Diyarbakır'ın Bismil ilçesine bağlı Üçtepe köyünde yaşayan ve dedesi Ömer oğlu Hüseyin Osmanlı döneminde şehit düşen Kore gazisi 95 yaşındaki Mehmet Hüseyin Ezer ile oğlu Kıbrıs gazisi 65 yaşındaki Siraç Ezer, üç kuşak vatan için mücadele etmenin gururunu yaşıyor.
Yaşına rağmen güçlü hafızası ve dinçliğiyle dikkati çeken 95 yaşındaki Mehmet Hüseyin Ezer, vatanın bekası için ailesinde şehitler bulunduğunu belirterek, bunun gururu yaşadıklarını söyledi.
İzmir Limanı'ndan başlayan ve 27 gün kara yüzü görmeden devam eden gemi yolculuğunun ardından Kore'de cepheye gittiklerini aktaran Ezer, devleti için her daim savaşa hazır olduğunu belirtti.
"Türk askeri çok cesurdur"
Ezer, şöyle konuştu:
"Dedem Osmanlı döneminde Ruslara karşı savaştı ve şehit düştü. Ben Kore'ye gittim. Oğlum da Kıbrıs'ta gazi oldu. Düşmana karşı savaştım. Canım feda olsun devletimize. Şimdi savaş çıkarsa tekrar giderim. Kim karşımıza çıkarsa çıksın yine savaşa gideriz. Kimse devletimizi bölemez, parçalayamaz. Kimse silahını bize doğrultamaz. Biz kabul etmeyiz, ona göre cevabını veririz."
Ülkesinin askerleriyle gurur duyduğunu belirten Ezer, birçok devletin güvenlik güçlerinin Kore'de bulunduğunu ama Türk askerinin en güçlü olduğunu ifade etti. Ezer, "Girdiği her yeri aldı. Türk askeri çok savaşçıydı, çok cesurdu." dedi.
Türkiye Muharip Gazileri Derneği Şube Başkanlığı görevini de yürüten Kıbrıs gazisi Siraç Ezer, Kars'ın Kağızman ilçesinde vatani görevini yaparken bölük komutanın isteği doğrultusunda 16 kişilik ekiple Kıbrıs Barış Harekatı'na katıldığını, bundan dolayı çok mutlu olduğunu dile getirdi.
"Savaş bizim için bir düğündür"
Ezer, harekata katılma süreci ile ilgili şunları aktardı:
"Komutanım 'Kıbrıs'ta savaş çıkacak, istemezsen seni göndermeyeceğim. Senin yerine başkasını göndereceğim' dedi. 'Diyarbakırlı olarak bunu bana nasıl söylüyorsunuz? Diyarbakırlı olarak gururuma yediremiyorum. Savaş bizim için bir düğündür. Konu vatan olduktan sonra geri kalanın bizim için bir önemi yok. Şehitlik denen bir mertebeye ulaşırız. Ben gitmesem benim yerime bir başkasını göndereceksiniz. Benim kanım onunkinden kırmızı değildir.' dedim. Alay komutanı o zaman alnımdan öptü. 'Yolunuz açık olsun ve Allah'a emanet olun'. dedi."
Beşikten mezara kadar askeriz
Ülkeyi savunmak için canını vermeye hazır olduğuna işaret eden Ezer, şöyle devam etti:
"Beşikten mezara kadar askeriz. Cephede savaşırken yanımızda Edirne'den Van'a kadar Türkiye'nin her ilinden yan yana omuz omuza savaşan değerli arkadaşlarımız vardı. Herkes vatan için kardeşçe savaşıyordu. Türk ya da Kürt ayrımı söz konusu değildi. Birliğimiz ve beraberliğimiz, vatanımız ve bayrağımız için yedi düvele karşı savaştık. Bir karış toprağımızı, bir çakıl taşımızı vermedik. Şu anda da vermiyoruz. Kim olursa olsun dünya başımıza kalksa bir çakıl taşımızı kimseye yediremeyiz, veremeyiz. Bunu tüm dünya bilsin."
Büyük bir gururdur
Ülkeyi savunmak için canını vermeye hazır olduğunu belirten Ezer, "Tekrar bir savaş çıkarsa sorun vatansa gerisi teferruattır. Şehit veya gazi olmak büyük bir gururdur. Gözümü kırpmadan savaşa her an için hazırız." diye konuştu.
Şehit torunu olmaktan duyduğu mutluluğu ifade eden Ezer, Türk'ün, Kürt'ün, Laz'ın ve Çerkez'in birbirinden farkı bulunmadığını, hepsinin kardeş olduğunu vurguladı.
Ezer, "Amerika'nın oyunlarıdır hepsi. Kıbrıs'ta bize oyun oynadı. Elimizdeki silahları aldı. Şimdi de aynı oyunları Suriye'de oynuyor. Amaçları Türkiye'yi güçsüz hale getirmek. Türkiye'nin ekonomisiyle oynuyor ama kursaklarında kalacak. Türk'ten başka Türk'ün dostu yok. Hepsi de bizim ayaklarımızın altını kazıyor. Allah'ın izniyle bu millet birlik ve beraberliğimiz olduktan sonra bu dünya başımıza kalksa hiç kimse bize bir şey yapamaz." ifadelerini kullandı.
