Pelin YÜKSELAY

   Diyalog Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar ile Haber Müdürü Aytuğ Türkkan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen Halk Meclisi toplantısı Alayköy Spor Kulübü’nde gerçekleşti. 

   Yıllardan beri devam eden müzakere süreçlerinde adı taviz bölgeleri arasında yer aldığı için bu bölgenin insanları sürekli gelecek kaygısı yaşıyor ve artık bu belirsizliğin ortadan kalkmasını istiyor.

   Alayköy halkının bir başka sorunu ise Belediye Başkanı Hulusi Manisoy’un sorunlar karşısındaki ilgisizliği. Halk Meclisi’nde söz alan bölge sakinleri belediyenin temiz bir çevre yaratmöak yerine, çöplük yarattığına dikkat çekti.

   İşte görüşler:

   Osman Sarıkaya  / Alayköy Spor Kulübü Başkanı 

“Belediyemizden şikayetçiyim. 1,5 TL’lik suyun fiyatı 4,5 TL oldu ama su temiz su da değil. Türkiye’den gelen su bize verilmedi. Ayrıca belediye kulübün suyunu kesti. Seçimde UBP’nin adayını destekledim diye kulübün suyunu kesti. Olacak iş mi bu? Benim Alayköy’den başka yurdum yok… Rumlar gelecekmiş  falan.. Biz köyümüzün içine bakalım; Alayköy spor sahasının  suyu kesiliyor. Bu başkan ne yapıyor? Kulübümüzün futbol takımını geçen yıl lige almadılar çünkü destek yok. Belediye tek bir kuruş yardım yapmadı. 

Menteş Aytaç :

“Alayköy ihmal edilen bi4r bölge, devletin hiçbir yatırım yapmadığı yaklaşık 3 bin nüfuslu bir kasabayız. Sorunlarımız var mı vardır, ama en büyük sorun ne olacağımız konusudur. Endişelerimiz çoktur. Annan planında Rumlara verileceği öngörüldü, bundan rahatsızlık duyuyoruz. Bundan dolayı yatırım yapılmıyor. Şayet bu topraklar verilecekse bizi buralardan kimler sökecek, düşünmek dahi istemiyorum. Biz bu planda Kıbrıs Türkü’nden bir kişi bile yerinden kalkacaksa ben buna hayır diyeceğimi şimdiden duyuruyorum. Köylü de böylesi bir durumda hayır diyeceğini yüzde 80 oranında ortaya koymuştur. 

   Köyümüzde bine yakın genç var ve yüzde 70’i işsizdir. Bu gençliğe sahip çıkılmıyor, belediye de bu gençlere ve derneklere, spor kulübüne sahip çıksın. Bu büyük bir sorun. Hayvancılar köyde sahipsiz durumda.  Alayköy’de yol yapıldığında 200 araç vardı, ayni yol şimdi araç sayısı 2 bin civarında… Yol kenarlarındaki ağaçlar tehlike saçıyor. Çok kaza oldu, canlar gitti, çift şeride dönüştürülmelidir bu yol. Ayrıca sanayi giriş ve çıkışı Alayköy yoluna bağlı olduğu için sürekli kazalar oluyor. Bu yola önlem alınmalı. 300ün üzerinde gençlerimiz hükümetten arsa talep etti, umarım hükümet bu talebe yanıt verir ve köyümüzün sahiplenmesine katkı sağlarlar. Bunun yanında köyde çarpık yapılaşma varır, plan proje yoktur.” 

Mustafa Akyol 

“Çöpler Güngör’e değil, köy sınırına dökülüyor”

Köyümüzün batısında çöp dökülen bir yer var. Belediyemiz de Güngör’deki çöp alına çöplerini dökmesi gerekirken, çöp kamyonlarını bu bölgeye götürüp çöpleri döküyor. Hatta vidanjörler de buralara boşaltılıyor. Rüzgarla birlikte tüm koku ve pislik köye ulaşıyor. Ayrıca köyün alt tarafından kanalizasyon bağladılar dereye, bu yanlış uygulama hala devam eder. Başkan kimsenin uyarısına da aldırış etmiyor. 

