banner564

Ürküten tablo

Friedrich-Ebert Vakfı’nın hazırladığı rapora göre Kuzey Kıbrıs’ta yolsuzluk ve rüşvet hat safhada 

Ürküten tablo
banner598

 Ömer KADİROĞLU
Friedrich-Ebert Vakfı, Prof. Dr. Ömer Gökçekuş ve Doç. Dr. Sertaç Sonan tarafından hazırlanan raporun tanıtımı Merit Lefkoşa Otel’de gerçekleşti. Raporda Kıbrıs’ın kuzeyindeki yolsuzluk algısı ele alındı. Açılış konuşması Prof. Dr. Hubert Faustmann tarafından gerçekleşti. Açılış konuşmasında vakfın kuruluş amaçlarından bahseden Faustmann sözü daha sonra sunuma bıraktı. Konuşma sonrasında Doç. Dr. Sertaç Sonan tarafından hazırlanan raporun sunumu yapıldı. Sunum sonrasında Cenk Diler ve Tufan Ekici raporu değerlendirerek soru cevapla program sonlandı. 
Yüzde 89 yolsuzluk ve rüşvet var
Kıbrıs Türk Ticaret Odası üyesi firmalarda yönetici pozisyonundaki 373 kişiyle yapılan ankete katılanların yüzde 89’u Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yolsuzluk ve rüşvet olduğunu söylüyor. Dahası yüzde 59’u yolsuzluğun ciddi bir sorun olduğu kanaatinde. Katılımcıların yüzde 48’i bir öncesine göre göre 2018’de yolsuzluğun aynı kaldığını düşünürken yüzde 36’sı ise arttığını ifade etti. Kamu kaynaklarının yolsuzluktan dolayı özel şirketlere, bireylere ve guruplara aktarılması çok yaygındır diyenlerin oranının yüzde 38, hiç yoktur diyenlerin oranı ise yüzde 14 olduğu belirlendi. Kamu ihalelerini kazanabilmek ya da elde edebilmek için rüşvet verme geleneği var mı? Sorusuna ise katılanların yüzde 43’ü çok yaygındır cevabını verdi. 
Yolsuzluk en fazla kamu arazi ve bina tahsisinde yapılıyor 
Rüşvet ya da el altından fazladan ödeme yapmanın çok yaygın olduğu sonucuna ulaşılan ankette, en fazla yolsuzluğun kamuya ait arazi, binaların tahsisi ve kiralanmasında olduğu belirlendi. Öte yandan 'Kamuya ait arazi ve binaların tahsisi ve kiralanması' (yüzde 49); 'Teşvikler' (yüzde 48); 'Kamu bankalarından kredi alırken' (yüzde 43); 'Kamu ihaleleri ve izinler' (yüzde 43); 'Gümrük işlemleri' (yüzde 41); 'Tapu işlemleri' (yüzde 39); 'Şehir planlama' (yüzde 38); 'Yıllık vergi ödemeleri' (yüzde 38); 'İthalat ve ihracatla ilgili işlemler' (yüzde 37); 'Yargı kararlarını etkilemek için' (yüzde 32); ve 'Devletten elektrik, su ve telefon gibi hizmetleri alırken' (yüzde 27) gibi hizmetleri alırken yolsuzluk olduğu sonucu elde edildi. Yolsuzluğu daha çok siyasi makamlarda bulunanlar ile üst düzey yetkililerin yaptığı yönünde yaygın bir kanı olduğunu gösteren anket sonuçları, kurumsal altyapımızın yolsuzluğu önlemede yetersiz kaldığına da işaret ediyor. Anket sonucuna göre katılımcıların, yargı ve mali denetim kurumlarının hem bağımsızlığı hem de caydırıcılığı konusunda ciddi şüpheleri olduğunu gösteriyor.
Yolsuzluk çok yaygın
Ankete katılanların yüzde 55'i 'çok yaygın' şekilde 'kamu kaynaklarının bakanlar/yetkililer tarafından kişisel ya da partisel amaçlarla kötüye kullanıldığını' düşünmektedir. Katılanların algısına göre 'kişisel maddi çıkar' elde etmek için yapılan istismarlar (yüzde 57) 'partiye finansman sağlamak için' yapılan istismarlardan (yüzde 55) biraz daha yaygındır. Siyasetçiler (yüzde 58) ve siyasi partiler (yüzde 54) yolsuzluğun ‘en çok yaygın' olduğu iki grup olarak görülüyor; bunları üst kademelerdeki memurlar (yüzde 46) takip ediyor. Ankete katılan iş insanlarının sadece yüzde 31'i alt kademelerdeki memurlar arasında yolsuzluğun 'çok yaygın' olduğu düşüncesine sahip.
Yargı yolsuzlukta güçlü değil
Ankete katılan iş insanlarının yargıya olan inançları da güçlü değil. 'Kamu kaynaklarını istismar eden bakanları/yetkilileri yargılayacak güce sahip bağımsız bir yargı var mı' sorusuna 'evet' cevabı verenlerin oranı sadece yüzde 36. 'Evet' cevabı verenlerin içindeyse sadece yüzde 21'lik kesim yargının yolsuzluğu engellemekte 'çok etkili' olduğunu düşünüyor. 'Kamudaki yetkililerin işlerini dürüst şekilde yapmalarını sağlamak üzere oluşturulan mekanizmaların caydırıcılığı' konusunda da ankete katılanların inancı oldukça düşük; soruda tanımlanan spesifik mekanizmaya göre verilen 'çok caydırıcıdır’ cevaplarının oranı yüzde 10 ile yüzde 19 arasında değişiklik gösteriyor.
Sosyal medya yolsuzlukla mücadelede başarılı
İş insanlarıyla yapılan ankette, 'yolsuzluk ve usulsüzlüklerle mücadele etmesi ya da bunları ifşa etmesi gereken kurumlar sizce bu işte ne kadar başarılıdır/etkilidir?' sorusu soruldu. Bu konuda da ankete katılan iş insanları arasında herhangi bir kurumu 'son derece başarılı/etkili bulanların' oranı çok düşük çıktı. En etkili bulunan yüzde 28 ile sosyal medya. Sıralamanın en sonunda farklı mali denetim kurumlarımız ve meclis var. Başbakanlık Denetleme Kurulu (yüzde 9), Meclis (yüzde 10), Sayıştay (yüzde 11), Maliye Teftiş ve İnceleme Kurulu (yüzde 12).Diğer kamu kurumlarını 'çok etkili' bulanların oranı da oldukça düşük. Ombudsman (yüzde 18), Başsavcılık yüzde 19, Polis yüzde 20 ve Mahkemeler (yüzde 22). Genel olarak sivil toplum da anket katılımcılarını tatmin etmemektedir: Toplum (yüzde 13), sendikalar (yüzde 16), sivil toplum örgütleri (yüzde 18) ve klasik medya (yüzde 20). 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473