banner564

Adalet tecelli etmeli

   Türk halkı yarın ikinci kez sandık başına gidiyor...
   Kasım ayı içinde yeni hükümet oluşumları, buna paralel olarak ekonomiye yansıyacak gelişmeler gündemin ilk sıralarına yerleşecek...
   Kıbrıs’ta ise, müzakerelerin yoğunlaşacağı bir aya giriyoruz...
   Liderler Kasım ayında 6 kez biraraya gelecek...
   Müzakere heyetleri daha sık buluşacak...
   Avusturya, Almanya, İngiltere ve ABD Dışişleri Bakanları da Kasım ayında Kıbrıs’ı ziyaret edecek...
   Kasım’ın 15’inde, KKTC’nin 32’inci kuruluş yılını kutlayacağız...
   Ve bir başka önemli sürprizin de gündeme gelebileceği bir ay olacak Kasım...
   Başından beri haksızlığa uğradığına inandığımız işadamı Asil Nadir’in, her an Türkiye’ye iadesi söz konusudur...
   Bu konuda dün avukatı tarafından sosyal medyada başlatılan imza kampanyasının başarıya ulaşması ve İngiltere hükümetinin, tüm koşulları yerine getiren Asil Nadir’in iade işlemlerini yerine getirmesi hepimizin dileğidir...
   Toplamda 100 imzanın gerektiği bu kampanyaya destek verenlerden biriyim...
   Bunun iki nedeni vardır...
   Birincisi, daha ilk günden itibaren Asil Nadir’in haksızlığa uğradığına inandığım için...
   Hak etmediği bir cezaya çarptırıldığı ve cezaevinde tutulduğu için...
   İkincisi de; Kıbrıs Türkü’nün ona ihtiyacı olduğu için...



O bir komplonun kurbanı
   Asil Nadir, dünyanın sayılı zenginleri arasına girmeyi başarmış, dev şirketleri yönetmiş çok önemli bir kişidir...
   Servetini geliştirdiği dönemlerde, Kıbrıs’a ve Türkiye’ye çok büyük yatırımlar yapmış, teknolojinin gelişmesine katkı sağlamış, binlerce kişiye çok iyi maaşlarla istihdam yaratmış bir işadamıdır...
   Özellikle ambargolar altında inleyen Kuzey Kıbrıs’ın narenciyesini, patatesini yurt dışına ihraç ederek üreticiyi iflaslardan kurtarmış, ekonomiye çok büyük katkılar sağlamış bir Kıbrıslı Türk’tür...
   O’nun başarıları, sadece Kıbrıslı Rumları değil, bazı Türk işadamlarını ve siyasileri de rahatsız etmişti...
   Bir yandan Rumlar; diğer yandan içimizdeki bazı kesimler o’nu yok etmek için İngiltere nezdinde yoğun girişimler yapmıştı...
   Asil Nadir’i çocukluk yıllarında tanıyan ve arkadaşlık kuran eski Rum Dışişleri Bakanlarından Yorgo Yakovu’nun tarihi itiraflarına bakılırsa, yok etme komplolarının  ne kadar etkili olduğunu anlamakta zorluk çekmezsiniz...
   Yakovu, İngiliz polisine verdiği ifadesinde bile bunu itiraf etmek zorunda kalmıştı...
   “Ne zaman ki Singapur Başbakanını İstanbul’daki yalısında ağırladığını öğrendik, o zaman ipi çektik” demişti...
   Peki korkuları neydi?..
   Kuzey Kıbrıs’ın, bir Singapur olmasıydı...
   Sansui; Del Monte gibi dünya devlerini de Polly Peck bünyesine katması, Rumları çılgına çevirmişti...
   Ve bir şekilde etkisizleştirilecekti...
   Sonunda bunu başardılar...
   Nadir’in şirketini çökerttiler...
   Onu hırsızlıkla suçladılar...
   İddia ettikleri ‘hırsızlık miktarı (!)’ 35 milyon Sterlin dolayında idi...
   Halbuki; Asil Nadir’in sadece İngiltere’deki spastik çocuklara yıllık katkısı bunun iki katıydı...
   Öyleyse;   bu hırsızlık suçlaması temelsizdi...
   Konu yargıya intikal ettikten sonra, adil bir yargılanma olmayacağı düşüncesiyle Kıbrıs’a gelmişti...
   Ve aradan 17 yıl geçtikten sonra, bu kez adil yargılanma talebiyle İngiltere’ye geri döndü...



Kendinden emindi
   Bu süreçle ilgili olarak ileride yazacağımız çok şeyler vardır...
   Onları ileriki yıllara bırakıyorum...
   Ancak 26 Ağustos 2010 günü, Onur Air ile Londra’ya dönüşüne kısaca değinmek istiyorum...
   O tarihi yolculuğu birlikte gerçekleştirmiştik...
   Uçakta kendisine bir kez daha “Asil Bey adil bir yargılanma olacağına gerçekten inanıyor musunuz?” diye sormuştum...
   Cevabı kesindi:
  “ Evet inanıyorum” dedi...
   Emin olmasını kuvvetlendiren belgeleri vardı çünkü...
   İddia edilen kayıp para Kıbrıs’taki Sunzest şirketinin bilançosunda yer alıyordu...
   Ama tanınmamış olduğu gerekçesiyle KKTC’nin resmi raporları dikkate alınmadı...
   Sonunda Asil Nadir’e 5 yıl hapislik cezası verildi...
   Üzücü olan şu ki; imparatorluğun çöküşü sonrasında Kıbrıs’taki tüm varlıklarına sudan gerekçelerle el koyanlar, yargı sürecinde de Asil Bey’e gerekli desteği vermediler...
   Mahkeme kararı sonrasında Lefkoşa’nın Kuğulu Parkında bir eylem organize etmiştik...
   Çiftçiler ve  Hayvancılar Birliği yöneticileri ve bazı vatandaşlarımızın desteği dışında kimseleri yanımızda görememiştik...
   Asil Nadir’in yarattığı olanaklarla yükselen, varlık sahbi olanların hiçbiri oralarda değildi...
   Bunları geçelim...
   Şimdi Asil Nadir’in, Türkiye’ye iadesi istemiyle başlatılan bu kampanya için sadece 100 imza isteniyor...
   Bana göre bu imzalar değil 100’ü 10 bini bulmalıdır...
   Kıbrıs için kendi varlığını tehlikeye atan bir insana karşı hepimizin vefa borcu vardır...
   O’nun vatanına dönmesi,  kan ağlayan çiftçi, köylü, hayvancı için de büyük bir moral kaynağı olacaktır...
   Deneyimli bir futbolcunun hiç topa vurmasa bile sahada durması ne kadar önemliyse, Asil Nadir’in adaya dönmesi, toplumumuzun  moralini kuvvetlendirmek açısından o kadar önemlidir... 
   İşte o nedenle, adaletin hiç olmazsa bu aşamada tecelli etmesini diliyoruz...     
YORUM EKLE

banner608

banner473