banner564

Kırmızı çizgiler nedir?

   Cumhurbaşkanlığı seçimine yaklaşık bir aylık süre kaldı...
   Adaylar; bu sayede bilmedikleri köylerin yolunu da öğrenmiş oluyorlar...
   Hatta bazı adayların sadece köyleri değil, büyük kentlerde bile kapı kapı dolaşıp, vatandaştan destek istediği belirtiliyor...
   Aslında bu yöntemin iyi tarafları olduğu gibi, kötü tarafları da vardır...
   Kapısını çaldığınız insan size iyi niyetli davranıp, ikramda bulunmayı önerebildiği gibi, bağlı bulunduğunuz partiye olan öfkesi nedeniyle ters davranış içine de girebilir...
   Gelişmiş ülkelerde halka ulaşabilmenin yolu gazete ve televizyonlardır...
   Özellikle televizyonlarda canlı tartışma programlarının halkı yönlendirmede etkili olduğu biliniyor...
   Kuşkusuz televizyon programına katıldığınız zaman, gerçek niyetinizi de açıklamanız ve halka bu konularda taahhüt vermeniz gerekiyor...
   Kuzey Kıbrıs açısından baktığımızda, Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkileri daha çok Kıbrıs sorunuyla bağlantılıdır...
   Cumhurbaşkanı aynı zamanda müzakereleri yürüten kişidir...
   Öyleyse; bu seçimlerde aday olanların, Kıbrıs konusunda ne düşündükleri ‘kesin ifadelerle’ ortaya konmalıdır...
Bilinçli bir halk var
   Halkımızın Kıbrıs konusunda artık yeterince bilgiye ulaşabildiğini görmezden gelemeyiz...
   Merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın, Başpiskpos Makarios, Spiros Kiprianu, Yorgo Vasiliu ve Glafkos Klerides ile yürüttüğü müzakerelerde nelerin tartışıldığını biliyoruz...
   İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın, eski Rum liderlerinden Tassos Papadopulos ve Dimitris Hristofyas ile yaptığı görüşmelerin neden başarıya ulaşamadığını da biliyoruz...
   Sonra 24 Nisan 2004 referandumunun sonuçları var...
   Halkımız bu konularda yeterince bilgiye sahip olduğuna göre; yapılması gereken nedir?..
   Elbette adayların yol haritasını belirlemesi ve halka aydınlatıcı bilgiler vermesidir...
   “Biz Kıbrıs sorununu çözeceğiz...”
   Veya “müzakereleri yeniden başlatacağız” demekle olmuyor...
   Kıbrıs sorununu çözebilmek için karşı tarafın da istekli olması gerekiyor...
   Karşı taraf ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek sahibi’ gibi davranmaktan gazgeçmediği sürece, Kıbrıs sorununu hiç kimse çözemez...
   Öyleyse tüm adaylar, halkın karşısına geçerek yol haritasını açıklamalıdır...
   Kırmızı çizgilerini de ortaya koymalıdır...
   Bunlar nedir?..
   Çözümün ‘iki bölgeli, iki toplumlu ve siyasi eşitliğe’ dayalı olması...
   KKTC vatandaşı olan herkesin çözüm sonrasında adada kalması...
   Garantörlük sisteminin aynen devam etmesi...
   Adada tüm ‘terorist örgütlerin’ feshedilmesi, terorizmin yasaklanması...
   Mülkiyet sorununun ‘iki bölgeliliği’ bozmayacak şekilde çözümlenmesi...
   
Maraş ne olacak?
   Kuşkusuz bir de Maraş konusu var...
   Rum tarafı, müzakerelerin sonuçlanmasını beklemeden Maraş’ın kendilerine iadesini istiyor...
   Bu konuda Avrupa Parlamentosu’nun desteğini almak için yeni bir raporun hazırlandığını biliyoruz...
   “Maraş’ı Rumlara iade edin, Mağusa Limanı açılsın” diyorlar...
   Yani bizimle dalga geçiyorlar...
   Mağusa Limanı zaten çalışıyor...
   Buradan ithalat ve ihracat yapılıyor...
   Yabancı gemiler bu limana uğruyor...
   Öyleyse; Maraş’ın ‘bütünlüklü çözüm öncesinde’ iadesi mümkün mü, değil mi?..
   Adaylar bu konuda somut düşüncelerini ortaya koymalıdır...
   Önümüzdeki bir aylık süre içinde, bunların aydınlığa kavuşması gerekiyor...
   Herkese bol şans...
YORUM EKLE

banner608

banner474