir.
Bu arada KKTC Hükümeti, Türkiye ile görüşüp, THY'nin Tahran- Ercan destinasyonun turizm ve benzeri alanlarda devreye girmesi için girişim başlatmalıdır. Carter seferler dahil bu destinasyon yaşama geçmelidir.
Güneydeki bağnaz anlayışın Kıbrıs Cumhuriyeti Başsavcılığının, vizeli Rus Turistleri ve diğerlerini geri yollanmasının hukuki olmadığı görüşüne karşın, bu uygulamaya devam etmesini, tüm düzeylerde eleştirmeliyiz. Çünkü bu uygulamalar, çözüm iklimine zarar vermektedir. 
Cumhurbaşkanı Akıncı, Hükümet, Meclis, siyasi partiler, medya ve sivil toplum, Cumhurbaşkanının bu önerisine destek olurken, bunun diğer Güven Artırıcı Önlemlerle birlikte bütünleşmesi için görüş ve öneri üretmelidir.
Evet, Larnaka'ya gelen insanların Kuzeye geçmesinin engellenmesi, Yeşil Hat Tüzüğünün taşıdığı ruha da aykırıdır. Federal Çözüm iklimine de olumsuz etki yapmaktadır. Bu konu üzerinde daha fazla durmak herkesin görevi olmalıdır. 
Çözüm yalnızca sloganlarla gelmez. 
Yaşamın her alanında çözüm iklimine zarar veren uygulamaların tümüne, ana dili ne isterse olsun çözüm isteyen herkesin karşı çıkması ile çözüm yol alır.
Bu konuda Kıbrıs Türk Barış güçleri, Ayinler ve Güneyden Kuzeye yollanan gıda yardımlarına konan akıl dışı yasaklar ve gümrük uygulamasına kararlılıkla karşı çıkmaları ile samimiyetlerini gösterdi. 
Şimdi Larnaka’dan Kuzeye gelmek isteyen Rusya ve diğer ülke vatandaşlarına, Güneydeki bağnazların uyguladığı bu, akıl dışı uygulamaya, ana dili ne isterse olsun, çözüm isteyen herkes karşı çıkmalıdır. Bu böyle geliştikçe insanlar arasında güven artacaktır.