Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, Cenevre’de yapılacak gayri resmi 5+1 BM toplantısı öncesinde iki liderin, salgın koşulları imkân tanındığında kapılardan geçişlerin yeniden başlamasına her iki tarafın da izin vereceğine’ dair güvence verip, ortak bildiri yayınlaması gerektiğini söyledi.
Kudret Özersay, iki taraf arasındaki geçişler konusu çözümlenmeden Cenevre toplantısına gidilmesinin “bir anlamı olmayacağını” da belirtti.
HP Genel Başkanı Özersay tarafından yapılan yazılı açıklamalarda şu ifadelere yer verildi:
“Defalarca söyledik; Rum tarafı iki taraf arasında geçiş kapılarına engeller çıkardı. Gerekçe olarak önce yasadışı göçü, sonra salgını gösterdiler. Bu salgın ortadan kalktığında da turistlerin kuzeye geçişine sorun çıkaracaklarının sinyallerini verdiler. Ruslara, İsrail vatandaşlarına, İngilizlere yapılan uygulamalar bunu gösteriyor. Rum tarafı bizim turizmimizi baltalıyor. Arasta esnafı da Mağusa, Girne, Güzelyurt, Lefke çarşı esnafı da kapılardan geçiş olmaması nedeniyle ciddi darbe yemiş durumdadır. Daha önce Rumların kuzeye geçişi sonucunda akaryakıt, süpermarket ve çarşıda hareket döviz girdisi sağlıyordu. Kuzey Kıbrıs, Rumlar açısından ucuz kalıyordu. Turizm açısından da Ercan Havalimanı kanalıyla gelen yolcular yanında güneydeki havalimanlarından da gelen yolcular oluyordu. Bu geçişlerin salgın imkan tanıdığında yeniden sağlanması lazım.”
“Biz, kapılardan geçişler sorununu çözemezsek Cenevre’ye kadar gitmeye gerek yoktur” diyen Kudret Özersay, iki liderin kapıların eskisi gibi açılacağına dair güvence vererek ortak bir bildiri yayınlaması çağrısında bulundu ve şöyle konuştu:
“PCR testi, süreli geçiş gibi salgının gerektirdiği şartlar sağlandığında veya salgın durumu iyileştiğinde bu durumun eski haline döneceğini bilelim. Cenevre’ye gitmeden önce bunun garantisini Rum tarafından almamız lazım. Cenevre’ye gitmeden iki lider salgın koşulları izin verdiğinde ‘kapılar eskisi gibi açık olacak’ diye birbirlerine güvence vererek, ortak bir bildiri yayınlasınlar. Bu yapılırsa Cenevre de daha yumuşak bir ortamda başlar. Bu önemlidir. Biz Halkın Partisi olarak bu düşünceyi bir aydan uzun bir süredir görüştüğümüz tüm yabancılara söylüyoruz, Cumhurbaşkanlığı ile de bu düşüncemizi paylaştık.”
İki devletli çözüm söylemi netleşmeli
Özersay, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve heyetinin daha önce Dışişleri Bakanlığı yapan isimlerle bir araya geldiğini ve görüşlerine başvurulduğunu belirterek, “Kıbrıs meselesi ve geleceği toplumsal ve ulusal bir meseledir, bir parti meselesi değildir. Olabildiğince ortak bir payda sağlamak, toplumun tamamının yararına olacak şekilde politikalar üretmek, bir duruş sergilemek, Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ortak menfaatlerini iyi bir biçimde savunmak lazım” dedi.
Özersay, Kıbrıs Türk tarafının, “iki devletli çözüm” derken bundan ne anladığını netleştirmeyi istemediğini ileri sürerek, “Belki bir pazarlık payı olarak görüyor, belki de müzakerelerde şekillenmesini istiyor” dedi.
Özersay, uluslararası toplumun, Kıbrıs’ta sorunun çözümüyle ilgili “dikkate değer bir girişimde” bulunmadığını da ifade eden Özersay, uluslararası toplumun adadaki mevcut statükonun devam etmesini istediği görüşünü yineledi.