banner564

Kime güveneceğiz?..

 

   İnsanlar genç denebilecek yaşlarda hayata veda ediyorlar...

   Kimisi kansere, kimisi kalbe yenik düşüyor...

   Her iki hastalığın temelinde sağlıksız beslenme koşulları, çevre kirliliği, kötü alışkanlıklar ve stresli yaşamın olduğunu biliyoruz...

   Buna karşın gerekli önlemleri alamıyoruz...

   Özellikle ekonomik krizlerin gölgesinde, insan ilişkilerinin bu kadar bozulduğu ortamlarda stressiz bir yaşam düşünelemez...

   Hele ‘üzüntü verici’ durumlarda isteseniz de, istemeseniz de kalp atışlarınızın hızlandığını fark edersiniz...

   En yakın bildiklerinizin ‘iki yüzlülükleri’ karşısında “değmez” deseniz bile üzüntü duyarsınız...

 

Dengesiz bir toplum olduk

 

   Küçük bir toplumuz, güzel bir ülkede yaşıyoruz...

   Ama ne istediğimizi, niçin çalıştığımızı, amacımızın ne olduğunu bilemez bir durumdayız...

   Günlük yaşam içerisinde, en değerli varlıklarımızı, bizlere en fazla değer veren insanları bile unutur hale geldik...

   Maddiyatçılığı; dostluğun, arkadaşlığın ve sevginin önüne geçirdik...

   Böylesi durumlarda stresten uzak durulmasını tavsiye edenlere olumlu bir karşılık verebilir miyiz?..

   Elbette ki hayır!..

   Stresin dışında en önemli sağlık sorunlarımızın bir tanesi de sağlıksız beslenmedir...

   Yağsız besinlere yönelsek bile, yediklerimizin ve içtiklerimizin ne kadar sağlıklı olduğunu bilmiyoruz...

   Çünkü sularımız ve toprağımız kalitesizdir...   

 

Uyarıları dikkate alan var mı?..


   Bazı kesimler, umutlarını Anamur’dan gelecek suya bağlamış görünüyor...

   Ne var ki; suyumuzun kalitesi yükselse bile, bu kez karşımıza topraktaki ‘Arsenik’ sorunu çıkıyor...  

   Kısa bir süre önce İngiltere’den 42 kişilik bir ekiple Kuzey Kıbrıs’a gelen dünyaca ünlü kanser araştırmacısı Prof. Mustafa Camgöz; yapılan toprak analizlerinde ‘Arsenik’ oranının insan sağlığına önemli ölçüde zarar verecek düzeyde olduğunu ortaya çıkardı...

   Gerekli uyarıları yaptıktan sonra ekiple birlikte adadan ayrıldı...

   Peki sonrasında ne oldu?..

   Hiçbirşey...

   Prof.Camgöz’ün söylediklerini hiç kimse önemsemedi...

   Halbuki; Arsenik oranının yüksek çıktığı bölgelerden biri, hayvan yemlerinin üretildiği Mesarya’dır...
   Yıllardır; Haspolat’tan taşan insan dışkılarının Mesarya’yı teslim aldığını yazıyor ve yetkilileri uyarıyoruz...

    Sonuç?..

    Sıfıra sıfır, elde var sıfır...



YORUM EKLE

banner471

banner473