Başbakan Tufan Erhürman dün, tüm kabine üyelerinin katılımıyla, son ekonomik ve siyasi gelişmelerin değerlendirileceği basın toplantısı düzenledi.
5 aylık hükümet döneminde sürekli gündeme getirilen hükümetin düşeceği söylemlerinin doğru olmadığını vurgulayan Başbakan Erhürman, bu hükümetin yapmayı düşündüğü çok şey olduğunu vurguladı.
Erhürman, “Yapılacak çok iş vardır, bu çok işleri de 4 parti birlikte yapma kararlılığındadır” dedi.
Başbakan Erhürman, 2018 yılı için bütçede yüzde 5.2 olarak görülen hayat pahalığı oranın, DPÖ tarafından 12.11 olarak saptandığını, bunun Maliye üzerinde bir yük yarattığını söyledi.
Erhürman, dövizdeki yükselişin dolaylı etkiler hariç, 200-250 milyon TL gibi bir maliyet yarattığını; DPÖ tarafından ortaya konulan 12.11 hayat pahalılığının da 120 milyon TL ek bütçe gereksinimi ortaya çıkardığını açıkladı.
Erhürman, hükümetin, Türk Lirası’nın döviz karşında kaybının, üreten sektörlerin girdi maliyetlerine az yansıması için kararlılıkla bazı düzenlemeler yaptığını söyledi.
Gümrüklerde antrepo çekişlerinde sabit kur kullanılması, FİF’te azaltmaya gidilerek iki kez akaryakıt zammının baskılanması; sübvansiyon uygulanarak sütteki fiyat artışının baskılanması, devletteki kiralarda TL uygulanması, borçların yapılandırılmasında damga pulu ve ekstra vergilerin kaldırılması, özel eğitim kurumlarının harçlarında TL’ye geçiş veya kur sabitleme gibi konularda altı başlıkta aldıkları önlemleri açıklayan Başbakan Erhürman, KKTC’nin 167 ülke arasında akaryakıt fiyatlarında en ucuz 41’inci ülke olduğunu söyledi. Erhürman, Güney Kıbrıs’ın 131’inci, Türkiye’nin ise 113’üncü sırada olduğunu kaydetti.
KKTC daha kırılgan…
Erhürman, 5 ay içinde dövizin hızlı yükselişine ve hükümet olarak yapılanlara değindi.
Dövizin yükselişi karşısında bir yandan tüketicinin alım gücünü düşürdüğünü, ekonomideki girdi maliyetlerini arttırdığını ifade eden Başbakan Erhürman, KKTC’nin, Türkiye’ye göre daha korunaksız, kırılgan olduğunu kaydetti.
Ülkedeki Merkez Bankası’nın bu konuda yapabileceklerinin de Türkiye’ye göre daha sınırlı olduğuna işaret eden Başbakan Erhürman, muhalefetteyken “hükümetler dövizdeki yükseliş karşısında muhasebeci gibi davranmamalı” dediğini ve bunu demeye devam ettiğini kaydetti.
Petrol fiyatlarında yaşanan artışın yurttaşlara yansımaması için yapılan çalışmalara değinen Başbakan Erhürman, 167 ülke üzerinden yapılan çalışmaları aktardı.
KKTC 41. sırada
167 ülke içindeki akaryakıt fiyatlarına bakıldığında KKTC’nin 41. sırada olduğuna işaret eden Başbakan Erhürman, Türkiye’deki fiyatlara bakıldığında 113., Güney Kıbrıs’a bakıldığında ise 131. sırada olduğuna dikkat çekti.
Akaryakıt fiyatlarının, Maliye’nin Fiyat İstikrar Fonu’nda öngörülen gelirlerinden feragat edilerek, yapılan tüzük değişikliğiyle baskıladığını vurgulayan Erhürman, akaryakıtın bütün sektörlerin girdi maliyetlerini etkileyeceği ve her alana zam olarak yansıyacağı için bu düzenlemeyi iki defa yaptıklarını kaydetti.
