Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde 2024 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı üzerindeki görüşmeler dün de devam etti.
UBP Milletvekili Resmiye Eroğlu Canaltay başkanlığında saat 11.30’da başlayan komite toplantısının gündeminde, 6 milyar 930 milyon 687 bin TL’lik Sağlık Bakanlığı bütçesi ile 3 milyar 189 milyon 859 bin 600 TL’lik Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi bulunuyordu.
Komitede ilk olarak Sağlık Bakanlığı bütçesi görüşüldü. Toplantıda, Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek ve bakanlık bürokratlarıyla, komite üyeleri ve bazı milletvekilleri de yer aldı.
Besim: Sağlık dibe vurdu
Bütçe üzerine ilk sözü alan CTP Milletvekili Filiz Besim, Sağlık Bakanlığı’nı “en istikrarsız bakanlık” olarak niteledi ve “sağlığın dibe vurduğunu gördüklerini” savundu.
Genel bütçeden Sağlık Bakanlığı’nın aldığı katkıya işaret eden Besim, geçen yıla göre sağlık bütçesine yapılan artışın yüzde 39.50 olduğunu söyledi. Ülkede yüzde 50 oranında enflasyon beklendiğine işaret eden Besim, artışın çok da yeterli olmayacak gibi göründüğünü belirtti.
Ülkede çok ciddi bir nüfus politikası sorunu olduğunu dile getiren Besim, nüfus bilinmeden sağlıkta başarılı olunamayacağını kaydetti. Şubatta Türkiye’de yaşanan depreme değinen Filiz Besim, deprem anında en çok ihtiyaç duyulan şeyin hastaneler olduğunu ve sağlam binalara ihtiyaç olduğunu söyledi. Riskli binalarla ilgili önlem alınması gerektiğini belirten Besim, bunlarla ilgili plan ve program yapılması gerektiğini ifade ederek, bütçede tadilat için ciddi bir rakam görmediği eleştirisinde bulundu.
Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nde çok ciddi sıkıntılar olduğunu belirten Besim, “Bir hasta 10 saat sedyede bekletilemez” diyerek, acil servis konusunda ivedi olarak tedbir alınması gerektiğini kaydetti. Kan Bankası’nın 5 kişinin istifasıyla “çöktüğünü” savunan Besim, Nakil Tüzüğü’nün çalıştırılmamasının ise doğru olmadığını söyledi.
İncirli: Bakanlığın yüzüne bakan yok
CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli ise konuşmasında, sorunların hiçbirinin çözüme kavuşturulmamasının memleketin esas sorunu olduğunu belirterek, “Burada yanlış giden bir şeyler var” dedi. İncirli, Sağlık Bakanlığı’nın sorunların kendiliğinden çözülmesini beklediğini söyledi.
Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’ndeki sorunların yıllardır aynı yerde durduğunu dile getiren İncirli, pandemiyle birlikte sağlık sisteminin çok yorulduğunu ifade etti. Pandemi döneminde herkesin sağlık çalışanlarının gözünün içine baktığını anlatan İncirli, “Şimdi yine Bakanlığın yüzüne kimsenin bakmadığını” kaydetti. Bakanlık bütçesine yapılan artışla eksikliklerin giderilmesinin mümkün olmadığını söyleyen İncirli, bakanlığın bütçesinin, sahte reçete soruşturmasının gölgesinde kaldığını ifade etti.
Eczacılık mesleğinin “kilitlendiğini” dile getiren İncirli, eczacıların, ecza depolarına “para ödeyemez” duruma geldiğini söyledi. İnsanların eczanelerden ilaç alamadığını ifade eden İncirli, soruşturmanın, halka ve bakanlığa ciddi maliyeti olduğunu söyledi. Soruşturmanın tüm bacaklarının sağlıkla ilgili olduğunu ifade eden İncirli, “Ucu nereye varacak bilmeden, 150-200 bin tane reçetenin peşine 10 tane polis takıldığı” eleştirisinde bulundu. “Polis ne aradığını bilmiyor” diyen İncirli, işin seyreldiğini, birçok suçsuz insan içinde suçluların da öneminin azaldığını söyledi.
Genç hekimlere ihtiyaç olduğuna dikkat çeken İncirli, genç hekimlerin tanınması, onların ihtiyaçlarına yönelik uygulamalar yapılması gerektiğini belirtti. “Bir devlet insan yetiştirmek için çaba sarf etmeli” diyen İncirli, devletin sevklerin altında belinin büküldüğünü kaydetti. İncirli, eksiklerin giderilmesi gerektiğini söyledi.
Rogers: Yıllardır aynı şeyler konuşuluyor
Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers da, yıllardır bütçede eksiklikleri konuştuklarını ifade ederek, “dünya standartlarının altında bir bütçeyle sağlığın yönetilmeye çalışıldığını” kaydetti.
Bütçe kısıtlı olsa da bütçenin nasıl yönetildiğiyle ilgili de sıkıntılar olduğunu ifade eden Rogers, günün sonunda toplumun kaybettiğini söyledi. Hastane yapımı konusunda bütçe olduğunu ancak tam olarak ne olduğunun belli olmadığını belirten Rogers, “Hükümetin sağlık vizyonunu anlayabilmiş değilim” dedi.
Güzelyurt Hastanesi’nin öncelikli bir proje olup, olmadığını soran Rogers, yeni Lefkoşa Hastanesi’yle ilgili plan olup, olmadığını da bilmek istediğini kaydetti. AMATEM binasının “yılan hikayesine” döndüğünü ifade eden Rogers, binayla ilgili bütçede ayrılan rakamın, “dostlar alışverişte görsün” gibi göründüğünü söyledi. Rogers, “Uyuşturucuyla mücadelede devletin planı var mı?” diye sordu.
Devlet Laboratuvarı konusunda yeni bir plan yapıldığını dile getiren Rogers, “Bakanlık bu konuda yıllardır uzman görüş alamadı mı?” sorusunu sorarak, yaşananların devlet ciddiyetiyle bağdaşmadığını belirtti. Sağlık Bakanlığı konusunda devletin politika belirlemesi gerektiğini ifade eden Rogers, her gelen bakanın yeni vizyonu olduğunu söyledi.
İlaç Eczacılık Dairesi’nin altyapısının güçlendirilmesini söylemekten “dilinde tüy bittiğini” dile getiren Rogers, dairenin bütçesinin yine yeterli olmadığını kaydetti. Ülkede ilaç takip sisteminin kurulmamasının herkesin “ayıbı” olduğunu belirten Rogers, “Bu kadar aciz değiliz, bu kadar aciz yönetilmemeliyiz” dedi. Sistem kurulmadığı, ihtiyaçlar belirlenmediği sürece ihalelere çıkıp, tarihi geçtikten sonra ilaçların çöpe atılacağı öngörüsünü dile getiren Rogers, israfa son verilmesi gerektiğini ifade etti.
Konuşmaların ardından Sağlık Bakanlığı’nın 6 milyar 930 milyon 687 bin TL’lik bütçesi, Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde oy çokluğu ile onaylandı. Komitede, 3 milyar 189 milyon 859 bin 600 TL’lik Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesinin görüşülmesine başlandı.