Pelin YÜKSELAY
Kuzey Kıbrıs’ta akıllara durgunluk veren bir sorun da süt alımlarında ve süt ürünleri imalatında yaşanıyor.
Aylardan beri elindeki sütü satamayan hayvan üreticileri, hükümet yetkilileriyle yapılan görüşmelerde sütün satılması veya hellim yapılarak tüketilmesi konusunda bir sonuca varamıyor. Hayvancılar Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları’na göre her gün 90 ton süt üreticinin elinde kalıyor. Hayvan üreticilerinden, Çiftçiler Birliği eski Başkanı Oğuz Ceyda ise, hellim imalatçılarının son zamanlarda süt yerine süt tozu ve ‘Kazein’ (kas geliştirici madde) kullandıklarını iddia ediyor.
Diyalog’a konuşan Ceyda “Bu gidişle hellim tüketen herkes, özellikle de gençlerimiz Arnold Schwarzenegger olacak” diyor.
Süt İmalatçıları Birliği Başkanı Candan Avunduk ise, sorunun, Türkiye’ye yönelik hellim ihracatının azalmasından kaynaklandığını iddia ediyor.
Ceyda: Süt sektöründe mafyalaşma var…
Çiftçiler Birliği eski yöneticilerinden Oğuz Ceyda, ülkedeki süt ve süt ürünleri sektörünün ‘mafyalaştığını’ savundu.
Ceyda, ülkede bu konuda ciddi bir sıkıntı olduğunu belirterek, yapılan süt ürünleri ihracatı oranlarıyla, iç piyasada tüketilen süt ürünleri miktarının orantılı olmadığını kaydetti.
Kuzey Kıbrıs’ta geçen yıl 130 bin ton süt üretimi olduğunu, bu yıl da süt üretiminin 144 bin tona yükseldiğini belirten Ceyda, “10 Kilo inek sütünden bir kilo hellim, 11 kilo inek sütünden de bir kilo kaşar üretirsiniz. Ülkedeki tüm sütü hellim yapsanız bu 13 bin ton hellim eder. Tüm sütü kaşar yapsanız da 11-12 bin ton kaşar eder. Bu oran üretilen sütün tamamına denk gelir” diye konuştu.
Ceyda, üretilen sütün yüzde 60’ının ihraç edildiğini, yüzde 40’ının da iç piyasada tüketildiğini belirterek, yurt dışına hellim, kaşar ve uzun ömürlü süt ihraç edildiğini, yapılan ihracat oranlarına bakıldığı zaman üretilen süt miktarı ile bu rakamların orantılı olmadığını kaydetti.
Yapılan ihracat denetlenmiyor
Yapılan ihracatın denetlenmediğini iddia eden Ceyda, “fabrikatör malı gümrüğe gönderir, gümrükçüde gümrükler ve ihraç eder. Bu aşamada ürünün içeriğine dair herhangi bir denetim yok. Bakanlıkların bir an önce bu konuya el atması gerekir. Denetim şart” diye konuştu.
Tarım bütçesinin yıllık 145 trilyon olduğunu kaydeden Ceyda, denetimsiz yapılan gümrükleme ve ardından sağlanan teşvikle bu paranın buharlaşıp uçtuğunu kaydetti.
“Süt ürünleri kanser edici kimyasallarla dolu”
Avrupa Birliği’nde yasak olan ‘kazein’ (hellim proteini) maddesinin ülkemizde de kullanıldığını savunan Ceyda, bu kullanılmadığı takdirde, süt ürünü üretiminin iç piyasaya yetmeyecek noktada olduğunu kaydetti.
Çıkan sütün tamamının ihracatının yapılsa ancak verilen rakamlara denk geleceğini kaydeden Ceyda, ‘o zaman iç piyasadaki ürünler ne ile yapılıyor?” diye sordu, “bizleri kandırıyorlar, hasta ediyorlar” dedi.
Ülkedeki kanser vakalarının artışında bu durumun çok etkili olduğunu savunan Ceyda, “bize kimyasal maddelerle dolu süt ürünlerini yediriyorlar” diye konuştu.
“Bu süt miktarı ile tüm bunlar nasıl oluyor ve bu sütler üreticinin elinde kalıyor, biri bize açıklasın” diyen Ceyda, Tarım Bakanlığını, Maliye ve Sağlık Bakanlığı’nı göreve davet etti.
Üreticilerin çok uzun yıllardır büyük zorluklarla baş etmek zorunda bırakıldıklarını savunan Ceyda, “üreticiyi el birliği ile bitirmeye çalışıyorlar” ifadesini kullandı.
