Yaşamına tanık olanlar ve dava arkadaşları, 13 Ocak 2012'de hayatını kaybeden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) kurucu lideri merhum Rauf Denktaş'ın Kıbrıs Türklerinin özgürlük ve bağımsızlığı için verdiği mücadeleyi anlattı. Merhum liderin oğlu Serdar Denktaş, AA muhabirine, Denktaş'ın sadece Türkiye ve Türk dünyasında değil, başta Afrika olmak üzere dünyanın birçok yerinde, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesindeki güçlü duruşu ve tutumundan dolayı saygı gördüğünü ifade etti. Denktaş, çocukluk ve gençlik dönemine denk gelen 1963-1974 yıllarında babasının Kıbrıs Türklerinin hakları ve özgürlüğü için mücadele ettiğini aktardı.
Bu dönemde aile olarak çok zor günler geçirdiklerini kaydeden Denktaş, şöyle konuştu: "Özellikle 1963 yılında 4-5 yaşında bir çocuktum. Yatağımın altında mücahitlere gitmek üzere silahlar vardı. Küçük yaşlarda babam eve dönmeyecek korkusu yaşıyordum. Annem hem bize annelik hem de babalık yapıyordu. Rahmetli büyük ağabeyim babamla gurur duyuyordu. 1964'te babam sürgüne Ankara'ya gitti, 4 yıl sonra dönüşümüzde Kıbrıs'ta babamın toprağı öpüşü gözümün önünden gitmiyor."
Berkalp: Halkı için her riski göze aldı
Denktaş'ın Rum bölgesindeki idari temsilcisi doktor Ayten Salih Berkalp ise Türkiye'de tıp eğitimi aldığını ve 1960'da Ada'ya döndükten sonra önce Limasol, ardından da Lefkoşa Genel Hastanesinde hekim olarak görev yaptığını anlattı. Berkalp, "Kanlı Noel" olarak bilinen Türklere yönelik Rum çetelerinin katliamlarının ardından Rauf Denktaş'ın idari temsilcisi olarak Lefkoşa'da görevini sürdürdüğünü aktardı. Aynı zamanda Türk Mukavemet Teşkilatında (TMT) gönüllü çalıştığını kaydeden Berkalp, "Mücadele yıllarında Denktaş her konuda bayrağı çekiyor, bize yol gösteriyordu. O yıllarında tek başına mücahitleri ziyaret ederdi. O geldiğinde hepimizin morali ve birlik duygusu çok yükselirdi." diye konuştu. Berkalp, Denktaş ile 1960'lı yıllarda Rumlar ve Birleşmiş Milletler (BM) ile yapılan görüşmelere birçok defa katıldığını vurguladı. Denktaş'ın görüşmelerde konuşmaya başlamasıyla tüm yabancı yetkililerin onu hayranlıkla dinlediğini, tavırlarından etkilendiğini kaydeden Berkalp, Denktaş'ın fedakar, mücadeleci, her şeye yetişmeye çalışan ve halkı için her riski göze alan lider bir kişiliğe sahip olduğuna işaret etti.
Bora: Bizler Denktaş'tan yılgınlığa kapılmamayı öğrendik
TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Yılmaz Bora ise Denktaş'ın azimli ve mücadeleci kişiliğine dikkat çekti. Denktaş'ın gerek Rumlara karşı gerek uluslararası toplantılarda Kıbrıs Türk toplumunun haklılığını son nefesine kadar savunduğunu kaydeden Bora, sözlerini şöyle sürdürdü: "Rum muhasarası altında 3 kilometrelik bir alana Türkler olarak sıkışmıştık. O zamanlar Denktaş liderliğindeki bir komite direnişi yürütüyordu. Denktaş'ın liderliğinde 126 direniş noktasında Rumlara karşı dimdik ayakta durduk. Onu sürgüne gönderdiler, balıkçı teknesiyle geri geldi. Tutukladılar, geri gönderdiler yine de baş edemediler. Sonra Türk askeri ile Ada'ya geri geldi. Bizler Denktaş'tan yılgınlığa kapılmamayı öğrendik."
Yılmaz Bora, Denktaş'ın hem mücadele yıllarında hem de cumhurbaşkanı olduğu dönemde her köyü tek tek gezdiğini ve sokakta karşılaştığı çoğu insana ismiyle hitap ettiği bilgisini paylaştı.