banner564

Yasal Sorunlar Anayasa Değişikliği (4)

Emekli Yüksek Mahkeme Başkanı Taner Erginel ile KKTC Anayasa Değişikliği ile ilgili söyleşi 

Yasal Sorunlar Anayasa Değişikliği (4)
banner598

Hazırlayanlar: Av. Şengül Göksu Arsal ve Av. Orhan Arsal  

4. Bölüm

Soru: 1985 Anayasasının seçimlerle ilgili de hatalı olduğunu söylüyorsunuz. Anayasada seçme ve seçilme hakları ile ilgili nasıl bir hata vardı?
Cevap: Anayasamızda milletvekili adayı olabilmek için bir kişinin en az 3 yıl ikametgahının KKTC’de olması şartı vardır. 

Yurt dışında yaşayan, başarılı olmuş ve başarılarından kıvanç duyduğumuz Kıbrıslı Türkler vardır. Bu kişilerin birikimlerinden halkımızı yararlandırmamız gerektiği eskiden beri kamuoyunda konuşulmaktaydı. Sanırım bu görüşlerin etkisi ile bazı Hükümetlerde yurt dışında yaşayan başarılı Kıbrıs Türklerine bakan olarak görev verildi. 

Bu kişiler bakan olmalarına rağmen milletvekili adayı olmada engelle karşılaştılar. Herhalde bakan oldukları zaman en az 3 yıl bakan olarak görev yaptıktan sonra seçimlerin geleceğini ve Anayasanın koyduğu ikamet şartını yerine getirmiş olacaklarını düşünüyorlardı. Aday olup milletvekili seçilerek siyasi yaşamalarına devam edeceklerdi. Ancak 3 yıl süre tamamlanmadan erken genel seçim kararı verildi. Seçimlerde aday dahi olamayacaklarını anlayan Bakanlar konuyu Anayasa Mahkemesine taşıdılar ve 3 yıl ikamet şartının geniş yorumlanıp aday olmalarına izin verilmesini talep ettiler.

Bildiğiniz gibi yargının görevi yasa veya Anayasa koyucunun iradesini doğru bir şekilde ortaya çıkarmaktır. Yorum yaparken bu iradenin dışına çıkmak ve yasaya popüler anlamlar vermek doğru değildir. Bu ciddiyetsiz bir yaklaşım olur ve ülke hukukuna zarar verir.

Anayasa Mahkemesi bakanlara sempati duyuyordu. Anayasa Mahkemesine başvuran Bakanlar moral yönden çok haklıydılar. Bir ülkede bakan olarak görev yapmış olan evini dış ülkelerden Kıbrıs’a taşıyan bir kişinin milletvekili adayı dahi olamaması doğru değildi. Ancak onların isteği doğrultusunda Anayasaya popüler bir anlam vermeye çalışmak da doğru bir yaklaşım olamazdı. 

Anayasada yer alan ikametgah sözcüğü “Yerleşilen oturulan yer” anlamına gelir. Bir yerin ikametgah olabilmesi için orada geçici değil, sürekli olarak oturmak gerekir. Anayasamız sadece “En az üç yıldan beri ikametgahı Kuzey Kıbrıs’ta olma” deseydi belki de bu maddeyi geniş yorumlamamız mümkün olabilecekti. Ancak Anayasa bunu yapmamış ve koyduğu şarta “daimi” sözcüğünü eklemişti. Yani Anayasamız sürekli oturmanın altını çizmiş ve bu koşulu ağırlaştırarak daha katı bir hale getirmişti. Anayasada yer alan “daimi” sözcüğüne bir anlam vermek zorunda idik.

Anayasa Mahkemesi dıştan atanan bakanların KKTC’de 3 yıldan az ev sahibi olmalarına rağmen seçimlere katılmalarında bir sakınca olmadığını düşünüyordu. Buna rağmen bu yönde karar verme olanağı bulamadık. Çünkü KKTC’de örnek bir hukuk sistemi ve ciddi bir Anayasa Mahkemesi oluşturmaya çalışıyorduk. Anayasamızı yorumlarken hukuka olan saygımızı korumak ve popüler değerlendirmelerden uzak durmak zorunda olduğumuzu düşünüyorduk. 

