Çiğdem AYDIN
Diyalog muhabirinin görüşlerine başvurduğu muhtarların hemen hepsi, Türk askerinin gitmesini ve garantilerin kaldırılmasını öngören bir çözüme karşı olduğunu söyledi. “Kıbrıslı Türklerin tek güvencesi Türkiye’dir” diyen muhtarlar, bunun dışındaki güvenlik formüllerinin kabul edilemeyeceğini belirtti.
Cenevre’deki toplantılardan sonuç çıkacağına inanmayan muhtarlar “Rum tarafının ve Yunanistan’ın başından beri ortaya katı kurallar koymaları, çözüm şansını ortadan kaldırıyor. Onların istediği çözümsüzlüktür” diyor.
İşte Diyalog muhabirinin ulaşabildiği muhtarların görüşleri:
Mustafa Göçerili (Göçeri): Rumların niyeti belli
“Ben 50 yaşındayım, bu yaşıma kadar sürekli görüştüler yine görüşüyorlar ve yine bir şey olacağı yok. Çünkü Rumların niyetleri bu adanın tümünün sahibi olmak, bizi ve Türkiyelileri istemiyorlar. Bir şey paylaşmak istemiyorlarsa nasıl çözüm olacak? Ben bu yüzden Cenevre’den bir şey beklemiyorum.
Ayrıca Rumlar Türkiye’yi istemiyor, biz de Türkiyesiz olmaz diyoruz, benim için Türk askeri ve Türkiye olmazsa olmazdır. Buradan gitmelerini kabul etmiyorum. Onlar da burada kalmalarını kabul etmiyor.
Hem adanın tümüne sahip olmak hem de Kıbrıslı Türklerle yönetimi paylaşmayı istemiyorlar. Bizim de yetki sahibi olmamız gerekiyor. Biz daha evvel bu süreci yaşadık bir daha da yaşamak istemiyoruz.”
Kemal Hacıyarım (Pınarbaşı): Ümidim yok
“Hiç bir beklentim yok. Hele Rumların yaptığı açıklamaları da okuyorum, kesinlikle bir inancım yok. Erdoğan da Cenevre’ye gidecek, kesin bir sonuç çıkabilir belki ama bir çözüm olacağına inanmıyorum. Çünkü Rumlar bizimle birlikte bu ülkeyi paylaşmak istemiyor.
Bazıları bizi görmek dahi istemezken nasıl çözüm olacak? Türk askerinin gitmesine veya azaltılmasına karşıyım. Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünden asla vazgeçmem, Bakanlar Kurulu’nda azınlık olacağımız söyleniyor. Eşitlik bunun neresinde? Yönetimde de eşit olmalıyız çünkü 1960 Cumhuriyeti de bu eşitsizlikten dolayı bozulmuştu.”
Ertan Beşiktaş (Şirinevler): İki tarafın da istekleri var
“Ben anlaşma istiyorum ama umudum yok. Bir şey çıkacağını düşünmüyorum. Hem Kıbrıslı Türklerin, hem de Kıbrıslı Rumların vazgeçemeyeceği şeyler var. Hal böyle iken bir anlaşma olmasını uzak görüyorum.
Benim için olası bir çözümde olmazsa olmazım iki eşit kurucu devlettin olmasıdır. Türk askeri bir koz olarak kullanılmamalı. Asker kalabilir veya kalmaya bilir. Önemli olan her iki tarafın eşit haklarla siyasal ve diğer haklarla bir cumhuriyeti paylaşmayı kabul etmeleridir. Çözümden yanayım ancak umudum yok.”
Durmuş Aşandır (Taşkent): Rumlar bizi yok etmek istiyor
“Cenevre’den bir umudum yok. Ben bu mevcut düzenden gayet memnunum. Bence Cenevre’den bir sonuç çıkmayacak çünkü Rumların niyetinin iyi olduğunu düşünmüyorum. Onlar bizi bu adadan yok etmek istiyorlar: Varlığımızı ve egemenliğimizi halk olarak bile kabul etmiyorlar, bu zihniyette olan Rumlardan çözüm beklenemez.
Rumlarla bir arada yaşamayı tercih etmiyorum ama yaşamak zorunda kalacaksak o zaman Türk askerinin varlığını hissetmem gerekiyor. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi olmazsa olmazımdır. Bu adada sorunların 1974 yılında başlamış gibi davranılması beni çok rencide ediyor. Sorun, Rumların 103 köyümüzü katlettiği 1960’larda başladı ama bundan kimse bahsetmiyor. Türk askeri bu adadan çıkmamalı ve Rumlarla bir arada yaşamamalıyız.”
Hasan Piro (Ağırdağ): Masayı sabote edecekler
“Ben bir anlaşma olmasını istiyorum ama buna ihtimal vermiyorum. Çünkü Rumların aşırı talepleri var ve İsviçre’de çözüm masasını sabote edecekler. Bu yüzden Cenevre’den bir olumlu bir sonuç çıkacağını düşünmüyorum.
Olası bir çözümde vazgeçemeyeceğim Türk askerinin adadan çekilmesidir. Geçmişi unutmadık, çözüm olsun ama Türk garantörlüğünde olsun. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi olmazsa çözüm olmaz. Gerisi teferruattır.”
