Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, “Yabancılar ve Muhaceret (Değişiklik) Yasa Tasarısı”nı oy birliğiyle kabul etti. İkinci görüşmesi tamamlanan tasarının  oylaması yapıldı. Ülkede muhaceret izni olmadan bulunan tüm yabancıların yararlanması, ayrı olan ailelerin birleştirilmesi ve öğrencilerin eğitimlerini sürdürebilmelerine olanak sağlanması amacıyla hazırlanan yasa tasarısı oy birliğiyle kabul edildi. Tasarı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde muhaceret izinsiz olarak kalan yabancı uyruklu kişilerin, izinsiz olarak kaldıkları her gün için ödemesi gereken günlük asgari ücret tutarı kadar olan para cezasının brüt aylık asgari ücret tutarına indirilmesini öngörüyor. 

Tezkere oy birliğiyle kabul edildikten sonra Danışma Kurulu’nun Birleştirilmiş Askerlik (Değişiklik) Yasa Önerisi’nin 1 Aralık’a ertelenmesi önerisi genel kurula getirildi.

Çeler: Nisap, askerlik için sağlanamıyordu!

TDP Milletvekili Zeki Çeler de konuşmasında, “günlerdir Meclis’te sırf Askerlik Yasası yüzünden nisap sağlanamaması ve muhalefetin de bu ertelemeye olumlu oy vermesininin, samimiyetsizliğin göstergesi olduğunu” söyledi. Yasanın bir yıldır gündemde olduğunu kaydeden Çeler, askerin ne kadar uzmana ihtiyaç olacağını baştan beri ilettiğine işaret ederek, “Konu aylar öncesinden halledilebilirdi. Yapılmadı. Getirin  halledelim, yürürlüğe girmesini erteleyelim. Bugün neyini erteliyoruz?” dedi. Çeler, “Muhaceret affı çıkararak, ülkemize çalışmak ya da okumak için gelen kişileri aileleriyle buluşturmayı amaçlıyorsunuz ama kendi yurttaşlarınız konusunda aynı hasssasiyeti göstermiyorsunuz. İşte sizin yurt sevginiz budur” şeklinde devam etti.

Genel Kurul daha sonra yasa önerisinin görüşülmesinin 1 Aralık’a ertelenmesini oy çokluğuyla kabul etti.

Sağlık masaya yatırıldı

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, KKTC ve Türkiye hükümetleri arasında 24 Mart 2008’de imzalanan Sağlık Alanında İşbirliğine İlişkin Anlaşma’nın bazı maddelerinde değişiklik yapan protokolün uygun bulunmasına ilişkin onay yasa tasarısını oy birliğiyle kabul etti.  Tasarının görüşülmesi sırasında sağlıkla ilgili sorunlar gündeme taşındı.

Çakıcı:Uygulama da önemli

Çakıcı, protokol anlaşmasının, 4 yıllık bütün eğitimin Kıbrıs’ta gerçekleştirilebileceği bir döneme geçişi sağlar temennisinde bulunarak başladığı konuşmasında, hastanenin, eğitim veren bir hastane gibi çalışmadığını savundu. Bilimsel çalışmaların yanısıra uygulamanın da önemli olduğunu kaydeden Çakıcı, hem Barış Ruh ve Sinir Hastanesi’nde, hem de Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde, bilimsel kurul ve bilimsel eğitimin şart olduğunu söyledi. Çakıcı, asistan yetiştirilecekse bu konuda bir eğitim çalışması gerektiğini belirtti. Çakıcı, üniversite hastanelerinin de sağlık sisteminin bir parçası haline getirilmesi gerektiğini kaydederek, bakanlığın okullarla işbirliği içinde üniversite hastanelerinin eğitim çalışmalarına katkı yapmasının şart olduğunu söyledi. Hükümetle YDÜ Hastanesi arasındaki “fatura krizine” de değinen Çakıcı, bakanlığa fatura getirilmediği konusunu hastane yönetimine sorduğunu ve böyle bir şeyin söz konusu olmadığı yönünde bilgi aldığını kaydetti. Çakıcı, “Aradaki çekişmeye son verip, üniversite hastanelerine sahip çıkmak gerekir” dedi.

Gülle: İşlemeyen bir protokol söz konusu

Sağlık Bakanı Ahmet Gülle de konuşmasında, sağlığın çeşitli boyutlarla ele alındığı Meclis’teki tartışmadan dolayı teşekkür etti.

Gülle, Türkiye’de bu konuda standartların yükseldiği düşünüldüğünde, protokolün, Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’ndeki gelişmenin göstergesi olduğunu söyledi. İhtisas eğitimi verilen dallara kardiyoloji gibi yeni dalların eklendiğine işaret eden Gülle, yarı süreli bu ihtisasın, Türkiye’de hangi hastanede devam edeceği konusunun önceden belirleneceğini kaydetti.

