Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Ersin Tatar, 4 partinin bir araya gelmesi ile oluşan koalisyon hükümetinin zorla bir arada durmaya çalıştığını savundu.
Tatar, “Vizyonları ve misyonları ayrı olan bu partilerin ülkeye yarar sağlaması mümkün değildir” dedi.
UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, dün beraberinde bir grup milletvekili ve UBP Genel Sekreteri Hasan Taçoy’la birlikte Güzelyurt Bölgesinde temaslarda bulundu.
Tatar, sırasıyla UBP Güzelyurt İlçe Merkezi, Sağlıklı ve Onurlu Yaşam Derneği, Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği, Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği, Cypfruvex ile Esnaf ve Zanaatkarlar Birliği’ni ziyaret etti.
UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, yaptığı konuşmalarda narenciye sektörünün bölge ve ülke için önemine işaret etti.
Tatar, “Bu sektör oldukça kapsamlı bir sektördür. Bahçede plantasyon ile başlar, bakım, sulama, ürün geliştirme, toplama, paketleme, nakliye ile devam eder, Pazar bulunup satmakla sona erer. Dolayısıyla bunların hepsini, iyi planlamak, iyi koordine etmek durumundasınız. Ben sektörde yer alan herkesi emeklerinden ve ülkeye kattıkları değerden dolayı kutlarım” dedi
Yani olanaklar çıkacak
Tatar, UBP’nin Anavatan Türkiye ile birlikte tasarladığı ve gerçekleştirdiği Türkiye’den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne deniz altından borularla su getirilmesi projesinin çok değerli ve önemli olduğunu da anlatarak, projenin açılacak tünelle yeni bir boyut kazanacağını, Güzelyurt ovasının suya kavuşması ile üreticinin önüne yep- yeni olanaklar çıkacağını kaydetti.
Bölgede ciddi yatırımlar yapılmakta olduğunu memnuniyetle görmekte olduklarını ifade eden Tatar, UBP’nin halkın istemi ile yeniden iktidara gelmesiyle bölgedeki yatırımlara daha da ağırlık verileceğini söyledi.
Hiç bir şey olmaz
UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, 4 partinin bir araya gelmesi ile oluşan koalisyon hükümetinin zorla bir arada durmaya çalıştığını, vizyonları ve misyonları ayrı olan bu partilerin ülkeye yarar sağlamasının mümkün olmadığını savundu.
Konuşmalarında Kıbrıs konusuna da değinen Ersin Tatar, Rum tarafının Kıbrıs Türkü’nü devlette kendisi kadar ortak görmek istemediğini, aklının fikrinin adayı ve Kıbrıs Türkü’nü kendi idaresi altına almakta olduğunu belirtti.
