KKTC Turizm Emekçileri Platformu, çift aşı ve çift PCR ile ülkeye gelen turistlere bileklik takılmasını, otele kapatılmasını eleştirdi. 
Ülkeye gelen turistlere cüzamlı muamelesi yapıldığını savunan Turizm Emekçileri Platformu yaptığı açıklamada “Bırakın, çift aşısını olan misafirler istedikleri otelde, istedikleri şekilde bileksiz, kelepçesiz özgürce konaklasın” ifadelerini kullandı. Hükümeti eleştiren platform, uygulamalar ile turizmin çökertildiğini vurguladı. 
Platform yaptığı açıklamada şunları belirtti: 
Turizme vurulan kelepçe uygulaması devam ediyor.
Ülkemizi açtık mı kapattık mı tam belli değilken, bir de "çift aşı çift PCR" gibi sloganla açılım yaptık diyoruz.
Neyi açtık?
‘Çift aşı olan, çift PCR yapılmış misafire şayet charter almış otele gidersen, koluna kelepçe takacağız,
bu da yetmez seni gittiğin yerde hapsedeceğiz. Bu da yetmez kuralı ihlal edersen seni hapse atarız’ diyoruz.
Tekrar soruyoruz neyi açtık?
Bütün hafta eylemler yapıldı, neden kulak tıkladığınız zaten büyük bir muamma ama aşısını olmuş bir kişiyi, tesislere bileklikle hapsetmenin bu ülke esnafına ne faydası olacak mı?
Güney ile kapıları açtık, ola ki Güney'den misafirler gelmek istedi onu da kelepçe vurup tesislere kapatacağız, neyi açtık o zaman biz?
Güney "işgal bölgesindeki turistik geziler" diye bir kampanya başlattı, bileklikle mi geliyor bu insanlar?
Biz uygulamayı yaparken Güney'in dediği gibi işgal bölgesi olmuş olmuyor muyuz, neticede kelepçe takıyoruz değil mi?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti değil de Kuzey Kore mi burası?
Çift aşısını olmuş insan, zaten mikrop üretemez, taşıyamaz vaziyetteyken biz bu NAZİ Almanya'sından kalma uygulamaya neden devam etmekte ısrarcıyız?
Bırakın, çift aşısını olan misafirler istedikleri otelde, istedikleri şekilde bileksiz, kelepçesiz özgürce konaklasın!
Ülkemize gelen misafirlere cüzzamlı muamelesi yapmayı, gelen misafirlere gestapo kuralları dayatmayı bırakın artık!
Bu uygulamalar ile yönetmiyorsunuz,
Bu uygulamalar ile resmen çökertiyorsunuz!
Turizmi bilerek veya bilmeyerek bitirince,
Ekonomi için geriye ne kalacak,
Afrikalı öğrenciler mi?