Ömer KADİROĞLU
Kıbrıs’ın kuzeyinde 10 yıl öncesine kadar rüşvet ve yolsuzluğun yaygın olmadığı söyleniyordu. Ancak son zamanlarda yaşanan olaylar bunun aksini gündeme getiriyor. Sadece yabancı gözlemciler değil, yerli halkın önemli bir kısmı ülkede rüşvet ve yolsuzluğun yaygın olduğunu düşünüyor ve bu konuda önlem almayan yetkilileri suçluyor.
Rüşvet ve yolsuzluk olaylarındaki artışı ‘lüks yaşam hırsına’ bağlayan vatandaşlar, dünyanın en pahalı arabalarının Kuzey Kıbrıs’ta kullanıldığına dikkat çekiyor. Önlem alınmaması ve caydırıcı cezaların gündeme gelmemesi halinde ülkenin daha ciddi sorunlarla yüzleşeceğini düşünen vatandaşlar ‘cesur kararlara’ ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor.
Ne dediler?..
Şefik Vamık
“KKTC’de rüşvetin yaygın olduğuna inanıyorum. Rüşvetin nedeninin memurların yetersiz ve bilgisiz olmasına bağlıyorum. Ayrıca ekonomik kriz nedeniyle de rüşvet olayları yaşanabiliyor. Devlet istese rüşvet olaylarını bitirebilir ancak devletin başındakiler rüşvet alıyor bu nedenle engellenemez. Çünkü devletin başındakiler aldıkları maaşla yaşadıkları hayat orantılı değil ve bu da bize haksız kazanç sağlandığını gösteriyor. Bu iş böyle devam ederse asayiş ve huzur bozulur.”
Ahmet Acumsal
“KKTC’de rüşvet işlerinin yaygın olduğunu söylemek isterim. Herkes işini halletmek için bir yerlerde birilerine rüşvetler yediriyor. Devlet istese bunun önüne geçebilirler ancak tatil yapmaktan fırsat bulamıyorlar. Yolsuzluk ve rüşvet olaylarını bitirmek için yetkililerin oturup da gerekli yasa düzenlemelerini yapmalarını istiyoruz.”
Mustafa Direk
“Kıbrıs’ta rüşvet olaylarının yaygın olduğuna inanıyorum. Rüşvetsiz iş dönmediği için bu durumun yaygınlaştığını ve alışkanlık haline geldiğini düşünüyorum. Hükümet edenler dik duruş ve cesur adımlar atarsa bu durumu önleyebilir ancak devletin başındakilerin de rüşvet alıyor olabilir. Ciddi bir yönetim ciddi bir hükümet göremiyoruz.”
İbrahim Bozkurt
“KKTC’de rüşvetin yaygınlaştığına inanıyorum. Rüşvet, düzensizlik ve yasaların olmayışından dolayı yapılıyor diye düşünüyorum. Devlet eğer gerekli tedbirleri alırsa bu rüşvet alma veya verme durumlarını ortadan kaldırabilir ancak bir önlem alınacağı yönünde pek bir düşüncem yoktur.”
Ersin Kanal
“KKTC’de rüşvet artık kişilerin mesleği haline geldi. Denetim yok ve korsan bir devlet olduğumuz için bu durumlar yaşanıyor. Devlet olabilme gerekliliğinin her şeyi bizde vardır ancak biz ayrı ve tanınmamış olmamız nedeniyle bizi denetleyen birileri yok, sadece kendi kendimizi denetliyoruz.
Bizi denetleyenler de rüşvetin alasını aldıkları için bu duruma ses çıkarmıyorlar. Denetleyen yok diye her türlü sahte iş uygulanıyor. Rüşvet bu ülke tanınmadığı sürece devam edecek. Bugün özel bir kuruluşa bile çocuğunu işe koyacak olsanız mutlaka rüşvet vermeniz lazım. Bir dairede eğer çok iyi bir tanıdığınız yoksa işinizin olması için rüşvet vermek zorundasınız. Ben artık bu memleketten usandım ve emekliliğimi gidip başka ülkede yaşamak istiyorum. Zamanında Türkiye bize gelip tüm yolları Amerikan asfaltı döktü o günden bu güne bir avuç asfalt üzerine konmadı. O yüzden bu ülkeden artık usandık. Ülkede başıbozukluk var diye her şey rüşvetle dönüyor.”
Mustafa Kemal Çetinkayalı
“KKTC’de rüşvet olaylarının yaygın olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ülkenin bütün daireleri artık bitti. Ülkede rüşvetin olmasının nedeni yönetimdeki düzensizlik ve kopukluklar nedeniyle yaşanıyor hatta yaşanmaya da devam edecektir. Etkin kararlar alınarak bu durum düzeltilebilir ancak böyle bir karar alınacağına yönelik hiçbir inancım yoktur.”
İnanin ki yoktur diyenler o işin orijinindeki çirkeflerdir.