Selim Umut

Bu köyde doğdum, burada yetiştim, evimi yaptım. Bilgi noksanlığı var görüşmelerle ilgili. Müzakereci Özdil Nami açıklama yapıyor, garanti konusunda resim netleşti diyor. Netleşen resim nedir? Toprak yüzdesi belirlenmiş gibi. Alayköy gidiyor mu? Verilecekse eğer Alayköy çiftçilik hayvancılıkla geçinen insanımız ne olacak? Geleceklerini zannetmem dedi Sayın Akıncı ama bu işler sadece “zannetmem” demekle mi oluyor? Benim gelecek kaygım var, tüm yatırımım burada, ne olacağını bilmiyorum! Şu anda köye yatırım yapmaya herkes korkuyor. Bir Türk bakanın onayıyla her karar alınabilecek yeni federasyonda. Ülkemizde sol kesimin yüzde 40 oyu var, bir bakan çıkarılır. Bu kararlara onay verilebilir, ikna edilebilirler.”

“Belediyecilik mevcudu geliştirmekle olur”

“Belediye konusuna gelince…  Belediyecilik mevcut durumu geliştirmekle yapılır. Belediyemiz elindeki spor kulübünü bile daha aşağı çekti. Borcu yok belki belediyenin ama köyün batısını çöplük oldu. Başkan o alana askerin çöpü döktüğünü söylüyor ama bu fotoğraflandı ki, belediye de çöpünü bu noktaya döküyor.”

Hasan Karaoğlan 

“1982’den beri Alayköy’de yaşıyorum. Gelmiş geçmiş en fazla hizmeti şimdiki başkandan aldık. Hizmet veren ağaç taşlanır. Başkan çok dürüsttür. Oyun parkı, halı saha yaptı. Temizlik yaptı. Ben Başkanın avukatlığını yapmıyorum ama yapılanı da görmek gerekir.”

Musatafa Naimoğluları /Hayvancılar Birliği Başkanı 

“Belediye Başkanı bu programa katılmıyorsa hem köylüye, hem de basın yayın organına  saygı göstermiyor demektir. Başkanın başarısı ise köylünün takdiridir. Ben şimdi hayvancılarla ilgili konuya değinmek istiyorum. 2016 yılı hayvancı açısından iyi geçmedi. Alayköy’de küçük baş hayvancılık yapılır. Alt yapı, su , elektrik, yolların bakımsızlığı hep şikayet… Bu şikayetler hiç bitmedi, üretici burada ikinci sınıf insan olarak görülüyor. Sayın Başkan üreticiye gerekli değeri versin, alt yapı eksikliklerini gidersin” 

Mustafa Ulaş

Annan planı ve bugünkü görüşmelerde asıl eşitlik senato meclisinde olacak 12-12.. Bu bozularsa asıl tehlike o. Biz 4 özgürlüğü kabul ettik, Rumlar istediği oranda içimize gelecek ve yerel seçimde oy kullanma hakkı olacak. Bu hak verilirse zamanla genel seçimde ve senatörlükte de oy kullanmaya başlayacaklar ve tek bir Rum seçilmesi durumunda eşitlik bozulur ve bu büyük bir sıkıntı oluşturur. Tek egemenliğin kabul edilmesi de büyük sıkıntı yaratacak. Yerinden oynayacak 100 bine yakın bir nüfustan bahsediliyor. Bu kadar nüfus nereye sığdıracağız? Kamu görevlileri anayasanın güvencesi altında, ama işçiler değildir. Yani Annan planı sonrasında yapılan anayasada da böyleydi, sıkışılırsa devlette ve belediyelerdeki işçiler işten çıkarılabilecek!

Okan Karademir

“Alayköylü gençler olarak bizim gelecekle ilgili büyük kaygılarımız var. Dünden bugüne siyasilerin insanımıza empoze ettiği küçük siyasi çıkarlar, memuriyet hayatı önümüzü tıkadı. Sorgulayan hakkını arayan, yargılayan bir gençliğimiz yok. En kaygılı köylerden biriyiz. Burası verilecek yerlerden biri, hanemiz arttı ama arazimiz de çok büyük.  Bekarım, ev yapma düşüncem var ama köyüme ev yaparsam ne olur? Tazminat nasıl olacak, kim karşılayacak? Evi yaparsam beni ne bekliyor, hepsi muallakta! Evet, dünyada da Kıbrıs’ta da barış olsun ben de istiyorum ama kaygımız da büyük. Halk bilinçlendirilmeli. Siyasiler gelsin bize iş sözü versin, hayatımız kurtulsun.. Bu artık bitti, sorgulamalıyız.” 

