Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun CNN Türk’e yaptığı, Kapalı Maraş’ın açılması için hazırlık yapıldığı açıklaması; Rum siyasi partilerini birleştirdi. DİSİ ve AKEL “tek yol Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması” derken; EDEK Türkiye’ye ekonomik ve diğer yaptırımlar uygulanması talebinde ısrar ediyor.
Fileleftheros “Mevlüt Partileri Birleştirdi… Türk Planlamalarını Kınama ve Maraş’ın Açılmasını Engellemek İçin Hareketlilik” başlıklı haberinde siyasi partiler tarafından yapılan açıklamaları aktardı.
Gazeteye göre BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e mektup göndermesini “çok olumlu gelişme” diye niteleyen DİSİ, “çıkan mesaj nettir: çıkmazın kaldırılmasını ve Türkiye’nin, Dışişleri Bakanı tarafından açıklanan, kapalı kentin açılması ile ilgili yeni emrivakiler yaratmayı durduracağını dilediğimiz bu yolda sebatla devam etmeliyiz” dedi.
Parti Sözcüsü Dimitris Dimitriu imzasını taşıyan açıklamada “Türkiye tarafından yeni emrivakiler yaratılma çabası ve meydan okuma mantığı ile Sayın Lute’un işaret ettiği açılan perspektiflerin başarılı olması zor” ifadesi kullanıldı.
AKEL, müzakereleri yeniden başlatma çabalarına odaklanılması ve bu çabaların yoğunlaştırılması gereğine dikkat çektiği açıklamasında, “Maraş’ın iskâna açılmasının, uluslararası hukukun ve BM kararlarının, Kıbrıs ve halkı aleyhine ihlal edilmesi demek olacağı” görüşünü ortaya koydu. Parti Sözcüsü Stefanos Stefanu imzasını taşıyan açıklamada, “AKEL açısından Çavuşoğlu’nun çabası Kıbrıs özlü müzakerelerinin yeniden başlaması çabalarının altını oymak demektir. Türkiye ve sahte devletin yapmakla tehdit ettikleri Kıbrıs sorununun çözüm çerçevesini de dinamitleyecek” iddiasına yer verildi.
Ortak eylem önerdi
AKEL, Rum Yönetiminin Türkiye’nin Maraş’la ilgili “yeni ciddi emrivakilerini” engellemek için somut tepki yöntemleri ileri götürmesi, sözde “Maraş Belediyesi”nin aldığı çok yönlü inisiyatiflerin desteklenmesi ve “yıllardan beridir Maraş’la ilgili BM kararlarının uygulanması yönünde çalışan ve Türkiye’nin yeni-sömürgeci politikasına tepki gösteren” Kıbrıslı Türkler ile ortak eylemlerin güçlendirilmesini istedi.
AKEL yapılması gereken en önemli şeyin ise müzakereleri yeniden başlatma çabalarına odaklanmaları ve bu çabaları yoğunlaştırmaları olduğuna işaret ederek, “ancak işgale son verecek, ülkeyi ve halkı yeniden birleşecek bir çözüm ile sürekli barış ve güvenlik sağlanabilir” iddiasında bulundu.
EDEK hala saldırıyor
Sözde sosyalist EDEK ise, Rum Yönetiminden “en azından bu defa, yaptıklarının cevapsız kalmayacağını açıkça anlamaları” için Türkiye’ye ve KKTC’ye siyasi ve ekonomik karşı önleler almasını istedi, şunları öne sürdü:
“Ccevapsız kaldığı sürece işgal rejiminin meydan okuyan eylemleri durmayacak, aksine mantıksız ve meydan okuyan eylemleri artacak. Bunun paralelinde hükümet, 1979 Denktaş-Kiprianu Antlaşması’nı ve Maraş’ın öncelikle yasal sakinlerine verilmesi gerektiğini kat’i şekilde ifade eden BM’nin 550 ve 789 sayılı kararlarını değerlendirmek zorundadır.”