Naimoğluları: Her gün 90 ton süt elimizde kalıyor
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları da 6 aydır devam eden ‘süt’ sorununun özellikle bu son bir haftada had safhaya ulaştığını kaydetti.
Ülkede günlük süt üretiminin 570 ton olduğunu kaydeden Naimoğluları her gün 90 ton sütün ellerinde kaldığını kaydetti.
Bu durumun yaşanmaması için süt fiyatlarını da düşürdüklerini kaydeden Birlik Başkanı, ‘bizler ne yaparsak yapalım soruna çözüm bulamıyoruz. Konuya artık hükümetin ciddi bir şekilde el atması gerekiyor” dedi.
“İmalatçılar ‘stoklarımız dolu’ deyip sütü almıyorlar”
Süt Ürünleri İmalatçılarının ellerinde stok olduğu gerekçesiyle sütleri almayarak, problem çıkarttıklarını kaydeden Naimoğluları, “Esasen baktığınızda geçen yıldan bu yıla süt üretiminde olan artış yüzde 2’dir. Çok büyük bir rakam değildir. Ancak sorun, hükümetin pazar noktasında yardımcı olmamasıdır. Biz ihracatımızı Türkiye ve Arap ülkelerine yapıyoruz. Türkiye’de son zamanlarda Rusya ile yaşanan krizden dolayı süt fiyatlarını düşürmüştür. Bizden eskisi gibi süt ve süt ürünü almıyorlar. İç piyasada da yerli ürün desteklenmiyor. Normalde üretilen sütün ihracat oranı yüzde 65, iç piyasa oranı da yüzde 35’tir. Bunun tam tersi olması gerekir. Üretilen sütün yüzde 65’inin iç piyasada kalması, yüzde 35’i ihraç edilmelidir. Hal böyle olunca da imalatçılar ellerindeki stokları eritemiyorlar ve doğal olarak da süt alışını kesiyorlar” diye konuştu.
“Bizi bitirmeye çalışıyorlar”
Bu yılın çok kurak geçtiğini, susuzluğun baş gösterdiğini ve mazota yapılan zamlarla da üreticinin tamamen batışa sürüklendiğini kaydeden Naimoğluları, sorunlarının bir an önce çözülmesi için hükümete çağrıda bulundu. Üretici için iyi hiçbir ortam oluşturulmadığını kaydeden birlik başkanı, artık seslerinin duyulmasını istedi.
Avunduk: Türkiye pazarı daraldı
Süt İmalatçıları Birliği Başkanı Candan Avunduk da, Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesi ve ardından gerçekleşen terör olaylarıyla Türkiye’ye turist akışında ciddi düşüşler olduğunu belirterek, buna paralel olarak da Türkiye pazarının daraldığını, aynı dönemde mevsimsel olarak süt üretiminin artmasıyla da bu sorunun kaçınılmaz bir hale geldiğini belirtti.
Körfez ülkelerinin de Türkiye’den sonra en büyük pazarları olduğunu dile getiren Avunduk, körfez ülkelerinde de talep daralması yaşadıklarını, bunun da imalatçıları büyük sıkıntılara soktuğunu dile getirdi.
Bu sorunla Ocak ayından beridir karşı karşıya olduklarını dile getiren Avunduk, “yine de sütü alıp ürünümüzü yapıp, satmaya çalıştık ancak satışlarımız çok yavaşladı hatta durma noktasına geldi” diye konuştu.
“İmalatçılar maddi açıdan zor durumda”
İmalatçıların Türkiye’deki uzun vadeli ödemelerden dolayı finansal sıkıntılara girdiklerini kaydeden Avunduk, “Biz Türkiye’den 6 ay vadeli ödeme alırken, burada ödemelerimizi her 15 günde bir yapıyoruz. Paramızı alamayınca bir süre kendi cebimizden idare etmeye çalıştık, olmayınca, bankalardan kredi çektik, sıkıntıya girdik. Süt Kurumu ile karşı karşıya geldik” diye konuştu.
“Koop-Süt’e de bakılmalı”
Bunun yanında bu süreçte birliğe yapılan eleştirileri de değerlendiren Avunduk, “Koop-Süt’ün de günlük 88 ton süt alması gerektiğini kaydederek, ‘Koop-Süt neden günlük 88 ton süt alması gerektiği yerde 50 ton süt alıyor?” diye sordu. Koop-Süt Yönetim Kurulu’nun Hayvancılar Birliği yöneticilerinden oluştuğunu kaydeden Avunduk, “neden buna ses çıkarılmıyor?” diye sordu.
Güncelleme Tarihi: 10 Haziran 2016, 10:11