Özel okullardan bazısı TL’ye geçti
Sütte devlet sübvansiyonu uyguladıklarını anımsatan Erhürman, kira stopaj uygulamalarında düzenleme yaptıklarını, döviz cinsi borçlanmada da bazı düzenlemelere gidildiğini aktardı.
Özel eğitim kurumları ile işbirliğine giderek bazı düzenlemeler yapıldığını ifade eden Erhürman, özel okullardan bazılarının TL’ye geçmelerini, bazılarının kuru sabitlemesini sağladıklarını ifade etti.
Başbakan Erhürman, elektrikte Haziran ayında yapılması gereken 7.7 fiyat ayarlamasını Maliye’nin üstlenmesini sağlayarak, vatandaşa yansıtmadıklarını, bunu alınan siyasi bir kararla gerçekleştirdiklerini belirtti.
“Yerli işgücü ve yerli üretim…”
Başbakan Tufan Erhürman, döviz üzerinden yapılan anlaşmalarla ilgili soruyu yanıtında, iki sözleşmelere müdahale etmenin mümkün olmadığını, insanların TL’nin döviz karşısındaki durumunu stabil görmediği sürece kendisini güvenceye almak için sözleşmeleri döviz üzerinden yapacağını kaydetti.
Erhürman, ithalat ile ihracat arasındaki açığa değinerek, bu açığın turizm ve yüksek öğretim geliriyle kapatılabileceğini söyledi.
Turizm sektöründe çalışanların yüzde 20’sinin KKTC vatandaşı, yüzde 55’inin ise Türkiye ve geriye kalanların üçüncü ülke vatandaşı olduğunu söyleyen Erhürman, genç işsizliğinin yükseldiğini ama turizmde çalışanlarının yüzde 20 olduğunu belirtti.
Erhürman, bunun yapısal bir sorun olduğunu, öncü sektör olan turizmde istihdamın yüzde 20 olmasını doğal bir mesele olarak kabul etmenin mümkün olmadığını belirterek, girişim başlatılacağını kaydetti.
Özersay: Yurtdışındaki Kıbrıslı Türkler önemli
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, bir soru üzerine, olağan şartlarda ekonominin doğru şekilde şekillendiği ülkelerde bu tür krizlerin ardından ihracatın arttığını ancak ülkede üretim açısından ciddi sıkıntı yaşandığı için ihracat-ithalat dengesinin 1’e 10 seviyesinde olduğunu dile getirdi.
Öte yandan özellikle Güney’den Kuzey’e ve yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin yaz aylarında adaya gelerek yapacağı harcamaların son derece önemli olduğunu kaydetti.
Özersay bugün Londra’ya bir ziyaret gerçekleştireceğini, orada yaşayan Kıbrıslı Türklerle bir araya gelerek, ülkeye gelişlerini sıklaştırmaları; ülkeye dönüş yapmaları; ülkeyle olan bağlarını güçlendirmeleri için bazı kararlar açıklayacağını anlattı.
Bu bağlamda Vergi Dairesi Müdürü, Gümrük Dairesi Müdürü ve DPÖ Müsteşarı ile bazı görüşmeler yaptıklarını da dile getiren Özersay, yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin ülkeye dönüş yapması ya da dönüş yapmayacaklarsa bile ülkeyle ekonomik bağlamda faaliyette bulunmalarını teşvik etmek istediklerini kaydetti.
Özersay, hükümet konusunda da HP Başkanı olarak bugüne kadar bir başka kişiyle koalisyon kurmak için görüşme yapmadıklarını, böyle bir düşünce içerisinde de olmadıklarını anlattı.
Bundan sonra da, koalisyon hükümetinin altına girdiği taahhütler çerçevesinde yürüdüğü sürece böyle bir arayış içinde olunmayacağını kaydeden Özersay gidilen yolun şu anda kendilerine göre doğru bir yol olduğunu belirtti.
