Ömer KADİROĞLU
Türkiye son günlerde Marmara’da büyük tehlike yaratan Deniz Salyası’nı konuşurken, Kuzey Kıbrıs’ın incisi Girne’yi de aynı tehlikenin beklediği belirtildi. Diyalog’a konuşan Biyologlar Derneği Başkanı Gizem Mulla; kanalizasyon sularının arıtılmadan denize boşaltılması nedeniyle müsilaj (Deniz salyası) tehlikesinin oluşabileceğine dikkat çekti.
Diyalog’un elde ettiği bilgilere göre; Girne’deki arıtma tesisinin kapasitesi 15 bin kişilik olduğu halde, yaklaşık 80 bin kişinin atığı doğrudan Girne sahilinin 33 metre derinliğine bırakılıyor. Belediye yetkilileri, arıtma tesisinde kapasitenin artırılması için yaklaşık 7 milyon Euro’ya ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
Girne’deki arıtma tesisi yetersiz
Türkiye’de yaşanan müsilaj krizi devam ederken Bio-Der Başkanı Gizem Mulla önemli uyarılarda bulundu. Denetimsizlikler ve yetersizlikler nedeniyle kanalizasyon sularının arıtılmadan denize boşaltılması nedeniyle müsilaj ile karşılaşabileceğine dikkat çeken Mulla, Marmara Denizi’nde yaşanan durumun pandemi nedeniyle halkın eve kapanması ve atık suların çoğalmasından kaynaklandığını söyledi. Mulla, Girne’de kanalizasyon sularının bir kısmının uzun zamandır denize arıtılmadan boşaltıldığına dikkat çekerek, Arıtma Tesisindeki yetersizliğin herkesçe bilindiğini ifade etti.
Zamanla oluşuyor
Akdeniz’in de müsilaj tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Mulla, şunları söyledi:
Müsilajın denizlerde ortaya çıkması bir anda olabilecek bir şey değil, zaman isteyen bir durumdur. Denizlere arıtmadan fosfor ya da nitrat içerikli yani kanalizasyon atıklarının içerdiği minerallerin arındırılmadan denize dökülmesi müsilaj oluşumuna neden oluyor.
Türkiye’de oluşan müsilaj krizi bizde de yaşanabilir ancak bizim denizlerimiz açık deniz olduğu için akıntı bu süreci geciktirebilir.
Marmara Denizi’nde müsilaj sıkıntısının yaşanması kapalı deniz olması ve akıntı hızının düşük olmasından kaynaklıdır.
Su analizi henüz yapılmadı
Mulla, su sıcaklıklarının artması ve kanalizasyon atıklarının arıtılmadan denize dökülmesinin müsilaj oluşmasına neden olduğunu söyledi. Mulla, şöyle devam etti:
Pandemi nedeniyle insanların evlerinde daha fazla vakit geçirmesi, atık suların daha da artmasına neden oluyor. Ülkemizde de biliyoruz ki denetleme yapılmadığı ve bazı yerlerde arıtma tesislerinin yetersiz olması nedeniyle denizlerimize arıtılmadan atıklar boşaltılıyor. Bu konuda denetimlerin yapılıp caydırıcı cezalar uygulanması çok önemlidir.
Deniz mevsimi geldi… İnsanlar denize girmeye başladı ancak deniz su ölçümleri bu yıl henüz yapılmadı. Su analizi sadece insanların denize girebilmesi için değil, atık suların arıtılarak mı yoksa arıtılmadan mı denize döküldüğünü gösterir.
Girne Belediye Başkanı, yıllardır kentte arıtmanın yetersiz olduğunu ve bir miktar kanalizasyon suyunun arıtılmadan denize akıtıldığını ifade ediyor ancak bununla ilgili bir çalışma yapılmıyor. İvedilikle yetersiz olan bölgelerdeki arıtmaların nüfusa hizmet seviyesine yükseltilmesi, büyük işletmeler ve otellerin daha fazla denetlenmesi gerekiyor.
Önlem almazsak müsilaj sorununu biz de yaşarız
Mulla, arıtma tesislerindeki kapasitenin artırılması gerektiğini ifade ederek, şunları dile getirdi:
Turizm iki yıldır durgun gidiyor ancak yine de denetlemelerin yapılması ve arıtma tesislerindeki kapasitenin arttırılması gerekiyor. Bu derece atıkları denizlere akıtmaya devam edersek açık deniz olmamız avantajı da fayda etmeyip müsilaj sorunu bizim denizlerimizde de yaşanabilir. Denizlerimiz açık deniz olduğu için müsilaj sıkıntısını yavaşlatır ancak engellemez. Marmara’da oluşan müsilaj Ege’ye doğru akmaya başladı ve oradan bize de ulaşabilir. Bu konu ile ilgili Biyologlar Derneği olarak bizlerin pek yapabileceği bir şey yok ancak Çevre Dairesi bu konuda denetimlerini arttırmalı ve bilgilendirme toplantıları yapabilir.
DAHA BU BAŞLANGIÇ.LAĞIMLARINI İÇECEK, DENİZE GİRENLER VE BELKİ DE TİFO OLACAKLAR SONRA, JELLY FISHLER GELECEK VE KÖR DÖNGÜ DEVAM EDECEK...