Türkiye Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Kıbrıslı Türklerin haklarının korunması konusunda Türkiye'nin gayretlerine işaret ederek "Türkiye ile KKTC Ombudsmanlığı arasında yapılan protokoller gereği görüş alışverişi ve tecrübe paylaşımında bulunuyoruz. KKTC'nin tanınması konusunda yaşanan sıkıntıları, ombudsmanlık açısından aşmaya çalışıyoruz." dedi.
Malkoç, AA muhabirine, bir dizi temaslarda bulunma üzere geldiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Türkiye ile KKTC arasında kamu denetçiliği alanında yürütülen çalışmalar ve Kıbrıs etrafındaki güncel meselelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kamu Denetçiliği Kurumunun (KDK) dünyada "ombudsmanlık" olarak anıldığını belirten Malkoç, Türkiye'nin, dünyadaki 8 ombudsmanlık alanının üyesi olduğunu, Kasım 2019'dan bu yana İslam Ülkeleri Ombudsmanlar Birliğinin başkanlığını yürüttüğünü anımsattı.
Malkoç, KKTC'ye hem Ada'daki son gelişmeleri Başbakan Ersin Tatar, hükümet yetkilileri ve parlamento temsilcilerinden dinlemek hem de KKTC Ombudsmanlığı ile karşılıklı protokol ve çalışmaları görüşmek üzere geldiklerini söyledi.
KKTC Ombudsmanlığının gelişmiş ve 20'nci yılını tamamlamış bir kurum olduğunu vurgulayan Malkoç, verimli bir ziyaret gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
Malkoç, Türkiye'de de ombudsmanlık açısından iyi çalışmaların yapıldığına değinerek, "Temel düşüncemiz, 'insanı yaşat ki devlet yaşasın.' Çalışmalarımızda 'insanların hayırlısı, insana en fazla faydası dokunandır' inancıyla hareket ediyoruz. Devletin bütün kurumları, vatandaşa ve insanlığa hizmet için vardır. Biz de kamu denetçiliği olarak vatandaşın işini kolaylaştırmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
"KKTC'nin tanınması konusu…"
Türkiye'de kamu denetçiliğine olan güvenin arttığına işaret eden Malkoç, "Türkiye ile KKTC Ombudsmanlığı arasında yapılan protokoller gereği görüş alışverişi ve tecrübe paylaşımında bulunuyoruz. KKTC'nin tanınması konusunda yaşanan sıkıntıları, ombudsmanlık açısından aşmaya çalışıyoruz. Bütün dünya ombudsmanlar toplantısına KKTC'yi davet ediyoruz. Umarım bu zorlukları KKTC aşar. Bu anlamda Türkiye'nin yardım ve desteği önemli." diye konuştu.
Kıbrıs'ın etrafında doğal kaynaklar tespit edilmesinin ardından dünyanın dikkatinin buraya toplandığına işaret eden Malkoç, şöyle devam etti:
"Biz Türkiye olarak bin yıldan beri bu coğrafyada varız, kıyamete kadar bu topraklarda var olmaya devam edeceğiz. Kıbrıs ve Türkiye çevresindeki haklar, bize başkalarının bahşettiği haklar değildir. Bunlar uluslararası hukuk, tarih ve coğrafyadan kaynaklanan haklardır. Bunları kimse gasbetmeye ve yok saymaya kalkamaz, uluslararası hukuk da buna müsaade etmez. Türkiye hiç müsaade etmez."
"Türkiye, Kıbrıs'a çok yakındır"
Yunanların Birinci Dünya Savaşı'ndaki gibi Batılıların desteğini alarak, Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamaya kalkışınca 1974'te Barış Harekâtı yapıldığını hatırlatan Malkoç, "1974'ten beri Kıbrıs'a barış gelmiştir, geriye bunu anlaşmaya temin etmek kalıyor." ifadesini kullandı.
Malkoç, Yunan ve Kıbrıslı Rumlara, tarihi okumaları, ABD'yi, Fransızları ve İtalyanları Kıbrıs'ın etrafına sokmamaları ve Türkiye ile zenginlikleri adil şekilde paylaşmaları tavsiyesinde bulundu.
Malkoç, "Avrupa, ABD ve hatta Yunanistan Kıbrıs'a uzaktır ama Türkiye, Kıbrıs'a çok yakındır. Türkiye bin yıldan beri bu coğrafyadadır. Kimseye hakkını, hukukunu yedirmemiştir, kimsenin de hakkını, hukukunu yememiştir." değerlendirmesi yaptı.