Londra’daki turizm fuarı dünyanın özellikle dijitalleşen dünyasında hâlâ daha Almanya Berlin fuarı ile birlikte popülerliğini sürdürmektedir. Geçmişte en az üç dört kez katıldığım bu önemli fuar, esasta destinasyon tur operatörü ve turist üçgeninde önemli iş bağlantılarının yapıldığı kıymetli bir mecradır. 
2016 yılının kasım ayında gerçekleştirdiğimiz fuar standımız o dönemlerde “ Melandra  House”! Konsepti ile 300 metre² Stant alanındaki ziyaretçilerini hayran bırakmıştı.
Bir adım daha atmakta fayda var ; fuar yetkililerinin bizlere fuar ziyaretçilerinin seçtiği bu önemli Stant en iyi ikinci Stant seçilmiş ancak bunu Güneyli komşuların baskılarıyla açıklayamayacaklarını tarafımıza iletmişlerdi.
Müthiş bir Kıbrıs köy evi bahçesinde asma talvarı , üzerinde üzümleri , masa ve iskemleleri ile şahane bir fuar alanı yaratılmıştı. 
 Bu yılki fuarda neler vardı ? 
Basınından takip ettiğim üzere ; 
Bu yıl dünyanın 184 ülkesinden 40 bin ziyaretçinin katıldığı ve 4 bin standın açıldığı belirtilen WTM Londra Turizm Fuarında en önemli gündem maddeleri iki ana temel üzerine oturtuldu .
Birincisi turizmin iklim değişikliği üzerindeki etkisi “sürdürülebilirlik “ ve bir diğer yandan “aşırı turizm “ olduğu ifade ediliyor.
Ülkemiz için her ne kadar da yabancı olduğumuz ancak benim sürekli yazılarımda vurgulamaya çalıştığım hatta ikincisini çok yakın bir zamanda çıkarmayı planladığım “ sürdürülebilir turizm 2 “ kitabımda bu önemli kelimeyi yine ülke insanımıza aşılamaya çalışacağım.
Aşırı turizm nedir ? 
Aşırı turizm  ise özellikle 2021 ve 22 yıllarında İspanya’nın Barcelona kentinde yayılmaya başlayan bir hareket olarak diğer İspanya’nın adalarını turizm anlamında etkisini altına almış ve özellikle İtalya ve Yunan  Adalarını kapsayan bir harekete bürünmüş durumda.
Bazı örnekler verecek olursak ; Kitle turizminin çevreye verdiği zarar ve yüksek kira fiyatlarıyla ilgili endişeler nedeniyle bazı Avrupa şehirlerinde sık sık turizm karşıtı protestoların düzenlendiği belirtilen haberde "İspanya, yılın başlarında özellikle Barselona ve Malaga şehirlerinde, Balear Adaları'nda ve Kanarya Adaları'nda kitle turizmine karşı çok sayıda protestoya sahne oldu. İspanya'nın Santa Cruz de Tenerife şehrinde turizme karşı kitlesel gösteriler düzenlenmişti." ifadelerine yer verildi. 
Yunanistan Ulusal Turizm Örgütü Genel Sekreteri Andreas Fiorentinos, “ kruvaziyer gemilerinin aynı anda çok sayıda turisti kaldırabilecek alt yapısı olmayan adalarda yarattığı aşırı turizme dikkat çekti. Fiorentinos, bunun her şeyden çok yerel altyapı ve yönetimle ilgili olduğunu söyledi. . Buna ek olarak Euronews'te yer verilen habere göre aşırı turizmin tehdit ettiği bir diğer alan da sürdürülebilirlik olarak görülüyor. Yerel toplum üzerindeki olumsuz sosyal, kültürel, siyasi ve çevresel etkiler, ekonomik ve toplumsal avantajlardan daha ağır bastığında turizm gelişimi sürdürülemez hale gelebiliyor. Sonuç olarak, pek çok toplum ülkelerine gelen turist sayısındaki artış karşısında son dönemde çileden çıkmış bir yerel halk var . 
Bu satırları yazarken bir çoğunuzun sesini duyar gibiyim . 
Turizm potansiyelinden ve yarattığı ekonomik dinamizmden bir anlamda bıkan yerel halklar, 
Bir diğer yandan da  turiste hasret kalan ülkemiz. Fuara gidenlerin bundan büyük bir ders çıkarmaları gerektiğini düşünüyorum.