banner564

‘Talebe olarak vazifemizi yaptık’

Öğrencilerin okulu bırakıp, vatanı koruduğu Şanlı Erenköy Direnişinde bölgeye çıkan ilk gurupta bulunan Mücahit Nami o günleri anlattı

‘Talebe olarak vazifemizi yaptık’
banner598

Rahme ÇİFTÇİOĞLU
Vatanına sahip çıkmak isteyen 500’ü aşkın öğrencinin kalemini bırakıp silaha sarıldığı, bunu da tamamen gönüllü yaptığı “Şanlı Erenköy Direnişi”nin üzerinden tam 60 yıl geçti.
Eğitim için Türkiye ve İngiltere’de bulunan Kıbrıslı gençlerin hayatlarını hiçe sayarak 1964’te Erenköy’e çıkması, yokluk ve imkansızlık içinde direnmesi ve bu uğurda kaybedilenler, Kıbrıs Türk mücadele tarihinde unutulmaz bir yer edindi.
Tarihe geçen Şanlı Erenköy Direnişi ve direnişte şehit düşenler, bugün Erenköy Şehitliği'nde düzenlenecek törenle anılacak.
Gün dolayısıyla TAK’a konuşan Erenköy mücahidi Erdil Nami 31 Mart 1964’te Erenköy’e çıkan ilk grupta olduğunu söyledi. “Talebe olarak vazifemizi yaptık” diyen Nami, şunları anlattı:
“Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde son sınıf öğrencisiyken babamdan aldığım mektupla Erenköy hikayem başladı.
Erdil Nami, mektubu önce ev arkadaşlarıma sonra da Kıbrıs Türk Talebe Yurdu’ndaki arkadaşlarıma okudum ve ‘Ya üniversiteye devam edip mezun olacağız, Kıbrıs’a döndüğümüzde ailemizi bulursak bulacağız, bulamazsak mezarlarına gidip birer dua okuyacağız ya da kitabı, defteri olduğu yerde bırakıp birer silahla Kıbrıs’a çıkacağız” dedim. Tüm arkadaşlarım istisnasız Kıbrıs’a gelmeyi kabul etti.
 Askeri araçlarla ve 40 ton mühimmatla Ankara’dan Anamur’a doğru yola çıkıldı. Yaklaşık 500 kilometrelik mesafe gidildi. Yolcuğun kumanyası da zeytin, helva ve ekmek oldu.
Anamur’a geldik ama ortada tekne mekne yok. Denizin yakınında eski bir kale ve mağaralar vardı, oraya sığındık ve gelen balıkçı teknesine 40 ton mühimmatı birer elden ve sevinçle yükledik. 
Aklımızdaki tek şey de şuydu: ‘Erenköy’e gideceğiz, oradaki 5 Türk köyünü tutacağız… Bu iş ya diplomasiyle çözülecek ya da Türk askeri adaya gelecek. Anamur’dan bizi uğurlayan Genelkurmay Harekât Dairesi Başkanı da öyle söylemişti: ‘Siz tarihin en şerefli yolculuğuna çıkıyorsunuz, oraları 3 ay için tutun, konu siyasi olarak çözülecek, çözülmezse biz geleceğiz…”

“Biri tekneyi terk edecek olursa, vurun”
 “Yavaş yavaş Anamur’a döndük. 40 kişinin 30’u baygın… Aşağıda havasız da kaldılar, hepsini deniz tuttu. Bazıları iner inmez başladı yeri öpmeye, Erenköy’e geldik sandılar. Sağlam duran 5-10 kişiyle 40 ton cephaneyi indirdik. İnanır mısınız, ben hayatımda böyle bir yorgunluk daha yaşamadım. Bir vasıta geldi hepsini ona yükleyip yine mağaralara sığındık… Hava da buz…”
Mücahitler, başka tekne gelene kadar sahilde bulduğu çalı çırpıları toplayıp onlarla ısınmaya çalıştı, vakit geçsin diye gece boyu fıkra anlattı. Birkaç gün sonra Erenköy’e gidebilmek için yeniden yola çıktılar, tekne sağlamdı ama bu defa da baca ateş atıyordu.
Çocuklardan biri bacanın üzerine varil koydu. Gece oldu, denizde bir ölüm sessizliği. Bizim baca teknenin titreşiminden başladı tangır tungur ses çıkarmaya. Ne yapacağız? Yapacak bir şey yok… ‘Hepimizde silah var, eğitim gördük, savaşa gidiyoruz, isterlerse denizden başlarız’ deyip yola devam ettik.
Erenköy’e geldik ama her yer zifiri karanlık. Köyde elektrik olmadığını orada öğrendik. Kayalar var diye tekne çok yaklaşamadı kıyıya. Erenköylüler geldi, bazılarımızı sırtına aldı. Cephaneyi de indirdik. Yarımızı köyün camisine yarımızı da ilkokuluna yerleştirdiler.
Ertesi sabah köyde silah sesleri duyuldu. Kahvaltısını yarım bırakan mücahitler köy otobüsüne bindi, Erenköylü gençlerle cepheye gitti.
Cephe dediğim aslında çıplak tepelerdi. Deniz kıyısından Alevkaya yönüne mevzilendik. Zir Kampı’nda öğrendiğimiz gibi araziye zincirleme yayıldık. Eli silah tutan Erenköylü gençleri de aramıza aldık.” 

Özgürlüğe kavuşma ve bir buruk his
İki senenin ardından Erenköy’deki mücahitler, tahsillerini devam ettirmek için Türkiye’ye dönmeyi talep etti. Karışık hisler içindeydik. Özgürlüğümüze kavuşacaktık ama buruktuk da. İstediğimiz sonucu tam olarak elde edemesek de halka umut ışığı yaktık.
Kıbrıs Türkü direndi; kendi başına, kendi imkanlarıyla direnebileceğini gösterdi. Biz olmasak Rumlar orayı da alarak ilerleyecekti. Erenköy’de onları biz durdurduk…
İskenderun’da bizi karşılayan ve bana ‘Kıbrıs’ta neler oldu?’ diye soran komutana da aynısını söyledim… ‘Biz talebe olarak vazifemizi yaptık. Bize, ‘üç ay dayanın gerekirse geleceğiz’ dendi, 24 ay şehitler de vererek orada kaldık…’ 


------------------------------
Hareket noktaları 

Erenköy şehitlerini anma törenine katılmak amacıyla kayıt yaptıran vatandaşlar için bölgelere göre araçların hareket noktaları ve kalkış saatleri şöyle:
“Karpaz köy meydanı saat 02.30, Erenköy-eski polis binası saat 02.30, İskele-İskele meydanı saat 04.30, Gazimağusa-Anıt Çemberi (İtimat önü) saat 04.30, Girne-Baldöken Parkı (Mahkemelerin arkası) saat 05.00, Lefkoşa-Girne Kapısı saat 05.00, Güzelyurt-Otobüs Terminali saat 06.00, Yeşilırmak’ta toplanma saat 07.00.”

YORUM EKLE
YORUMLAR
KKTC
KKTC - 4 ay Önce

KKTC bu günlere kolay gelmedi. Sehitlerimizin ruhları şad olsun.

SIRADAKİ HABER

banner471

banner474