Protokolün öngördüğü yenilikleri anlatan Gülle, hastanede yarı süreli ihtisas eğiitimi veren bütün servislerin şeflerinden bir yıllık eğitim çalışmasına ilişkin program istediklerini söyledi. Sağlıkta sistemin önemine vurgu yapan Gülle, ülkedeki bütün hastane ve kurumlarla eşit mesafede durduklarını ve işbirliklerinin yasal ve doğru şekilde götürülmesine özen gösterdiklerini belirtti.

Gülle, özellikle bir üniversite ile ilgili yaşadıklarının bir sürtüşme şeklinde değerlendirilmesini eleştirerek, işlemeyen bir protokolün söz konusu olduğunu ve bunun değişmesine ilişkin girişimlerinin de sonuçsuz kalması durumunda yeni bir protokol yapma durumunda olduklarını söyledi. Son 1 hafta içinde bu yönde bir çalışma başlatıldığını kaydeden Gülle, “Herkese eşit davranacağız. Kimseye ayrıcalıklı davranmayacağız” dedi.

Güncel konuşmalar

Genel kurulda daha sonra güncel konuşmalara geçildi ve ilk sözü UBP Milletvekili Faiz Sucuoğlu aldı.  Faiz Sucuoğlu, ekonomideki gelişmelere ilişkin olacağını söylediği konuşmasına, geçen hafta yaşanan Suriyeli sığınmacı krizine değinerek başladı ve konuya ilişkin uygulamaları eleştirdi. Sucuoğlu, olayın gerektiği şekilde ciddi ele alınmadığını savundu. Turizm konusunda vizyonsuzluk ve plansızlığın sektörü zora soktuğunu ileri süren Sucuoğlu, ülkenin turizm imajının bozulmasından dolayı turist sayısının çok düştüğünü iddia etti. Sucuoğlu, özellikle İngiliz piyasasının bu imaj bozulmasından dolayı dibe vurduğunu söyledi.

Oğuz eğitim ve tarım konusunda konuştu

UBP Gazimağusa Milletvekili Dursun Oğuz, eğitim ve tarım konusunda güncel konuşma yaptı.  Oğuz, Türkiye’den KKTC’ye gelecek suyun ne kadarının tarıma kullanacağı konusunda Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ile Gıda Tarım ve Enerji Bakanlığı arasında farklı görüşler olduğunu kaydetti. 

Sennaroğlu Türkiye’den gelecek suyla ilgili bilgi verdi

Eleştirileri yanıtlayan Gıda, Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu, Türkiye’den ülkeye gelecek su konusunda bilgi verdi. Sennaroğlu, suyun yarısının yerleşim yerlerinin kullanım suyu; diğer yarısının da tarımda kullanılacağını söyledi. Bakan Sennaroğlu, tarımda kullanılacak suyun yarısının Güzelyurt; yarısının da Aslanköy civarındaki arazilerde kullanılacağını söyledi. 

Narenciyenin konsantre ürününün satılması için yoğun çalışma yaptıklarını söyleyen Sennaroğlu, üreticinin ödeneceğini ifade etti. Sennaroğlu, tür değişimi projesini hayata geçirmeyi hedeflediklerini belirtti. 

Angolemli, Gazimağusa’da imar planına uyulmamasından yakındı

Daha sonra TDP Gazimağusa Milletvekili Hüseyin Angolemli, imar planları hakkında konuşma yaptı. Ülkede birçok yasanın uygulanmadığını söyleyen Angolemli, Gazimağusa’da Sakarya’nın bir bölgesinde kimsenin iki kattan fazla inşaat yapamayacağı kuralı bulunduğunu, buranın kahverengi bölge olduğunu ancak DAÜ çevresinde yükseklikleri 9-10 kat olan inşaatlar yapıldığını belirtti. 

Angolemli, Şehir Planlama Dairesi’nin DAÜ’ye bu bölgede 9-10 kat yurt yapmasına izin vermediğini ancak buna rağmen inşaatın sürdüğünü, denetim yapılmadığını ifade etti. 

Töre: 100 bin dönüm narenciye vardı 

UBP Milletvekili Zorlu Töre Güzelyurt bölgesinin sosyal, ekonomik, siyasi sorunları ile ilgili konuştu. Güzelyurt’un Rumlara verileceği konusunun bölgenin kalkınmasında en büyük engeli oluşturulduğunu söyleyen Töre “Güzelyurt’a sahip çıkmak gerekir” dedi.  Güzelyurt’a sahip çıkılması gerekliliği üzerinde duran Töre, Güzelyurt’un KKTC’nin ayrılmaz ve kopmaz bir parçası olduğunu, bu güvencenin halka verilmesi gerektiğini kaydetti.

Töre, “100 bin dönüm narenciye vardı, 40 bine düştü. Neden bu meyveler mecburen otellere, üniversitelere girmiyor? Yerli üretimin korunabilmesi için bunlar yapılmalıdır” dedi.  Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun toplantısı güncel konuşmaların ardından kapatıldı. Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu bir sonraki birleşimini 1 Aralık Pazartesi gün yapacak.