Dedeleri Osmanlı döneminde Ruslara karşı savaştı ve şehit düştü, kendisi Kore’ye gitti, oğlu Kıbrıs’ta gazi oldu
Üç kuşak vatan
için çarpıştılar
Diyarbakır'ın Bismil ilçesine bağlı Üçtepe köyünde yaşayan ve dedesi Ömer oğlu Hüseyin Osmanlı döneminde şehit düşen Kore gazisi 95 yaşındaki Mehmet Hüseyin Ezer ile oğlu Kıbrıs gazisi 65 yaşındaki Siraç Ezer, üç kuşak vatan için mücadele etmenin gururunu yaşıyor.
Yaşına rağmen güçlü hafızası ve dinçliğiyle dikkati çeken 95 yaşındaki Mehmet Hüseyin Ezer, vatanın bekası için ailesinde şehitler bulunduğunu belirterek, bunun gururu yaşadıklarını söyledi.
İzmir Limanı'ndan başlayan ve 27 gün kara yüzü görmeden devam eden gemi yolculuğunun ardından Kore'de cepheye gittiklerini aktaran Ezer, devleti için her daim savaşa hazır olduğunu belirtti.
"Türk askeri çok cesurdur"
Ezer, şöyle konuştu:
"Dedem Osmanlı döneminde Ruslara karşı savaştı ve şehit düştü. Ben Kore'ye gittim. Oğlum da Kıbrıs'ta gazi oldu. Düşmana karşı savaştım. Canım feda olsun devletimize. Şimdi savaş çıkarsa tekrar giderim. Kim karşımıza çıkarsa çıksın yine savaşa gideriz. Kimse devletimizi bölemez, parçalayamaz. Kimse silahını bize doğrultamaz. Biz kabul etmeyiz, ona göre cevabını veririz."
Ülkesinin askerleriyle gurur duyduğunu belirten Ezer, birçok devletin güvenlik güçlerinin Kore'de bulunduğunu ama Türk askerinin en güçlü olduğunu ifade etti. Ezer, "Girdiği her yeri aldı. Türk askeri çok savaşçıydı, çok cesurdu." dedi.
Türkiye Muharip Gazileri Derneği Şube Başkanlığı görevini de yürüten Kıbrıs gazisi Siraç Ezer, Kars'ın Kağızman ilçesinde vatani görevini yaparken bölük komutanın isteği doğrultusunda 16 kişilik ekiple Kıbrıs Barış Harekatı'na katıldığını, bundan dolayı çok mutlu olduğunu dile getirdi.
"Savaş bizim için bir düğündür"
Ezer, harekata katılma süreci ile ilgili şunları aktardı:
"Komutanım 'Kıbrıs'ta savaş çıkacak, istemezsen seni göndermeyeceğim. Senin yerine başkasını göndereceğim' dedi. 'Diyarbakırlı olarak bunu bana nasıl söylüyorsunuz? Diyarbakırlı olarak gururuma yediremiyorum. Savaş bizim için bir düğündür. Konu vatan olduktan sonra geri kalanın bizim için bir önemi yok. Şehitlik denen bir mertebeye ulaşırız. Ben gitmesem benim yerime bir başkasını göndereceksiniz. Benim kanım onunkinden kırmızı değildir.' dedim. Alay komutanı o zaman alnımdan öptü. 'Yolunuz açık olsun ve Allah'a emanet olun'. dedi."
Beşikten mezara kadar askeriz
Ülkeyi savunmak için canını vermeye hazır olduğuna işaret eden Ezer, şöyle devam etti:
"Beşikten mezara kadar askeriz. Cephede savaşırken yanımızda Edirne'den Van'a kadar Türkiye'nin her ilinden yan yana omuz omuza savaşan değerli arkadaşlarımız vardı. Herkes vatan için kardeşçe savaşıyordu. Türk ya da Kürt ayrımı söz konusu değildi. Birliğimiz ve beraberliğimiz, vatanımız ve bayrağımız için yedi düvele karşı savaştık. Bir karış toprağımızı, bir çakıl taşımızı vermedik. Şu anda da vermiyoruz. Kim olursa olsun dünya başımıza kalksa bir çakıl taşımızı kimseye yediremeyiz, veremeyiz. Bunu tüm dünya bilsin."
Büyük bir gururdur
Ülkeyi savunmak için canını vermeye hazır olduğunu belirten Ezer, "Tekrar bir savaş çıkarsa sorun vatansa gerisi teferruattır. Şehit veya gazi olmak büyük bir gururdur. Gözümü kırpmadan savaşa her an için hazırız." diye konuştu.
Şehit torunu olmaktan duyduğu mutluluğu ifade eden Ezer, Türk'ün, Kürt'ün, Laz'ın ve Çerkez'in birbirinden farkı bulunmadığını, hepsinin kardeş olduğunu vurguladı.
Ezer, "Amerika'nın oyunlarıdır hepsi. Kıbrıs'ta bize oyun oynadı. Elimizdeki silahları aldı. Şimdi de aynı oyunları Suriye'de oynuyor. Amaçları Türkiye'yi güçsüz hale getirmek. Türkiye'nin ekonomisiyle oynuyor ama kursaklarında kalacak. Türk'ten başka Türk'ün dostu yok. Hepsi de bizim ayaklarımızın altını kazıyor. Allah'ın izniyle bu millet birlik ve beraberliğimiz olduktan sonra bu dünya başımıza kalksa hiç kimse bize bir şey yapamaz." ifadelerini kullandı.