Özlem ÇİMENDAL-Esengül AYKAÇ
Deneyimli siyasetçilerden Mehmet Civa “kötü bir noktadayız ”derken, Osman Ertuğ ülkenin en büyük sorununun ekonomi olduğunu belirtti
Barış Harekatı’nın 50’nci yılında Diyalog’a konuşan Kurucu Meclis Üyesi Mehmet Civa ile Emekli Büyükelçi ve eski Müzakereci Osman Ertuğ, ülkenin en büyük sorununun ekonomi olduğunu belirtti. Deneyimli siyasetçiler, toplumda belirsizliğin hakim olduğunu dile getirirken, Civa, “Kıbrıs türkü günden güne manevi yıkım yaşıyor. Sokakta konuştuğumuz insanlar ‘memleket gitti’ söylemlerini sürekli yeniliyor. Her kesimin görüşü de aynı insanlar moralsizlik ve çöküntü içerisindedir” dedi.
Ertuğ da siyasi çözümsüzlüğün de en büyük sorunlardan biri olduğunu ifade etti.
Civa ile Ertuğ, sorularımızı şöyle yanıtladı:
Soru: Ülkemizin son 50 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz?.. Olması gereken yerde miyiz?..
Mehmet Civa: Maalesef çok kötü noktadayız. Bu geçen 50 yılda geriye gittik. Barış Harekatı olurken bozulan anayasanın restore edileceği vaat edildi. Ancak hiçbiri olmadı. Çözüm ve anlaşma olmadı. İki toplum ikiye bölündü ve birbirinden ayrıştırıldı. Çözümden uzaklaştırıldı. Ülkemiz çok kötü demokratik yapı ile karşı karşıya kaldı.
Osman Ertuğ: Bir devlet kuruldu. Bu küçümsenecek bir şey değildi. Diğer devletlerde olduğu gibi bizim de sorunlarımız var. Yine de sorunlara karşı devletimizden vazgeçecek değiliz. Bu söz konusu olamaz. Kıbrıs Rum tarafı ambargo ve izolasyonlar uyguluyor. Bütün dünya bir oldu ve bir avuç Kıbrıs Türküne karşı haklarından vazgeçirmeye çalışıyor. İki devletli egemen bağımsız devlet ancak anlaşmalarla çözülebilir. Bu tür anlaşmaları hep Rum tarafı reddediyor. Önerilerimizle her iki tarafında yaşamlarını kolaylaştırıyoruz. Güven yaratıcı önlemlerle hayatı herkes adına iyileştirebiliriz.
Soru: Sizce yapılmayan veya ihmal edilenler nelerdir?
Mehmet Civa: Yapılması gereken iki toplum arasındaki görüşmeleri belli bir noktaya getirip iki tarafında benimseyeceği kriterler çerçevesinde barış ve anlaşmanın sağlanması gerekiyordu. Kıbrıs türkü günden güne manevi yıkım yaşıyor. Sokakta konuştuğumuz insanlar ‘memleket gitti’ söylemlerini sürekli yeniliyor. Her kesimin görüşü de aynı insanlar moralsizlik ve çöküntü içerisindedir. Ülke sorma gir hanı haline geldi. Memlekete gelenin ne olduğu belli olmayan gidenin ne olduğu belli olmayan suç cenneti haline geldi. En iğrenç olaylar memleketin güncel haline geldi. Memleketin dingili koptu. Memleketin büyüm çoğunluğu bu halde.
Osman Ertuğ: Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sürekli her alanda KKTC’nin tanınması için çağrı yapıyor. KKTC’nin TDT’de gözlemci üye statüsünde yer alması önemli bir adımdır. Devletimiz uluslararası alanda layık olduğu konuma gelmesinde önemli bir gelişmedir. Barış Harekatı Kıbrıs Türkünün bu noktaya gelmesine zemin hazırlayarak kan dökülmesinin önüne geçmiştir.. Bu konuda şehitlerimize ve Mehmetçiğe Allahtan rahmet diliyorum.
Soru: Barış Harekatından bu yana 50 yıl geçti. Yakın bir gelecekte çözüm olacağına inanıyor musunuz?
Mehmet Civa: Kıbrıs sorununda bir ömür harcamış insanım. Kıbrıs’ta bir çözüm olması için çabalara ve çalışmalara hep katıldım. Her zaman umudum vardı. Fakat son dönemlerde umudumu kaybetmeye başladım. Çünkü irademiz yok. Kıbrıs Türk halkının sesi hiçbir yerde yok. Bizim adımıza başkaları karar alıyor. Neyin umudu kaldı. Umutlar günden güne yok oldu. Küçük bir ihtimal ama olma olasılığı da var. Siyasi bir deprem olursa umut olabilir ama ufukta öyle bir şey görünmüyor.
Osman Ertuğ: Çözüm denilmesi taraftarı değilim, uzlaşı demek daha doğru olur. İki egemen devlet var ve biri tanınıyorken diğeri tanınmıyor. İki devlet gelecekte olacakları kendileri belirlemeli. Gerçek eşitlik ancak bizim egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün, yani Türk tarafının desteklediği politikanın uluslararası zeminde görüşülerek belirlenecektir.
Soru: Sizce KKTC’nin öncelikli sorunları nelerdir?..
Mehmet Civa: Siyasi çözümsüzlük, ekonomik sorunlar ve barış görüşmelerinin başlayıp başlamayacağı ile ilgili belirsizlik.
Osman Ertuğ: İlki ekonomik sorunlar, ikincisi yapısal sorunlar ve üçüncü sorun ise demokrasidir. Yani nüfus konusunda karşılaşılan altyapının yetersiz olması en önemli sorunlardandır.
Güncelleme Tarihi: 26 Temmuz 2024, 09:42
Cozum hayalle yasamak yerine gercekleri kabul edip kibris turk devletini guclendirmek yoksa palikarya hristiyan irkcisi somurgeci ab 5li cete bm ile bir halt olmaz ab ve bm dunya somurusunun en buyuk payandalaridir somurgeciler grubudur ha simdi 3 salaksorler falan atlamaya kalkar onlara somurgecilik tarihi amerika asya afrika soykirimlari misyonerlerin kilisenin bunda rolleri 5li cete bm nin kararlari ab nin rusya cin turkiye vs yi kusatma siyaseti gibi konulari okumalarini ab ve abd destekli darbeler isgaller yesil kusak arap bahari demokratiz diye libyanin darmaduman edilmesi bosna hersek misir ve tunus darbecilerinin desteklenmesi sahel ulke somuruleri vs bir soralim ama nerde salak her zaman salaktir
En kotüsü , en kötü giderken bile, en iyi durumdayız diyen cehalete teslik olmaktır. Senin zihniyetine teslim olacağıma ölürüm daha iyi. En tehlikelisi cehalettir, CEHALET.