Asgari Ücret ve HP ödeneği yine tartışma konusu oldu. KTTO ve diğer iş çevreleri ile emek dünyası temsilcileri arasında gerilimli tartışma yine başladı.  İfade ettiğim bir tez vardı. Bu enflasyon koşullarında, UBP Kurultayına dönük yapılan popülist politikalar, Kurultay sonunda değişecek.  Gündeme  taşınacak olanın ise maaş ve ücretlerin, devlet çıkarları için baskılanma görüşü ve politikaları olacak.  
İşte  Kurultay kapısının netleşmesi ile  kapının arkasında duran o politika; CB, BB, Maliye Bakanı, KTTO ve diğerlerinin açıklamaları ile,  “ ben geldim ha “ diye ayağını yere vuruyor. Bunu için çok geçmişe değil, yakın geçmişe bakmak gerekir.  2023 yılında enflasyon ateşi, toplumu yakmaya başlayınca, sendikal ve siyasal eylemler gelişmeye başladı. CTP, 27 Ekim 2023’te Lefkoşa’da  etkili bir protesto mitingi düzenledi. Söz konusu mitinge yalnız CTP’liler katılmadı. Toplumun çok değişik kesimlerinden insanlar ve sivil toplum mensupları da katıldı.  Örneğin Sayın Mehmet Küçük, Sayın Serdar Denktaş ve farklı görüşteki sendika temsilcileri, emekçiler,   esnaf, üretici, iş dünyasından insanlar da eyleme katıldı. Böylece enflasyona karşı ve demokratik hukuk devleti ilkelerinin erozyona uğramasına yönelik , bunların daha   geniş bir toplumsal  zeminde ele alınması ümidi boy verdi.
 Böylece, her seçim öncesi kullanılan o bildik, “eski guburu”, bu kez Kurultay yılında kınından çıkarttılar. İlk mesajı, “ halkımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz” sözleri ile CB Sn. Tatar ile BB Sayın Ünal Üstel verdi. Bunun detayını da Maliye Bakanı açıkladı. “ %48,5 HP vereceğiz. HP Ödeneği, artık 6 ayda bir değil, 4 ayda bir verilecek. Ayrıca,  Nisan 2024’te de %20 HP Ödeneği ve Asgari Ücreti de HP oranında 4 ayda bir düzenleyeceklerini” açıkladı. Böylece, Rahmetli Sayın Süleyman Demirel’in,  “ Doğmamış Çocuğa Don Biçilmez “ veciz sözünün tersini yaptılar. Bunlar Kurultay yılında,  doğmamış çocuğa, yalnız donu değil; elbiselerin tümünü de biçtiler.  Böylece,  “ Bol Kepçe Lokantasındaki  Kamu Kaynakları Kazanına”  daldılar. Maaşlardan ayrı, bol bol istihdam ve atama ile  vatandaşlık, arsa dağıttılar. Ama evdeki bu cümbüşe, yaşamın gerçeği denk gelmedi.  Kuzeyin EURO bazında Güneyden daha  pahalı hale gelmesi.  Ticaret, İnşaat ile Turizm sektörlerinin yanlış politikalar nedeni ile zora girmesi ile  devlet ciddi dolaylı vergi kaybına girdi. Hali ile  “ bol kepçe lokantasının “ malzemeleri de azaldı. Şimdi ise   akıllarına gelen tek şey; porsiyonları küçültmek oluyor. Peki, bugün, maaşları yeniden ele almak ve HP Ödeneği ile Asgari Ücreti yeni şartlarda kısıtlayıcı mantıkla yeniden düzenlemek gerektiğini ifade eden KTTO, kimi iş çevreleri, ekonomistler ve yazarlar;  bu popülist politikalar tam kapasite devreye sokulurken neredeydi? Bu  politikayı, “ istikrar sürsün “ diye alkışlıyordu. Peki, pek çok olguya müdahale eden Türkiye yetkilileri neredeydi? 
Onlarda “istikrar sürsün “ diye, her seçim öncesinde olduğu gibi,  UBP Kurultay öncesinde de;  “yürü da korkma” diye, cesaret ve destek verdi. Ancak bunun için,     Türkiye yetkililerine yönelik kimse  eleştiri yapmıyor. Ama bunun arkasından, “ tasarruf tedbirleri” paketleri gelince de  herkes; müdahale diye haykırıyor. Sözün özeti, Kurultay sonrası hazır olun. “ Tedbirler paketlerine”. Buna aynı zamanda demokratik hakları ve özgürlükleri daraltma uygulama ve niyetleri de eşlik edecek.