Trafikle ilgili sorunlar ne zaman aklımıza geliyor?..

   Birilerini kaybettikten sonra...

   Olayın ilk günlerinde demeçler, öfke dolu sözler, uyarılar birbirini kovalar...

   Eylemler yapılır...

   Sonra unutulur gider...

   Halbuki; her olaydan ders çıkarmak ve başka canları kaybetmemek için önlem almak gerekmez mi?..

   Elbette gerekir...

   Bunun için de devlet ‘devlet olduğunu’ gösteren adımlar atar...

   Tıpkı güneyde olduğu gibi...

20 metrede değişen uygulama

   Lefkoşa’da arabalı geçişlerin yapılabildiği tek sınır kapısı Metehan’dır...

   Türk barikatına kadar cep telefonunda konuşmaya devam eden, kemerini bağlamayan sürücü, 20 metre ileride Rum barikatına geldiği zaman telefonu elinden atıyor...

   Bir güzel kemerini de bağlıyor...

   Güney Kıbrıs’ta dolaştığı süre içinde kemeri çözmüyor...

   Cep telefonunu eline almıyor...

   Hız sınırını aşmıyor...

   Peki neden?..

   Yakalandığı zaman ağır ceza yiyeceğini biliyor da ondan...

    İçinde ‘devlet korkusu’ olduğu için kurallara uyuyor...

Uyarmaya devam edeceğiz

   Defalarca yazdık ve yazmaya devam edeceğiz...

   Bizim City’de artık kırmızı ışıkta duran sürücü göremezsiniz...

   Belki her bin kişiden bir tanesi duruyordur...

   Kırmızı ışık yandıktan sonra bir, üç, beş değil, altıncı araç geçmeye devam ediyor...

   Yeşil ışıkta beklemek zorunda kalan karşı taraftaki sürücü korna çalmaya kalkıştığı anda el-kol hareketleriyle karşılaşıyor...

   Kırmızıda geçen aracın sürücüsü “N’oldu beeeeee” diyerek size bir de kızmaz mı?..

   Cep telefonu ile konuşmaya gelelim...

   Konuşmayan sürücü var mı acaba?..

   Bırakın konuşmayı, mesajlaşanlar var...

   Kaza yapacağını hiç hesaba katmıyor...

   Vuracak, zarar görecek veya karşısındakini öldürecek diye bir endişe içine girmiyor...

   Devlet korkusu ‘zaten’ yok...

Bu da çözüm istemenin bir başka nedeni

   İşte birçok insanın ‘yasal bir devlet’ şemsiyesi altında yaşamak istemesinin nedeni budur...

   Çevre,sağlık, gıda, ulaşım, haberleşme ve daha birçok konuda yaşadığımız sıkıntılar, Kıbrıs sorununun çözümü konusundaki istekleri haklı hale getiriyor...

   Hepimiz; kuralsız, düzensiz ve istikrarsız yaşam koşullarından usanmış, bıkmış durumdayız...

   Gittikçe artan yasa dışılıklar karşısında en ufak bir önlemin dahi alınmadığını gördükçe kahroluyoruz...

   Ve iki seçenek arasında sıkışıp kalıyoruz;

   Ya göç, ya çözüm!..