2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Elam tarafından kendisine yapılan saldırıya atıfta bulunarak, Limasol’a giderken herhangi bir endişesi olmadığını, Elam’ın saldırısı sırasında güvenlik zafiyeti olduğunun tespiti üzerine Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Rum Polis Genel Müdürü’nü görevden almasının yerinde bir davranış olduğunu belirtti.
2. Cumhurbaşkanı Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, Talat katıldığı bir TV programında çeşitli konuları değerlendirdi.
Limasol’da meydana gelen olayın sorulması üzerine Talat, “Elam ırkçı bir örgüt. Bu tür kuruluş ve hatta kişiler, Kıbrıs sorununun çözümü için yapılan görüşmelerde konu edilmeli, bu unsurların toplumlardan izole edilmesi gerekiyor” dedi.
“Maraş’ın açılması ekonomik adım olur”
Maraş ile ilgili soruya karşılık da Talat, Maraş’ın açılmasının güven yaratıcı bir adım olmaktan çok ekonomik bir adım olduğunu kaydetti. Talat, Maraş’ın çözümsüzlük ortamında açılmasının zor olduğunu söyledi.
Talat, güven yaratıcı önlemlerin çözümsüzlük koşullarının devamı şartlarında ele alınması gerektiğini kaydederek, güven artırmak için örneğin ara bölgede bir üniversite veya yüksek okulun açılabileceğini, Türk okullarında Rumca, Rum okullarında Türkçe derslerinin başlatılabileceğini, hatta müfredat uyumu sağlanabileceğini belirtti. Talat, 5. Milli Eğitim Şurası’nda bu yönde ortaya konulan önerilerin yerinde olduğunu ifade etti.
Ortak televizyon programları yapılabileceği, telefon ve cep telefonu haberleşmesi üzerinde işbirliği kurulabileceğini belirten 2. Cumhurbaşkanı Talat, “Güven böyle yaratılır” dedi.
Denktaş ve Eroğlu bile bile...
Talat, 2000’li yıllarda çözümü tetikleyen unsurun Kıbrıs Rum tarafının ve Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) süreçleri olduğunu söyledi.
Rum tarafının AB’ye gireceğini bile bile Türklerin çözüm dışında kaldığını söyleyen Talat, Rum tarafının istediğinin de bu olduğunu belirtti. Talat, bunun sorumlularının Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu olduğunu iddia etti.
Bugünkü süreçte ise doğalgaz ve ekonomik sıkıntı gibi faktörlerin etkili olduğuna dikkat çeken Talat, bu durumda yine geç kalınmaması, çözüm için çok çalışılması gerektiğini belirtti.
Rum tarafının ekonomisinin çöktüğünü, ancak bunun hep sürmeyeceğini kaydeden Talat, Rum tarafında ekonomik kalkınmanın başlaması durumunda, bu faktörün öneminin ortadan kalkabileceğini vurguladı.
“Hrisostomos’tan gelen telefon...”
Öte yandan İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos’un açıklama yaparak ELAM’ı kınamasının, Kıbrıs sorununun kalıcı bir şekilde çözülebilmesi için önemli bir yaklaşım olduğunu söyledi.
Talat, Hrisostomos’un önceki gün öğle saatlerinde kendisini telefonla arayarak takdirlerini ve sempatilerini ilettiğini ve ELAM’ı kınadığını söylediğini kaydetti.
Talat, konuyla ilgili TAK’a yaptığı açıklamada, Hrisostomos’un saldırıyı “aşırıların” hareketi olarak tanımladığını ve “Rum hükümetinin, olaya tepki gösteren diğer unsurlarla aynı görüşte olduğunu” anlattığını aktardı.
Hrisostomos’un Talat’a, “Kıbrıs sorunu ve ülkenin geleceğiyle ilgili görüşlerini ortaya koymak üzere orada bulunurken böyle bir harekete maruz kalmanız kabul edilemez. Bu durum misafirperverliğe de sığmaz” dediğini belirten Talat, Hrisostomos’un kendisine aynı ifadeleri içeren imzalı bir mektup da gönderdiğini ekledi.
Paşpiskopos’un yaklaşımı önemli
Hrisostomos’un bu yaklaşımının çok önemli olduğunu ifade eden Talat, Kıbrıs sorununun kalıcı bir şekilde çözülebilmesi için bu gibi yaklaşımların değerinin bilinmesi gerektiğini kaydetti.
Din adamlarının diyalog kurmaya ve din kurumlarının barış sürecine katkı koymaya devam etmesi dileğinde bulunan Talat, bu diyaloğun barış kültürünün oluşması için önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Hrisostomos’u Atalay da takdir etti
Bu arada Din İşleri Başkanı Talip Atalay ve Kıbrıs’taki dini liderlerin görüşmesine aracılık eden Güney Kıbrıs’taki İsveç Büyükelçiliği’nin Din İşleri Ofisi Direktörü Salpy Eskidjian Weiderud da, Hrisostomos’un ELAM’ı kınayan açıklamalarını takdir ettiklerini ifade eden açıklamalar yaptı.
Din İşleri Başkanı Talip Atalay, TAK’a yaptığı açıklamada, Hrisostomos’u sözkonusu davranışından dolayı takdir ettiğini kaydetti, yapılan kınamanın “din diline yakışır” bir hareket olduğunu söyledi.
Hrisostomos’a ELAM’ın saldırısıyla ilgili rahatsızlıklarını ilettiklerini anlatan Atalay, KKTC yetkilerinin bu tür saldırılara uğramasının ilişkileri olumsuz etkileyecek unsurlar olduğunu kaydetti.
Din Gör-Sen’den Hrisostomos’a teşekkür
Din Görevlileri Sendikası da (Din Gör-Sen), Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos’un, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a Limasol’da ELAM tarafından yapılan saldırı için özür dilemesine teşekkür etti.
Din Gör -Sen tarafından yapılan yazılı açıklamada, “İkinci Cumhurbaşkanı Talat’a yapılan bu ve benzer eylemler, yarım asırdır süren ihtilafları sonlandırabilmek için yakalanan ivmeyi, barışa ulaşmak için oluşan uygun iklim koşullarını, yeşeren barış ümitlerini yok etmeyi amaçlamaktadır” denildi.
Güney Kıbrıs yetkililerinin bu tür girişimleri süratle cezalandırması gerektiği kaydedilen açıklamada, “Nereden ve kimden gelirse gelsin ayrımcı, şiddet içerikli, söylem ve eylemi terör kokan, toplumsal ve evrensel huzura hizmet etmeyen, inşa edici değil, tarumar edici, yıkıcı her türlü marjinal yaklaşımı şiddetle kınıyor, bunlara prim vermenin insanlık suçu olduğuna inanıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Güncelleme Tarihi: 31 Mart 2014, 01:08