“Belediye başkanı kendine oy verenin yanında”

Alayköy Belediyesi’ne gelecek olursak. Belediyemiz şu anda en olmaması gereken noktada. Seçim bitti belediye başkanı sadece kendisine oy verenin yanında duruyor. Başkan tüm halkını kucaklaması gerekir ancak bizim gibi insanlar belediyeyi eleştirdiği için binasından bile içeri giremiyor! Konuşursam, eleştirirsem beni işe almazlar diye düşünen gençlerimiz de susuyor bu duruma. Bir beldenin tanıtımı, gelişimi spor kültür ve sanattan geçer. Bizim belediyemiz yol, kaldırım belediyesidir. Ne bir kültür, ne bir spor salonu yapılmadı. Bu belediye başkanıyla bunların olmayacağı ortada!” 

İrfan Işıksal 

Ben 1948 doğumluyum, bir çok yerde insanlarımızın nasıl katledildiğini unutmayalım. 103 köyümüz göç ettirildi, çadırlara gidildi.  Geçmişi unutan geleceğe bakamaz. Sorunlarımız olabilir, ama bu Alayköy’ün neden Alayköy olduğunu iyi bilmemiz gerekir. Buradaki Alay’ın burada çok kanı döküldü. Ben hayvancılık yapıyorum, çiftçi, hayvancı, patatesçi, turizmci kan ağlıyor. Ama bizi bunlar aldatmasın. 2003’te bizi aldattılar, nerede Avrupa Birliği, batmış gemide kamara kavgası yapmayalım, anavatana sıkı sıkıya sarılalım. 

Şenol Ağırman

Sağlık Bakanlığı’ndan emekliyim. Bir ortama girdim, bir hata yaptım, sıfırlandım. Üç yıldır suyum yok, elektriğim yok. Devletin bana sahip çıkmasını istiyorum” 

Hasan Çoktan 

“43 yıldır KKTC’de yaşıyorum ama bizler bu sistemleri çalışmaz hale getirdik. Su geldi, Karpaz’a kadar gidiyor ama Alayköy’den akmıyor. Nenden akmıyor? İkinci husus; asgari ücret 1700 civarındadır.. Bir genç evini de yapsak, arabasını da alsak, evlenmeye cesaret edebilir mi? Hepimizin evladı vardır, evlense da bu şartlarda bu evlilik ne kadar sürer? Bu soruların cevapları konusunda yetkililer çare üretmelidir. Arpa ekilen alanlara devlet teşvik veriyor ama bu teşvikin günü ayı belli değildir. Teşvike karşılık libazma almaya gittiğimizde devletten alacağımız teşvikle alacaksak daha pahalı alıyoruz. Peşin alacaksak daha ucuza alıyoruz. Bu nasıl olur? Bu arada mazot desteği alacaktık, hala verilmiş değil, ne zaman alacağım? 

Durmuş Özsoy

“Güney göçmeniyim, esir düştüm. Hiç unutmayacağım o günleri.. 1963’te çıkan olaylarda Lefkoşa’da alınan bir bölge vardı Rumlar tarafından. Ateşkes yapılınca göçmenleri istedi bizim taraf. Samsun bize “Buyur al” dedi, biz de şimdi Alayköy için şunu söylüyoruz “Buyur al!” Yol konusunda bir şey söylemek istiyorum.. Alayköy’ün yolu Metehan’a çıkacaktı ama sonra hastane önünde geçilsin diye değişti yol. Alayköy’ün yan tarafında mandıralar tarafından Metehan tarafına bağlanmasını sağlarlarsa hem yol kısalır hem trafik…” 

