banner564

Yeni yol haritası şart

Çeşitli ülkelerinden 50’yi aşkın akademisyen, diplomat, siyasetçi, araştırmacı ve uzman, Kıbrıs'ta çözüm için alternatif modelleri masaya yatırdı

Yeni yol haritası şart
banner598

 Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) ev sahipliğinde, Kıbrıs'ta çözüm için alternatif modellerinin masaya yatırıldığı "Kıbrıs Konusu: Kıbrıs'ın Dünü, Bugünü ve Geleceğe İlişkin Vizyonu" konulu uluslararası katılımlı konferans başladı.

Kıbrıs, Türkiye ve dünyanın çeşitli ülkelerinden 50’yi aşkın akademisyen, diplomat, siyasetçi, araştırmacı ve uzmanın katıldığı konferansta, üç gün boyunca Doğu Akdeniz’de bulunduğu tahmin edilen hidrokarbon kaynakları ve buna bağlı olarak son dönemde yükselen enerji rekabeti ve Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik alternatif çözüm modelleri tartışılacak.
Yapılan açıklamaya göre, dün başlayan konferansın açılışında, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık Hudut Genel Müdür Vekili Büyükelçi Erciyes, TC Lefkoşa Büyükelçisi Murat Başçeri, Dışişleri Eski Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, T.C. Lefkoşa Büyükelçiliği Baş müşaviri ve müsteşarı, komutanlar, Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr. İrfan Suat Günsel, Sivil Savunma Teşkilat Başkanı Yardımcısı Yusuf Güngörür, rektör yardımcıları, akademisyenler ile yabancı diplomatlar hazır bulundu. 

Gökçekuş: Konular tekrar irdeleniyor
“Konferansın açılış konuşmasını yapan Konferans Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş, ilk konferansın 2001 yılında düzenlendiğini hatırlatarak, 2001'den beri önemli yerel ve bölgesel gelişmeler ışığında konuyu tekrar irdelemek ve bunların Kıbrıs'taki siyasi çözüm sürecini nasıl etkilediğini analiz etmek için ikincisinin düzenlendiğini belirtti.
Gökçekuş, Doğu Akdeniz'deki hidrokarbonların keşfedilmesinin, Kıbrıs sorununa, Doğu Akdeniz Bölgesi'nde istikrar ve işbirliğinin gereklerine ek bir uluslararası boyut eklediğini de belirterek, doğal kaynakların her iki halkında ortak mülkiyeti olduğunu ve hidrokarbon kaynaklarının istikrarlı bir ortamda en uygun şekilde kullanılması gerektiğini vurguladı.


Günsel: Yaşayabilir bir uzlaşı üretilmeli…
Konferansı Onursal Başkanlığını yürüten Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr. İrfan S. Günsel de, KKTC’nin Türkiye ile birlikte her zaman Kıbrıs’taki her iki tarafın da yasal çıkarlarını hesaba katan adil, kalıcı ve yaşayabilir bir uzlaşıyı üretmeye yönelik içten ve yapıcı bir tutum içinde bulunduğunu dile getirdi.

Erciyes: Siyasi eşitlik şart
Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık Hudut Genel Müdür Vekili Büyükelçi Çağatay Erciyes ise, Kıbrıs'ta Türk ve Rum tarafları arasında 1968'den beri gerçekleştirilen bütün müzakere süreçlerinin son olarak 2017'de Crans-Montana'da olmak üzere başarısızlıkla sonuçlandığını belirtti. Büyükelçi Erciyes, "Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliği ve güvenlik ihtiyaçları sağlandığı sürece her türlü yeni fikre açığız" dedi.
Son müzakere sürecinin de Kıbrıslı Rumların, Türklerle siyasi eşitliğe yanaşmadığının bir göstergesi olduğunu kaydeden Erciyes, "Bu aynı zamanda 1960'da kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin yalnızca 3 yıl içinde sona ermesi ve Annan Planı'nın 2004'te Kıbrıslı Rumlar tarafından reddedilmesine neden olan zihniyetti" diye konuştu. 
Erciyes, müzakerelerden kapsamlı bir sonuç elde edebilmek için sağlıklı bir diyalog sürecinin olası gerektiğine işaret etti. Bu kapsamda resmi olmayan görüşmelere devam ettiklerini belirten Erciyes, BM Genel Sekreteri Guterres'in Kıbrıs Danışmanı Jane Holl Lute ile de Türkiye ve Türk tarafının vizyonunu paylaştıklarını anlattı.

Güvenlik ve garanti sağlanmadan
Erciyes, öte yandan Rum tarafının müzakereleri güvenlik ve garantörler konusuna odakladığına ve Türkiye'nin garantör olmadığı durumda sanki tüm sorun çözülecekmiş gibi davrandığına dikkati çekerek, "Bu, tamamıyla gerçeğin çarpıtılmasıdır" yorumunu yaptı. "Türkiye'nin Ada'da garantörlüğü her zamankinden daha hayati." diyen Erciyes, güvenlik ve garanti şartı sağlanmadan bir müzakere sürecine girilmeyeceğini vurguladı. Erciyes, Türkiye'nin, Ada'nın ortak sahibi Kıbrıslı Türklerinin siyasi eşitliğinin sağlandığından emin olana kadar garantör olmayı isteyeceğini de kaydetti.
Erciyes, hidrokarbon konusunda da atılacak adımlarda Kıbrıslı Türklerin siyasi karar alma mekanizmalarında eşit yer almaları gerektiğini söyledi. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de kıta sahanlığı konusundaki kendi çıkar ve haklarını koruyacağını vurgulayan Erciyes, Türkiye'nin her koşulda Kıbrıslı Türklere destek vermeye devam edeceğinin altını çizdi. Erciyes, Doğu Akdeniz'de yükselen tansiyonun Kıbrıs'ta siyasi çözüm gerekliliğinin bir göstergesi olduğuna işaret ettiğini sözlerine ekledi.”
 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473