Türkiye’de artık nefesler tutuldu, halk sandık saatini ve ondan sonra ortaya çıkacak sonuçları bekliyor…
Kıbrıs’taki insanlar da aynı durumda…
Türkiye’nin ‘sorunlu komşuları’ Suriye, Irak, Yunanistan başta olmak üzere çok sayıda ülke bu seçimlerin sonuçlarını önemsiyor…
Seçime saatler kala ortaya paylaşılan videolar ve yazışmalar bir tarafa; dövizde beklenen yükseliş dünden itibaren kendini göstermeye başladı…
Sterlin kuru dün serbest piyasada 29’u gördü…
Marketler beklentiyi 30’un üzerine çıkarıp, etiketleri son sürat değiştirmeye başladı…
Görünen o ki; yeni haftaya benzeri görülmemiş bir heyecanla gireceğiz…
Öncelikle sabırlı ve soğukkanlı olmalıyız…
Öfkeli ve tahrik edici hareketlerden kaçınmalıyız…
Bilmeliyiz ki; kim kazanırsa kazansın Türkiye ve KKTC’de çok değişimler yaşanacak…
Ekonomide ciddi sıkıntılar gündeme gelecek…
KKTC açısından baktığımızda esas sıkıntının ekonomide olacağını görebiliyoruz…
İşte burada duralım…
Bizim gibi ‘tanınmamış’ bir bölgede krizleri fırsata çevirme şansı vardır…
Bunu iyi kullanmalıyız…
Kapıları çoğaltın
Birinci adım, Euro’nun değer kazanması sonrasında güneyden kuzeye çok daha fazla geçişin olacağını dikkate alarak sınır kapılarında muhaceret işlemlerini kolaylaştırmalıyız…
Bugünden tezi yok yeni sınır kapıları için iki toplumlu komite harekete geçirilmelidir…
Dövizle ithal edilmeyen Türk mallarının fiyatları, dövizdeki yükseliş oranında artırılmamalı, marketler daha cazip hale getirilmelidir…
Her 100 liralık akaryakıt satışından 30 lirası maliyenin kasasına düştüğüne göre; daha çok aracın gelmesi, daha çok gelir demektir…
İşte o yüzden krizi fırsata çeviren bir anlayışa ihtiyaç vardır…
Bunu “bakalım, tartışalım” gibi alışılmış icraat anlayışıyla gerçekleştiremeyiz…
Yeni bir anlayışa ihtiyaç vardır…
Daha seri kararlar almalıyız…
Sınır kapısından geçişlerde rahatlama olmazsa, şimdiki uygulamanın dışında hiçbir şey yapılamaz…
Yabancı yatırımcılar
İkinci önemli konuya geçelim…
İster Türkiye’den, ister başka ülkelerden adaya yatırımcı çekebilmek için önümüzde büyük bir fırsat vardır…
Ancak; mevcutları memnun etmeden bunu yapamazsınız…
Yatırımlarda ciddiyetini ve başarısını kanıtlamış olanların önüne takoz koymaya çalışanlardan kurtulmalıyız…
Kişisel veya partisel nedenlerle, yatırımcıların bir kısmına düşmanca yaklaşım içinde olanlar bilsinler ki; böylesi kötülüklerin ülkeye ve insanımıza verdiği zararların hesabı mutlaka bir gün sorulacak…
Hesaplaşma veya başkalarına çıkar sağlama anlayışıyla ülke yönetilemez…
Tüm makamların gelip geçici olduğunu unutmadan, tarafsız hizmete yönelmek doğru olandır…
Önümüzdeki süreçte bunların takipçisi olacağız…
