KKTC Uyuşturucuyla Mücadele Derneği Başkanı Talat Yöntem’in, işletmecisi olduğu turistik tesiste ‘uyuşturucu tasarrufu’ iddiasıyla tutuklanması, ciddi tartışmaları da beraberinde getirdi. Aynı tesiste müşteri olarak bulunan ve daha önce de benzeri suçtan sabıkası bulunan Süleyman Bulut da tasarrufunda uyuşturucu olduğu iddiasıyla tutuklandı.

   ‘Uyuşturucu, Sigara ve Alkolle Mücadele Derneği’ (USAM) Başkanı Ayşe Gökyiğit, polis açıklaması doğrultusunda Talat Yöntem’in tutuklandığına ilişkin haberi büyük bir üzüntüyle okuduğunu belirtirken “resmen şok oldum”dedi.

   Ülkede faaliyet gösteren bu tür derneklerin yönetici ve üyelerinin, özellikle kendi faaliyet alanlarında çok dikkatli olmaları gerektiğini söyleyen Gökyiğit şöyle dedi:  

   “Haberi duyunca çok üzüldüm ve şok oldum, halbuki uyuşturucu ile mücadelede iyi bir rol model olması gereken bir kişi, tam tersini yaparak kötü bir rol model olmuştur. Bu olay tüm ülkede mücadelesi artarak devam etmesi gereken bir konu için oldukça kötü bir örnek olmuştur. Bu sebeple de çok üzgünüz.”

“Kullanım yaşı 14’e kadar düştü”

USAM Başkanı Ayşe Gökyiğit, ülkedeki uyuşturucu kullanımı hakkında da çarpıcı bilgiler verdi. Ülkede, uyuşturucu kullanma yaşının 14’lere kadar düştüğünü belirten Özyiğit, gençlerin bu bataktan kurtarılması için etkin mücadelenin mücadelenin devlet politikası haline gelmesinin şart olduğunu söyledi.

Dernek olarak yaptıkları araştırmalar sonucu ülkede en fazla kullanılan uyuşturucu maddenin yüzde 61 oranıyla sentetik cannabinoid olduğunu kaydeden Gökyiğit, Merkezi Cezaevi’nde bulunan suçluların üçte birinin uyuşturucu ile ilgili suçlardan hüküm giydiğini ifade etti.

Uyuşturucu bağımlılığının, oldukça karmaşık ve çok boyutlu bir sorun olduğunu; mücadele, yargı ve güvenlik boyutlarının yanı sıra, sosyal, kültürel ve iktisadi boyutlarının da bulunduğunu ifade eden Gökyiğit, kullanım ve bağımlılığın toplumsal bir sorun olduğunu, sosyal ve ekonomik bağlamda bütün insanlığı tehdit ettiğini vurguladı.

Hangi önlemler alınmalı?

Gökyiğit, alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı:

“Ülkemizde de artık, maddeye ulaşılabilirliği azaltmak, polisiye tedbirler yanında gümrük denetimlerini artırmak, etkin önleme programları sağlamak, madde kullanımı ve sorunları hakkında farkındalığı artırmak, bağımlılık tedavisi için alt yapı, uzman personel, eğitim ve hizmet açısından donanımlı merkezler oluşturmak, tedavi sonrası bağımlıların topluma kazandırılması için rehabilitasyon hizmetleri geliştirmek, yasaları günceleştirmek gibi atılması gereken bir çok adımın yanında, bütün bunların en uygun şekilde yapılmasını mümkün kılmak için ilgili tüm paydaşlardan oluşacak ve yapılan çalışmaları koordine edecek bir yapı (Uyuşturucu Kontrol ve Takip Merkezi) oluşturulması şart olup, uyuşturucu ile mücadelede sürdürülebilirliği sağlama açısından, devlet politikası haline getirilmelidir.”