banner564

Krizi bu şekilde atlatamayız

 Kıbrıs’ın kuzeyinde, güneyinden ‘çok farklı’ bir yaşam vardır...
 Nüfusa göre daha çok lüks araç, daha çok villa, daha çok yüzme havuzu, daha çok eğlence, daha çok gezi...
 Bu sadece özel yaşamda değil, iki tarafın devlet kurumlarındaki uygulamalarda da böyledir...
 Rumlarda Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve bakanlar makam aracı kullanan yoktur...
 Polis, orman dairesi, itfaiye ve hastanelerin dışında Resmi Hizmet Aracı da yoktur...
 Peki devletin işlerini nasıl yapıyorlar?..
 Gerek duyulması halinde görevlendirilen memur kendi aracını kullanıyor ve ‘sadece benzin parası’ ödeniyor...
 Kuzey Kıbrıs’ta 5 bine yakın Resmi Hizmet Aracı vardır...
 Bunlar ne maksat için kullanılıyor?..
 ‘Üst kademe yönetiminin’ özel işlerini halletmek için değil mi?..
 Bakan’ın en yakınındaki ‘üst kademe yöneticileri’, partinin en önemli isimleridir...
 Durum böyle olunca; bakan makam aracı kullanıyorsa, üst kademe de RHA kullanacak...
 Devlet varsa makam da olacak...
 Makam varsa otomobili, yemesi-içmesi, meyhane toplantıları da olacak...
 Sağa, sola çelenkler gönderilecek...
 Yakınlara istihdam sağlanacak...
 Gelirlerin toplamı, giderleri karşılamıyorsa bile 13’üncü maaşlar ödenecek...
 Dış geziler ve bu geziler için büyük para harcamaları devam edecek… 
 Tüm bakanlıklara ‘özel danışmanlar’ atanacak...
 Karayollarında ‘yolları düzeltecek’ teknik kadro olmayacak...
 Ancak yüzden fazla memuru bina içinde tutup maaş ödenecek...

Müşavirler ordusu 

 Müdürlük ve müsteşarlık görevine getirilen insanlar, her iktidar değişikliğinde görevden alınıp, müşavirler ordusuna gönderilecek...
 Yaklaşık 150 kişiye her ay kişi başı 15 bin TL dolayında maaş ödenecek...
 Ancak hastanelerin doktor ve hemşire ihtiyacı karşılanmayacak...
 Polisin bir civarında personel eksikliği de görmezden gelinecek…
 Asbestli su borularını değiştirmeye para bulanmayacak...
 Hayvancının süt parası ‘inletilerek’ verilecek...
 Sonra da kamera karşısına geçerek ‘vatanı ve milleti’ korumaktan söz edilecek...
 Vatan ve millet nasıl korunur?..
 Bu kadar çok hizmet aracı kullanmakla mı?..
 Devleti batırma pahasına istihdam yapmakla mı?..
 Hepimiz ‘bugüne kadar’ yapılan uygulamaların yanlışlarını biliyor ve şikayet ediyoruz…
 Fakat yanlışların düzeltilmesi için gerekli adımları atamıyoruz…
 Bunun en önemli nedeni küçük ülkemizde sürekli seçim yapılması ve her yıl hükümet değişikliğine gidilmesidir…
 Öyleyse; ülkede değişim için ilk adım siyaseti düzeltmek olmalıdır…
 Siyaset anlayışı değişirse, icraatlar da değişir…
 Coronavirüs’ün ekonomimizi yerle bir ettiği bu dönemde öncelikle siyasi yapının düzelmesi ve güçlendirilmesi gerekiyor…
 Bunu başarabilmek, diğer sorunların çözümünü de başarmak demektir…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 4 yıl Önce

Yıllar önce milli duygularla sonsuza dek yaşatacağız diye Kurduğumuz Kktc nin bugün gelmiş olduğu nokta içler acısıdır, Dünyanın tanımadığı Dünya ile ticaret yapamayan dışlanmış ve ambargolar altında inleyen Kurmuş olduğumuz Kktc yi Biz yaparız olur mentalitesi ile yönetmekle bir yerlere varamayız, Kktc yi Dünyanın merkezi sanan gelmiş geçmiş siyasilerimiz Kıbrıslı Türkleri maalesef dilenci durumuna düşürmüşlerdir,Kıbrıs Türk Siyaseti Kabuk değiştirmedikçe sonsuza dek dediğimiz Kktc nin akıbeti KTHY gibi olacaktır,

banner608

banner474