Yüksel Çağlar (Boğaz): Çözüm istiyorum, ama…
“Çözüm istiyorum ama Cenevre’den de bir anlaşma çıkacağını düşünmüyorum. Olmayacağını düşünmemin sebebi iki tarafın da keskin çizgilerinin olması. Bu konuda biri başka diyor diğeri başka.
Bana göre Garantiler ve Mülkiyet konusu çözüm ihtimalini sonlandırır. Benim olmazsa olmazım Türkiye’nin etkin ve fiili garantisidir. Mülkiyet noktasında sıkıntı görmüyorum.
Geçmişte Rumlar hatalıydı ama hatası olmayanlar da vardı. Kıbrıslı Türklerin kendi malını istediği gibi onlar da paralarını talep ediyor ve biz de mecbur ödeyeceğiz.”
Fettah Karakuzu (Korkuteli): Yıllardır aynı senaryo
“Cenevre zirvesinden pek umudum olduğu söylenemez. Çünkü yıllardır aynı senaryo yazılıp çiziliyor. Rumlar bu adayı bizimle paylaşmak istemiyor, bunu da açıkça her yerde söylüyorlar. Hal böyleyken neden çözüm konusunda bu kadar ısrar ediliyor onu da anlamıyorum.
Haklı olduğumuzu ispat etmeye gerek yok. Rumların bitmek tükenmek bilmeyen istekleri nedeniyle bu anlaşma olmaz. Türk askerinin burada kesinlikle kalması gerekiyor çünkü garantilerin olmadığı bir anlaşmaya evet demeyeceğim.
Toprak konusu masaya dahi yatırılmamalıydı. Kaç defa daha göç edeceğiz? Ben 2 yaşında göçmen geldim ve o travmayı atlatmak zor oldu. Bulunduğumuz yere kök salamadık, şimdi kök saldığımız bir vatanımız toprağımız var.”
Salih Erel (Dörtyol): Rumlar değişmiyor
“Cenevre’den bir şey çıkacağını düşünmüyorum. Çünkü Rumlar 1960’ta neyse şimdi de odur. Onlar değişmedi ve değişmeyecekler. 1950’li yıllarda birlikte yaşarken ne oldu iyi düşünmek lazım. Bizlere saldıran, insanlarımızı katleden onlar değil miydi? Ben değiştiklerini düşünmüyorum.
Bu yüzden de Cenevre’den bir şey çıkmayacağına inanıyorum. Türk askerinin adada kalması, etkin ve fiili garantisi şarttır. Ben bu topraklarda Rumlardan daha çok yaşadım bu yüzden toprak konusunda taviz vermeye karşıyım.”
Turgay Alıkan (Köprülü): Sonuç çıkmayacak
“Cenevre’den bir sonuç çıkacağına inanmıyorum. Rumların tavrı nedeniyle çok fazla taviz diyebileceğimiz şeyler istiyorlar. Mülkiyette, asker konusunda, yönetimde, toprak ve her konuda taviz diyebileceğimiz kadar çok şey istiyorlar. Hal böyleyken mümkün değil gibi görünüyor. Türk askerinin varlığı ve Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi olmazsa çözüme evet demeyeceğim.”
Mustafa Yeşilleme (İncirli): Mevcut düzen sürmeli
“Bana göre şu andaki mevcut düzen barış halidir ve sürdürülmesi gerekmektedir. Bizim aramızda şu anda bir kavga bir çatışma yok. Bundan rahatsızlık duyan da olmamalı. Cenevre’den beklentim budur. Türk askerinin ve Türkiye’nin garantisinin devamından yanayım çünkü ada genelinde can ve mal güvenliğim çok önemli.”
Bünyamin Arkoy (Çayönü): Rumların talepleri bitmiyor
“Cenevre’den pek bir beklentim yok. Rumların bitmek bilmeyen taleplerinin yanı sıra dünya bu çözümü istemiyor. Ne ABD ne Rusya ne de İngiltere çözümü istemiyorlar. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini garanti etmeyen bir çözüme evet demem, iki bölgeliliği iki kesimliliği ve siyasi eşitliği sağlanmayan bir anlaşma olmamalı.”
Mustafa Tan (Beyarmudu): Masa açık kalacak
“Benim Cenevre’den şu an için bir beklentim yok. Anladığım kadarıyla bu masa açık kalacak ve görüşülmeye de devam edilecek. Rumların talepleri çok fazla, bu yüzden çözüm olmayacağını düşünüyorum. Türk askerinin gitmesini asla kabul edemem. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçilmemeli.”
Ömer Efendi (İnönü): Erdoğan bu işi bitirecek
“Bence Özgürgün ve Recep Tayyip Erdoğan Cenevre’de çözüm ihtimalini bitirecekler. İnancım o yönde. Türk askerinin varlığının devamlılığı Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin korunması ile toprak konusu benim vazgeçilmezlerimdir. Madem bu toprakları verecektik neden bu insanlar şehit düştü? Bir karış toprak verilmesi kabul edilemez.”
Hüseyin Kaptan (Sütlüce): Bu iş 74’te bitti
Cenevre’den herhangi bir barış beklemiyorum. Barışın olacağına dair bir inancım yok. Bana göre bu iş 1974’te bitmiştir. 1974’leri biz yaşadık, çok zorluklar çektik. Türkiye’siz bu iş olmaz. Türk askerinin varlığı ve garantiler kesinlikle olmalıdır. Bu konuların pazarlığı bile söz konusu değildir.
Güncelleme Tarihi: 06 Ocak 2017, 08:50