Bu nedenle 3 yıl Kıbrıs’ta ikamet etmemiş, yani 3 yıldan az bakanlık yapmış kişilerin milletvekili adayı olamayacağına karar verdik. Bunun için Anayasada küçük bir değişiklik yapılması gerektiğini belirttik. Fakat bu küçük değişikliği yapmak dahi mümkün değildi. Anayasada değişiklik yapılamadığı için beklenen adalet gerçekleşemedi. 

Soru: 1985 Anayasasının hatalı olduğunu söylüyorsunuz ve bu hatalardan örnekler gösteriyorsunuz. Şu halde Anayasada değişiklik yapma gereği vardı. Değişiklik yapma girişimlerini desteklemeniz gerekmiyor muydu?
 
Cevap: Evet desteklememiz gerekiyordu. Anacak bu değişikliklerin bilinçli yapılması gereği vardı. Hatalı değişikliklerle hata üstüne hata yapmak son derece sakıncalı olabilirdi. Anayasamızın temel hatası değişiklik yapmanın çok zor veya imkansız olması idi. Bu hatayı düzeltmeden başka konularda değişiklik yapmaya çalışmak sakıncalı idi. Çünkü temel hatayı düzeltmeden zorlama yöntemlerle diğer hataları düzeltmek temel hatanın kalıcı olmasına yol açabilirdi. 
Anayasa yapıldıktan hemen sonra sıkıntılar yaşanmaya başlandı ve Anayasada değişiklikr yapmak için siyasiler mücadele vermeye başladılar.  Bu mücadeleler maalesef temel hatayı düzeltmeye yönelik değildi.

Soru: 1985 Anayasasındaki temel hatanın Anayasa değişiklik maddesinde olduğunu söylüyorsunuz. Dünyanın hiçbir Anayasasında Anayasa maddelerinin sadece referandumla değiştirilebileceği kuralı olmadığını söylüyorsunuz. Niçin dünya Anayasalarında böyle bir kural yok? Diğer ülkelerde Anayasa maddeleri değiştirilebilmesi için neler yapılması gerekiyor? 
 
Cevap: Anayasamızın değişiklik konusunu düzenleyen 162. maddesidir. Her Anayasada değiştirilmesi mümkün olmayan maddeler vardır. Bu maddeleri bir tarafa bırakıp diğer maddelerin nasıl değiştirilebileceğine bakalım. 162. madde Anayasa maddelerinde değişiklik yapılabilmesi için üç şart belirtmiştir. 
a)    Cumhuriyet Meclisinin en az on üyesinin önerisi olmalı.
b)    Üye tamsayısının üçte iki çoğunluğunun oyu ile meclis karar vermeli. 
c)    Öneri halkoyuna yani referanduma sunularak kabul edilmeli.
İlk iki şart Anayasamızın katı bir Anayasa olduğunu gösteriyor. Bu şartların benzeri bir çok ülke Anayasasında vardır. Üçüncü şart ise KKTC dışında hiçbir ülkede yoktur. 
 
Soru: Bu şartlar niye sorun yaratıyor? 
Cevap: Sorun yaratan üçüncü şart yani referandum gereğidir. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir şart olmamasının nedenini anlayabilmek için Anayasa hukuku konusunda bilgimizi artırmamız ve uygulamada ortaya çıkabilecek sorunları anlamamız gerekiyor.
Anayasalar katı Anayasalar (deşiğimi zor) ve yumuşak Anayasalar (değişimi kolay)  olmak üzere ikiye ayrılırlar. Türkiye Anayasası katı Anayasalardan biridir. Ancak hangi ölçüde katıdır? Bunu bilmek gerekir. KKTC Anayasası yapılırken Türkiye Anayasası örnek alınmış fakat ondan daha katısı yani anormal ölçüde katı bir Anayasa yapılmıştır. 

