banner564

Adaylardan beklenen

   Toplum olarak çok kritik bir süreçten geçiyoruz...
   Bir tarafta sırtını devlete dayayan ve bu şekilde maaşını garantiye alanlar...
   Diğer tarafta işsiz, parasız insanlar...
   Bir tarafta bu ülkenin düzelmesi ve insanların ‘birçok sorundan’ kurtulması için çırpınanlar...
   Diğer tarafta, saldırganlar, iftiracılar, kötülük için uğraşanlar ve gerçeklerden kaçanlar...
   Bu ülkede sorun mu vardır?..
   Evet; hem de çok...
   Bir taraftan Anamur’dan gelecek su ile ülke topraklarının yeşereceğini söylüyoruz...
   Diğer yandan dünya çapındaki uzmanlardan ‘ürküten’ uyarılar alıyoruz...
   Bundan 3 yıl kadar önce İngiltere’den 42 kişilik bir ekiple Kuzey Kıbrıs’a gelen dünyaca ünlü kanser araştırmacısı Prof. Mustafa Camgöz, yapılan toprak analizlerinde ‘Arsenik’ oranının insan sağlığına önemli ölçüde zarar verecek düzeyde olduğunu açıklamıştı...
   Lefkoşa dahil 7 bölgedeki analiz sonuçlarında, kanseri tetikleyici Arsenik oranının yüksek çıkması karşısında yapılan uyarılar bugüne kadar ciddiye alındı mı?..
   Kesinlikle hayır!..
   Tehlikeli bölgelerden biri de hayvan yemlerinin üretildiği Mesarya idi...
   O Mesarya ki; uzun yıllar Haspolat’tan taşan insan dışkıları ile yıkandı...
   O Mesarya ki, hala vidanjör ile boşaltılan atıklarla yıkanıyor...
   Ve o Mesarya’da yetişen ürünleri hepimiz yıllardan beri afiyetle yiyoruz...
   Umursayan oldu mu?..
    Kesinlikle hayır!..
Bıçak kemiğe dayanınca
   Sayın Camgöz’ün uyarılarını dikkate alan olmadı...
   Ama o, uzak yerlerden gelerek kanserle ilgili etkinliklere katılıyor ve uyarılarını anlamlı bir şekilde sürdürüyor...
   Geçtiğimiz hafta içinde yine kanser konusunda farkındalık yaratmak amacıyla geleneksel ‘Orkide yürüyüşü’ yapıldı...
   Doğal orkidenin yetiştiği bölgelerden biri Hisarköy’dür...
   Bu köyden bir zamanlar Maureen Hutchinson isminde bir İngiliz geçti...
   Maureen; eşi Tony ile birlikte uzun yıllar Hisarköy’de yaşadı...
   Kendi arazisinde zeytin ve harnup ağaçları yetiştirdi...
   Kendi pekmezini ve zeytin yağını çıkardı...
   Orkide yürüyüşlerine öncülük etti...
   Hisarköy ile Geçitköy arasındaki bölgede bazı ormanlık arazilerin üzerinde inşaat yapılacağını öğrendiği zaman; eşi ve birkaç arkadaşı ile birlikte KKTC yetkililerini ziyaret ederek, mektup yazarak önlemeye çalıştı...
   KKTC’nin tanıtımı için büyük uğraşlar verdi...
   Ve ne yazık ki; onun gibi çalışkan ve üretken bir insan da kanser belasına yenik düştü...
Bir İLK başarılmalı
   Konuyu nereye getireceğim?..
   Nisan ayında Cumhurbaşkanlığı seçimi var...
   Adaylar ilk defa dış politikanın yanı sıra iç sorunlarla ilgili mesajlar veriyor...
   Cumhurbaşkanı’nın bazı yetkilerinden söz ederek, iç sorunlara müdahale edilebileceği söyleniyor...
   Mevcut sistem değişmediği sürece bunu başarabilirler mi?..
   Kesin birşey söylemek mümkün değil...
   Ancak bir İLK’e imza atabilirler...
   Nasıl mı?..
   Seçim öncesinde tüm adaylar bir araya gelerek, hiç olmazsa kansere karşı mücadele konusunda ‘ortak bir deklerasyon’ imzalayabilirler...
   Seçim sonrasında kazanan ve kaybedenler, kanser hastalıklarına karşı en etkili mücadeleyi ‘birlikte yürüteceklerine’ dair halka söz verebilirler...
   Çünkü; bu bela artık herkesin evini ve ailesini tehdit eder durumdadır...
   Bu beladan kurtulabilmek için yapılacak çok şey vardır...
   Gıda üretiminin çok sıkı bir şekilde denetlenmesinden tutun, çevre felaketine, araçlardan çıkan zehirli gaza kadar çok geniş kapsamlı bir mücadeleyi gerektiriyor...
   Hiç kimse artık tek başına bu belanın üstesinden gelemez...
   Hiç kimse tek başına geniş kapsamlı ‘cesur kararlar’ alamaz...
   Cumhurbaşkanlığına, yani toplumun en üst makamına aday olanlar güçlerini birleştirdikleri takdirde, seçim sonrasında ciddi bir baskı unsuru oluşturabilirler...
   Kendilerini bugünden göreve davet etmek istiyoruz...
   Hiç olmazsa kanser için birleşin ve halka söz verin...
   Evet söz sizde...
YORUM EKLE

banner471

banner473