banner564

Tatar: Bu bir soykırım

Rumların, 1974’te Kıbrıslı Türklere yönelik gerçekleştirdikleri toplu katliamlar sonucu hayatlarını kaybeden Muratağa-Sandallar ve Atlılar şehitleri anıldı

Tatar: Bu bir soykırım
banner598

Tuğçe Ülkü AYDIN  
Rumların, 1974’te Kıbrıslı Türklere yönelik gerçekleştirdikleri toplu katliamlar sonucu hayatlarını kaybeden Muratağa-Sandallar ve Atlılar şehitleri anıldı.
Muratağa-Sandallar Şehitliği’nde saat 10.00’da Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın şehitliğe çelenk sunmasıyla başlayan törende, saygı duruşu, saygı atışı yapıldı, İstiklal Marşı ile bayraklar göndere çekildi.
Törende şehit torunu Ayşe Güler Akın’ın şiir okuması sonrasında şehit aileleri adına Muratağa Sandallar ve Atlılar Şehitlerini Yaşatma Derneği Başkanı Ahmet Aşır konuşma yaptı.
Tören, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın konuşması, şehitliğin ziyareti ve dua okunmasıyla son buldu.
Törene, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu, Başbakan Ersan Saner, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, KTBK Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, Ana Muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, bazı bakanlar ve yetkililer katıldı.
Atlılar Şehitliği’ndeki anma töreni ise saat 10.30’da yapıldı.
Törende, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından anıta çelenk sunuldu, saygı duruşu, saygı atışı yapıldı, İstiklal Marşı ile bayraklar göndere çekildi.
Tören şehitliğin gezilmesiyle son buldu.

“Dünyanın gördüğü en acı örneklerden…”
Muratağa-Sandallar Şehitliği’nde gerçekleştirilen törende konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda çok önemli mücadeleler verdiğini anımsatarak, 14 Ağustos 1974’te Muratağa-Sandallar ve Atlılar katliamının dünyanın gördüğü en feci, en acı ve örneklerinin ilklerinden olan bir katliam, soykırım olduğunu vurguladı. 
Cumhurbaşkanı Tatar, bebekler, ilkokul çocukları, yaşlı nine ve dedelerin hiç ayrım yapılmadan kurşuna dizilerek, toplu mezarlara gömüldüklerini anımsattı. 
Geçmişte Kaymakamlık düzeyinde yapılan törenleri eleştiren Cumhurbaşkanı Tatar, tarihin gizlenmesi için yapılan bir takım çalışmalar olduğunu, bütün bunların bir bakıma unutturulmasının istendiğini, bir barışa bir anlaşmaya yardımcı olmaya çalışmak için bir takım uğraşların olduğunu söyledi. 

“Artık gerçeklerin görülmesi gerek”
Gelinen aşamada, artık gerçeklerin görülmesi gerektiğini, çünkü Kıbrıs’ta bu mücadelenin devam ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Bugün ırkçılık tartışmaları yapılmıştır. Irkçılığın kimler tarafından nasıl yapıldığını işte burada en yalın örneği ile hep birlikte müşahede etmekteyiz” dedi. 
Kendilerinin tek uğraşı ve mücadelesinin 1960 anlaşmalarından sonra elde edilen hakların korunabilmesi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, eşitlik temelinde bir anlaşma için yapılan bu mücadelede, Kıbrıs Türk halkının ayrı bir halk olduğu ve dolayısıyla ayrı bir halk olarak egemenliğin kabul edilmesi, var olan egemenliğin kabul görmesi ile Kıbrıs’ta adil, kalıcı, sürdürülebilir bir anlaşmaya ancak iki devletlilik temelinde ulaşılabileceğini vurguladı. 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, şehitlere rahmet, acılı ailelere de başsağlığı ve sabır diledi. 

Aşır: Şimdi güven içinde yaşıyoruz 
Şehit aileleri adına Muratağa Sandallar Şehitliği'nde konuşan Ahmet Aşır ise, 47’nci yılda tüm şehitleri rahmetle andı. 
Aşır, 14 Ağustos 1974’te Kıbrıs Rumları ve Yunanistan’ın,  Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak için Akritas ve İzvestos planı çerçevesinde, Muratağa, Sandallar ve Atlılar’da soykırım yaptıklarını söyleyerek, bu soykırımda savunmasız kalan çocukların, kadınların yaşlıların Birleşmiş Milletler rızası ile katledildiğini kaydetti.
Kıbrıslı Türklerin, Anavatan ve onun bağrından kopan şerefli Türk Ordusu ve Güvenlik Kuvvetleri sayesinde 1974’ten bu yana barış ve güvenlik içinde yaşadığını ifade eden Aşır, “Şehitlerimiz sayesinde çocuklarımızı can korkusu olmadan huzur içinde yaşattık. Şimdi güven içinde yaşadığımız günleri kaybetmek ve eski esaret dolu günleri çocuklarımıza yaşatmak istemiyoruz” dedi. 
Rumlarla bir anlaşmanın; egemenliğimiz, Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü olmadan mümkün olamayacağını vurgulayan Aşır, kör ve sağır dünyaya buraya gelip şehitlerimizi ve burada yatanların kimler olduğunu, yaşlarını ve cinsiyetlerini görmeleri çağrısı yaptı. 
Savaş istemiyoruz ama esir olmak da istemiyoruz. Acı günlerin tekrar gelmemesi için Anavatanımızla birlikte yürümeliyiz. Burada yatan 126 şehidimizin başucunda dalgalanan Türk bayraklarını sonsuza kadar dalgalandırıp, rahat uyumalarını sağlamalıyız. Bayraklarımızın gölgesinde huzurla uyusunlar, tertemiz ruhları huzur bulsun, ruhları şad olsun.”  

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473