Sonuç CEVİZCİ

Dışişleri eski Bakanlarından Vedat Çelik, dün Diyalog TV’de Mert Özdeş’in sunduğu Odak Noktası programında Kıbrıs müzakerelerinin en önemli başlıklarından olan Mülkiyet konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

Müzakerelerin gidişatı hakkında ciddi endişeleri olduğunu ifade eden Vedat Çelik, mülkiyet konusundaki çözüm şeklinin değiştiğini, bireysel çözüm adı altında Türk hükümetinin dağılacağını savundu.

İki toplumun, günden güne çözümden uzaklaştırıldığını barış diye çatışmaya götürülmeye çalışıldığını belirten Vedat Çelik, bugünkü koşullarda varılacak anlaşmanın barışa değil çatışmaya neden olacağına vurgu yaptı.

Çelik, “Ekonomik sorunların barışla çözüleceği edebiyatı var. Barış olduğu gün sorunlar 10 kat artacak. Yıllar içinde oluşan Sosyal ekonomik doku bozulacak. Bu şekli ile çok ağır olur, çatışma çıkar, ekonomik çöküntü olur bir daha düzelmez” dedi.

Mülkiyet konusunda, kurulacak komisyonun karar verecek olmasını da eleştiren Çelik, “Devletin verdiği tapusu olanların 50-60 sene sonunda kaderi ne olacak diye diken üstünde oturması kabul edilemez” şeklinde konuştu.

Dışişleri eski bakanı Vedat Çelik Mülkiyet konusunda şunları aktardı: “Rahmetli Rauf Denktaş’ın zamanında olduğu gibi, Ecevit de aynısı söylemişti, Global takas uygun olandır.  Egemenliğe karşı sınırlı toprak ayarlaması ve global çözüm devlet düzeyinde olmalıdır. Bugünkü konuşulanlarla bir barış mümkün değildir. Mülkiyet bireysel çözüme yöneldiğinde hiç çözülemeyecek, savaş çıkar. Bu tehlike Annan Planı’nda da vardı ve ben bu endişemi Lordy Hanney’e de söylemiştim. Cumhurbaşkanı’nın karşı durması lazım, “Ben toplumumu tekrar rahatsız etmem. Elindeki tapusunu aldırtmam ve onu rahatsız etmem” diye tavır koyması gerekir.”  

“Yüzde 60 hayır çıkacak…”

Kıbrıs’ta bugünkü koşullarda çözümün olmayacağını, Türk tarafında yüzde 60 oranında bir hayır olduğunu Çelik, bunun daha da artacağını savundu.

Güven yaratıcı önlemlerde Güney’in izolasyonları kaldırması gerektiğini ifade eden Çelik, tarafların birbirini tanımadıkları sürece ve tarafların haklarına saygı gösterilmediği sürece görüşmelerin sonuçsuz kalacağını kaydetti.