Ataoğlu: Çalışmalar sürüyor
Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, uçak bileti fiyatları konusunda sorulan bir soru üzerine, konuyla ilgili çalışma yürüttüklerini dile getirdi.
Son dönemde başlatılan gemi seferlerine işaret eden Ataoğlu, havayolu şirketleriyle de çalışma yürüttüklerini belirtti.
Konuyla ilgili çalışmalara Türkiye’deki seçimler nedeniyle ara verildiğini dile getiren Ataoğlu seçimlerin sona ermesiyle çalışmalara dönüldüğünü kaydetti.
Atakan: Bilet fiyatları olumsuz etkilendi
Aynı konu hakkında söz alan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan ise özellikle havacılık sektöründe girdilerin hemen hepsinin döviz bazlı olduğunu, bu nedenle dövizdeki artışın bilet fiyatlarına olumsuz şekilde yansıdığını hatırlattı.
Atakan, ülkeye ulaşımın neredeyse tek aktif kanallık havayolu olduğunu ve bu alandaki arzın talebi karşılamadığını belirtti.
Tüm bunları aşabilmek adına mevcut uçuş sayılarını artırmak için çalıştıklarını kaydeden Atakan, mevcut havalimanının belirli bir sayıda seferi karşılayabildiğini dile getirdi. Atakan, yeni havaalanı hayata geçene kadar yapılabilecekler hakkında da çalışma yürüttüklerini söyledi.
Konuyla ilgili Türkiye’deki Ulaştırma Bakanlığıyla da de görüştüklerini anlatan Atakan, THY’ye bağlı Anadolu Jet’in KKTC’de “base” yapabilecek, yani güne KKTC’de başlayıp günü KKTC bitirebilecek bir uçağı devreye koyması için çalışma yürüttüklerini anlattı. Atakan, böylece Ankara, Antalya, İzmir, Hatay, Adana ve İzmir gibi destinasyonlara olan uçuş sıklığının artırılabileceğini anlattı.
Özyiğit: Harçların çoğu TL’ye çevrildi
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit ise, bir soru üzerine, eğitim konusunda kısa süre önce yapılan çalıştaya değindi.
Özyiğit, gerek özel okullar, gerek üniversitelerle yapılan toplantılarda, pek çok kurumun harçlarını TL’ye çevirdiğini kaydetti.
Eğitimde altyapı olanaklarının iyileştirilmesinin önemine işaret eden Özyiğit, bütçe konusunda yaşanan sıkıntılara rağmen okul yapımı için kaynak yaratma konusunda ciddi adımlar atıldığını belirtti. Özyiğit AB desteğiyle tüm okullara laboratuvar kurulduğunu söyledi.
Hükümet konusuna da değinen Özyiğit, mevcut hükümetin uzun erimli bir süreç için kurulduğunu, TDP’nin de bu sürece olabildiğince katkı sağlamak için var gücüyle çalıştığını belirtti.
Şahali: Et ithalatı serbest bırakılamaz
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, kaçak et konusuna yönelik bir soruya verdiği yanıtta, bakanlık olarak et ithalatının serbest bırakılmasıyla ilgili bir vizyon taşımadıklarını söyledi.
Bakan Şahali, hükümette de bu doğrultuda bir yaklaşım bulunmadığını belirterek, “Tüketicinin ve üreticinin korunması, üretimin sürekliliği, tüketimin düzgün kılınması bağlamında konuyu ilgili paydaşlarla değerlendiriyoruz; çalışmamızı sürdürüyoruz” dedi
Devlet Planlama Örgütü’nün (DPÖ) sağladığı nüfus verilerine ve bakanlık bünyesinde tutulan hayvan kayıt sistemindeki sayılara bakıldığında, bir et ihtiyacı olmadığının ortaya çıkığını ifade eden Şahali, sınır ötesinden ülkeye bir et trafiği olduğunun reddedilemeyeceğini fakat sözkonsu trafiğin önlenmesinin bakanlığın kapasitesi dışında olduğunu kaydetti.