Yenal Senin /HP Lefkoşa ilçe Yöneticisi 

Belediye başkanı konusunda çok eleştiri oldu. En büyük sorunumuz da bu siyasette budur. Burada olup halkın sorularına cevap vermesi gerekirdi Başkan. Başkanın başkasına oy veren köylüyü dışladığından şikayet edildi, şaşırdık mı, tabi ki hayır. Eski siyaset anlayışı dediğimiz tam da budur.  Yol konusunda şikayetler var, Ulaştırma Bakanı2nın nerede olduğunu bilen yok. Gençlere kırsal kesim arsası sıkıntına baktığımızda, arsaların seçim zamanında dağıtıldığını biliyoruz. Hangi şartlarda dağıtılacak önemli olan o, ya da bu arsalar dağıtılırken belirli planlamalar yapılacak mı tabi ki hayır. Verilip verilmeme yani belirsizlik bu halk için ciddi bir sıkıntıdır ama iyi yönetilmek için her şey Kıbrıs sorununa bağlanmamalı. Sıkıntıları sorgulamalıyız, tarımda, yolda, suda yaşanan sıkıntılar Kıbrıs sorunuyla alakalı değildir. Mevcut sıkıntılar konusunda siyaseti yargılamalıyız”

Zorlu Töre /UBP Milletvekili 

“Alayköy’ün adı bundan sonra Yeralaggo olmayacaktır, Alayköy olarak kalacaktır. Buradaki caminin ismi Mehmetçik Camii idi. 2004 yılında evet deseydi Rumlar Aynikola ya da Makarios Kilisesi olacaktı içi. Allah şaşırttı kendilerini.  Bu bölgeye sanayi bölgesi de geldi ve ciddi oranda yapılaşma var. Ev yapıyor gençler, alt yapıların da yapılması gerekir, arazilerin verilmesi gerekiyor. Kırsala daha fazla yatırım gelmesi lazım. Alt yapı problemleri var, üreticinin sorunları var. Tarım ve hayvancılıkta ödemeler günü gününde yapılmalıdır. Geçen yıl yaşanan kuraklık sonrasında bu yılı atlatmak çok zor bir olaydı, bir takım zararlar oluşmuş durumdadır ve hükümet bunları ödemelidir. Ama toprağa sahip çıkmak lazımdır. Alayköy, Yılmazköy, Çamlıbel, Alemdağ, Şirinevler, Türkeli veriliyordu. Gönyeli’den çıkıp Erenköy’e kadar Lefke küçük bir bölge olarak kalacaktı ama hep Rumlara veriliyordu. KKTC devletine sahip çıkacağız.”

Tözün Tunalı /SDP Başkanı  

“Sorunları yerinde görüp çözüm üretmek için buradayız. Bir köyün gelişmesi için hükümetler ne yaptı? Alayköy için 50 yıldır ne yaptılar? Alayköy 30 sendir gelişti mi, gelişmedi? Yolun solu Alayköy, sağı Gönyeli arsaları, diğer tarafta arsa bedeli 100 bin sterlin, ya bu tarafta? İşte köylü bunun mücadelesini vermesi lazım. Devlet ayrım yapmamalıdır arkadaşlar. Özel sektörün güçlenmesi devletin elindedir. Huzursuz bir köy var şu anda Alayköy’de.. Biz bu şikayetleri ortadan kaldırmak için ne yapmamız lazımı soruyoruz ve söylüyoruz; değiştireceksiniz. Ben gelirsem ve ben de yapamam yine değiştireceksiniz! Güç  sizdedir, halktadır. Alayköy verilecek deniyor, öyle babayiğit yoktur Alayköy’ü versin. “

“Bir olalım, birlik olalım”

Programda son sözü Hacı amca aldı.. 80 yaşında olduğunu söyleyen Hacı Amca şunları söyledi:

“Gördüm ki dünyanın en iyi insanları Türk vatandaşlarıymış. En efendi inşa, en hayırsever, en insan. Atatürk ne demiş, ne Mutlu Türk’üm diyene… Ne kadar doğru söylemiş. Dünya Çanakkale’yi geçemeyince hayret etti, Kıbrıs’ta da  aynisi oldu. Bu Türk milletinin arkasında güç var. Biz böyle bir milletiz, Türklüğümüze sahip çıkalım, bir olalım, birlik olalım”