Haspolat Atık Su Arıtma Tesisini yöneten “WTE Wassertechnik GmbH and Emek Insaat Sti Ltd” isimli Alman şirketinin sözleşmesinin geçen Haziran ayı sonunda sona erdiği, bununla birlikte son 10 yıldır ödenmeyen borçlarla ilgili olan yaklaşık 23 milyon Euro’luk miktarın ödenmesi konusunda Kıbrıs Türk tarafına ve Lefkoşa Türk Belediyesine verilen sürenin de dolduğu iddia edildi.

   Politis gazetesi “23 Milyon Euro’luk Borç ve Kötü Senaryo” başlığıyla geniş yer verdiği haberinde, konunun çözümüyle ilgili çabaların iki kez uzatma aldığını, bununla birlikte sonucun yalnızca Rum Yönetimiyle alakalı olmasının beklendiğini, çünkü Lefkoşa Türk Belediyesinin borcun ödenmesi olasılığı konusunda hali hazırda olumsuz yanıt verdiğini yazdı.
   Gazete bu miktarın, işletmeye ödenen toplam para içinde yüzde 30’unu oluşturduğunu yazdı.
   Gazete, buna paralel olarak alternatif bir öneride de bulunulduğunu, ancak bunun Haspolat Atık Su Arıtma Tesisine yakınlarındaki bölgelerin sakinlerinin yararına olmadığını da belirtti.
   Aralarında Lefkoşa Rum Belediyesinin de bulunduğu Rum Yönetimi’ndeki makamların Kıbrıs Türk tarafından yanıt olarak beklediği şeyin, Lefkoşa Türk Belediyesinden bir mektupla geldiğini yazan gazete, Lefkoşa Türk Belediyesinin mektupta Haspolat Atık Su Arıtma Tesisinin çalışmaya devam etmesi meselesinin çözümü için “bazı senaryolar” ortaya koyduğunu öne sürdü.
   Gazete Lefkoşa Türk Belediyesinin yanıt mektubunda “iki toplum için bariz bir senaryonun, tesisin müşterek olarak işletilmesi ve yönetilmesine ilişkin bir mekanizma konusunda müzakere etmeleri ve anlaşmaları olduğunu ifade ettiğini” ileten gazete, mektupta “bu durumun tesisin yaşayabilirliğini bir daha tehlikeye atmayacak şekilde, tarafların finansal yükümlülüklerin paylaşımını müzakere etmesini gerektireceğinin belirtildiğini” de aktardı.
   Gazete mektupta “bu pazarlıklarda, daha huzurlu bir siyasi ortama ulaşana kadar, Rum kesiminin arıtılmış sudaki payının Kıbrıs Türk tarafınca kullanılmasına izin vermeye rıza göstermesi olasılığının göz önüne alınabileceğinin ifade edildiğini” de aktardı.
   Mektupta, müşterek bir işletme ve yönetim mekanizması üzerinde anlaşılmasının mümkün olmaması durumunda, Lefkoşa Türk Belediyesinin tesisi tek taraflı olarak çalıştırma ve verilecek hizmetler için ücret talep etme sorumluluğunu üstlenebileceğinin ifade edildiğini de yazan gazete, son senaryo olarak ise Kıbrıs Türk tarafının, tesisin iki toplum tarafından müşterek veya tek taraflı olarak işletilmesinin, yeni bir kamu ihale prosedürü tamamlanana kadar ara bir çözüm olarak incelenebileceği belirttiğini aktardı.
   Gazete “Kötü Senaryo” ara başlıklı haberinde ise, Lefkoşa Türk Belediyesinin kimsenin onaylamak istemediği senaryoyu son nokta olarak bıraktığını ve bu senaryonun açık su arıtma tesisinin açık tanklar yöntemiyle çalıştırılmasından ibaret olduğunu kaydetti.
Gazeteye göre mektup kısaca şöyle devam etti:
    “Eğer diğer tüm senaryolar hayata geçirilemezse veya ekonomik sürdürülebilirlikleri bir kez daha risk altına girerse, mevcut tankların kullanılmasıyla atık su arıtma tesisinin eski çalışma yöntemine geri dönülmesi geriye kalan tek seçenek olacaktır. Lefkoşa Türk Belediyesi son çare olarak bu seçeneğe geri dönülmesi için teknik anlamda uygulanabilirliği ve ekonomik maliyeti incelemektedir.”