Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, diğer adaylarla birlikte katıldığı televizyon programında görüş ve düşüncelerini açıkladı, soruları yanıtladı.
Yapılan açıklamaya göre; hali hazırda önemli olanın Türkiye ile ilişkilerin bu seçimler bakımından daha da önem kazandığını belirten Akıncı, kendisinin öteden beri iki taraf arasında karşılıklı saygıya dayalı, kişilikli ilişkinin gerekliliğini savunduğunu, 1989 yılında LTB Başkanı olduğu dönem Ankara ile kardeş şehir ilişkisi kuranın da kendisi olduğunu belirtti.
Akıncı, o gün “Nasıl ki iki şehrin kardeşliğini yarattık, iki ülkenin kardeşliğini de yaratabilmeliyiz” dediğini anımsattı.
Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında, yönetilemeyen değil, yıllardır yanlış kurulan bir ilişki şeklinin mevcut olduğunu söyleyerek, düzeltilmesi gerekenin bu olduğunu belirten Akıncı, “İçinde bulunulan süreçte Türkiye adına hareket ettiğini söyleyen bazı kişilerin mevcut Cumhurbaşkanının seçilmemesi için aleni bir şekilde çalıştıklarını” belirtti ve “Bu şekilde davranarak ne acıdır ki toplumu bölüyorlar” dedi. Bu olaylara yeri geldikçe dikkat çektiğini, daha açık konuşma noktasına gelirse onu da yapacağını açıklayan Akıncı, “Bu toplumun kendi kendini yönetme ve kendi Cumhurbaşkanını seçme hak ve iradesine sahip olduğunu herkes kabul etmelidir” dedi.
“Herkesin gözü önünde müdahale ediliyor”
Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de bize sevgiyle bağlı milyonlarca kardeşimiz vardır, bizden de Türkiye düşmanı yaratma çabası abesle iştigaldir. Ancak ‘mevcut Cumhurbaşkanı seçilmesin de kim isterse seçilsin’ diyenler var. Bunun için çalışıyorlar. Bazı muhtarlar, belediye başkanları aranarak ihtiyaç listeleri soruluyor. Türkiye’den ekipler geliyor, diğer yandan herkesin gözü önünde bir partinin milletvekillerine talimatlar veriliyor. Şu çok iyi bilinsin ki, Kıbrıs Türk halkı kendi kendini yönetecek, kimi seçeceğine karar verecek yetkiye, çaba ve yeteneğe sahiptir. Bunu da herkes kabul etmelidir. Emekli bir Türk diplomat geçenlerde bir programda ‘Türkiye’nin buradaki meşrutiyetinin Kıbrıslı Türklerin varlığından kaynaklandığını vurguladı. Kıbrıs Türk halkının demokrasisinin çalışması, Türkiye’nin buradaki meşrutiyeti açısından çok önemlidir’ söylemleri çok anlamlı ve önemlidir.”
“Akıncı ne istedi de kavgacı oldu?”
Bazı adayların “Akıncı kavgacıdır” iddialarına da yanıt veren Akıncı şunları söyledi: “Akıncı ne istedi de kavgacı oldu; savaş yerine barışı, çatışma yerine diplomasiyi öne çıkardı, bu toprakların ne Güney’e azınlık, ne de Kuzey’e vilayet olmaması gerektiğini söyledi, Federal çözüm seçeneğinin terk edilmemesi gerektiğinin altını çizdi, bütün olay budur.”
“Bir yol ayrımındayız”
Kıbrıs konusunda bir yol ayrımında olunduğunu, “ya gerçekçi ve mümkün olan yolda ilerlenip federal çözüme doğru gidileceğini, bunun için de altyapının Berlin’de netleştiğini ya da bölünmüşlüğün daha da pekişeceğini” belirten Akıncı, seçimin, hangi yolda ilerleneceğini göstermesi açısından çok önemli olduğunu belirtti.
“Olması mümkün olmayanın peşinde koşarak bizi kalıcı bölünmeye mahkum etme siyaseti en büyük tehlike” diyen Akıncı, bazı kesimler tarafından küçümsenmek istenen Berlin zirvesinin treni rayına oturttuğunu, Rum liderin yarattığı bulanıkları giderdiğini, BM Genel Sekreteri’nin de 5’li konferansı toplama yönünde taahhüt altına girdiğini kaydetti.
“Talip oldukları makamı değersizleştiriyorlar”
Maraş'ın açılımı konusunda çok dikkatli olunması, BM ve uluslararası hukuk ile bağların koparılmaması gerektiği uyarısında bulunan Akıncı, “Bu iş şakaya gelmez” dedi. Akıncı, Maraş konusunda Türkiye’den üst düzey kişilerin katılımı ile gerçekleştirilen toplantıya Cumhurbaşkanı olarak kendisinin davet edilmediğini, o toplantıya katılan ve Cumhurbaşkanlığı makamına talip olanların ise bu makama gelmeleri halinde kendilerinin olmayacakları bir ortamı bu davranışlarıyla kabul ettiklerini belirten Akıncı, bu şekilde davranarak talip oldukları makamı değersizleştirdiklerini belirtti.
“Özersay 2017 yılında Dışişleri Bakanı değildi”
Akıncı, bağımsız aday Kudret Özersay’ın “Akıncı 2017 yılında harita verdi ama Dışişleri Bakanı olarak benim haberim yoktu” söylemi üzerine Kudret Özersay’ın o dönem Dışişleri Bakanı olmadığını hatırlattı. Akıncı, “Ancak Sayın Özersay Rum lider ile gizli buluşup yemek yerken ben Cumhurbaşkanıydım ve esas o görüşmeden benim haberim yoktu” dedi.
Kemal Sunal klasigi Allah Allah