 Dünyanın en katı Anayasası bile milletvekillerinin 2/3’den fazlasının oyu ile değiştirilebilir. Bazı ülkelerde 2/3 oy sağlanamazsa sadece bu durumda referandum yapılmaktadır. Bu ülkelerde referandum ihtiyacı ender hallerde ortaya çıktığı için fazla bir sorun çıkmadığını biliyoruz. Türkiye Anayasası bu yolu izlemiştir. Katı bir Anayasa olmakla birlikte referandum ender hallerde gerektiği için işlerliği olan bir Anayasadır. 

 KKTC Anayasası ise işlerliği olmayacak ölçüde katı bir Anayasadır. 

Soru: Anayasanın değiştirilmesi mümkün olmayan maddeleri dışındaki diğer maddelerin değiştirilmesi nasıl mümkün olmalıydı? 

Cevap: Bir yasada değişiklik yapmak oldukça kolaydır. Yasama Meclisi nisap oluştuktan sonra basit bir çoğunlukla yasa maddelerini değiştirebilir. Anayasaları değiştirmek ise bu kadar kolay değildir. Dünya Anayasalarını gözden geçirdiğimiz zaman genellikle değişiklik konusunda yasa değişikliğinden daha katı şartlar olduğunu görürüz. Birçok ülkede milletvekillerinin üye tam sayısının 2/3’ünün oyu veya buna benzer bir çoğunluk gerekir. Böyle bir katılığı anlayışla karşılayabiliriz. Ender hallerde referanduma başvurulacağı şartı da normal karşılanabilir. Ancak en küçük değişiklik için halkoyuna başvurulma gereği doğal değildir. KKTC Anayasasında böyle bir şart olması daha farklı bir demokrasi anlayışının benimsendiğini gösterir.

Soru: KKTC’de farklı bir demokrasi anlayışı ile hareket edildiğini söylediniz. Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır?

Cevap: Dünyada uygulanan demokrasi türlerini incelediğimiz zaman iki tür demokrasi olduğunu görürüz. “Temsili demokrasi” ve “doğrudan demokrasi”. Temsili demokrasilerde halk temsilcilerini seçer ve onlar da halk adına yasaları yaparak halk iradesini ortaya çıkarır. Yasaları yapmak ve değiştirmek Yasama Meclisinin görevidir. Doğrudan demokrasilerde ise yasaları doğrudan halk yapar ve doğal olarak yine halk değiştirir. 

Doğrudan demokrasi kulağa çok hoş gelen bir demokrasi anlayışıdır. Ancak denendiği hiç bir ülkede başarılı olamamıştır. Eski Yunanda bir süre uygulanmış ve terk edilmiştir. 20. yüzyılda İsviçre’de denenmiş ve başarılı olamamıştır. 

1985 Anayasamız detaylı bir Anayasadır. Yasalarla düzenlenebilecek birçok konu Anayasada yer almaktadır. Böyle bir Anayasanın en küçük bir değişiklik için halk oyunu gerekli görmesi aslında yasaların doğrudan halk tarafından yapıldığı ve değiştirildiği doğrudan demokrasi anlayışının uygulanması demektir. Daha açık ifade ile KKTC Anayasası dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan ve uygulandığı her yerde başarısız olmuş bir demokrasi anlayışını yani doğrudan demokrasiyi ifade etmektedir. 

Devam edecek  

Güncelleme Tarihi: 24 Mart 2020, 17:15
YORUM EKLE
YORUMLAR
Öz
Öz - 5 yıl Önce

Sorun yanlış yerlerde aranıyor. Türkiye'nin yatırımlarından en fazla nemalanan bölgeler, buna bağlı olarak gelişmekte, nüfusu daha da artmakta, siyasi otorite üzerinde etkisi hem siyasi, hem de ekonomik olarak artmakta. Diğer bölgelerde ise gerileme ve göçler olmakta.
Oysa yapılması gereken ilçelerin siyasete eşit olarak katıldığı sistemi kurmak. Bu da eşit milletvekillerle temsil edilen bölgeler ve başkanlık sistemi ile mümkündür.

SIRADAKİ HABER

banner608

banner473