banner564

Şoförler isyanda

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan taşıma ücretlerini halen daha alamadıklarını belirten otobüs işletmecileri, üst üste gelen zamlarla bellerinin iyice büküldüğünü dile getirdi

Şoförler isyanda
banner598
Hüseyin ÇİÇEK
Gazimağusa bölgesindeki otobüs işletmecileri, öğrenci taşıma karşılığında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kendilerine yapılması gereken ödemeyi 4 ay geçmesine rağmen hala alamadıklarından dert yandı.
Mazota yapılan zamlarla da bellerinin iyice büküldüğünü belirten şoförler, “Bırakın arabaya mazot koyacak, eve ekmek götürecek parayı bulamıyoruz” dedi.
Özellikle son 2 yılda kendilerinin taşıma ücretine zam yapılmadığını ancak bu süre zarfında akaryakıta yüzde 80’e yakın zam yapıldığını savunan otobüs işletmecileri, bunun da emeklerinin yüzde 80’inin çalındığı anlamına geldiğini ileri sürdü. Kar-İş’in de kendilerini savunmadığını belirten otobüs işletmecileri, Kar-İş’in tamamen kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda çalıştığını iddia etti.

Ne dediler?

İsmail Gürsoy (Kıbrıs Türk Kamu Taşımacıları Derneği Başkanı): Emeğimiz sömürülüyor
Her sene olduğu gibi bu sene de Milli Eğitim Bakanlığı, bize ödemesi gereken taşımacılık ücretini henüz ödemedi. Döviz yükseldi, mazot zamlandı ve biz otobüs işletmeleri hayat pahalılığı ile yüksek dövize ne yazık ki yenildik. Öğrenci taşımacılığına en son zam 2014 yılında yapıldı, ancak 2014 yılınan bugüne kadar benzine yüzde 80 zam yapıldı. Bu da demektir ki bizim emeğimizi yüzde 80’i sömürüldü. Bugüne kadar gelmiş geçmiş hiçbir hükümet toplu taşımacılığa en ufak bir katkı koymadı, daha çok yakıt satarak maaşları nasıl öderim mantığı ile hareket etti. Üniversitelerin ücretsiz adı altında çok büyük vergi kaçakçılığı yaparak bizlere haksız rekabet uygulaması bizleri yok oluş noktasına getirmiştir. Dernek olarak bu çirkinleşmiş olayların artık karşısında olmamız gerektiği kanısındayım. Yok olmamak için tüm işletmeci arkadaşlarımızı bu haksızlığa karşı gerek eylem gerekse grevlerle hakkımızı aramaya davet ediyorum.

Baki Çakır: Çocukları kaderlerine terk ediyorlar
Otobüs işletmecileri olarak her yıl geç yapılan ödemeden şikayetçiyiz. Eylül ayında okullar açılmasına rağmen, Milli Eğitim Bakanlığı, öğrenci taşımacılığı karşılığında bize henüz bir ödeme yapmadı. Benim bir konuda daha şikayetim olacak, benim çocuğum Bülent Ecevit Anadolu Lisesi’nde öğrenci. Söz konusu okula öğrenci taşıyan şoförler, çocukları sabah okula bırakıyor, ancak öğle olduğu zaman aramaya gitmiyor, terminalde bekliyor, okul ile terminal arasındaki mesafe de bayağı uzun. Yani çocukları deyim yerindeyse kaderine terkediyorlar, bir de saat 13.30’a kadar terminale gidemeyen çocukları bırakıp kaçıyorlar. Çocuklar otobüse yetişmek için Lefkoşa sokaklarında adeta koşu yarışı yapıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı bu söylediğimi bir ihbar olarak kabul etsin, çünkü bu şoförler Milli Eğitim Bakanlığı ile sözleşmelidir.

Ersoy Alioğlu: Araçlar devlete ait ama 
Vadili’den Gazimağusa’ya öğrenci taşıyorum, 1955 yılında mesleğe adım attım, fakat bizi yöneten birlik sadece kendi kazancını sağlıyor. Mazotun bu memlekete giriş fiyatı 1.98 TL olmasına rağmen bize satılan fiyatı 3.65 TL. KKTC’de destek almayan tek bir dernek bile yok, hepsi destek alıyor. Denizdeki balık için bile katkı payı verilebiliyor, ancak toplu taşımacılığa sıfıra sıfır, elde var sıfır. Kamu araçları devletin olmasına rağmen, bütün ihtiyaçlarını biz kendi imkanlarımızla karşılıyoruz. 2 ay önce gerçekleşen üzücü kazaya da değinecek olursak, toplu taşıma araçları 20-30 yılda bir kaza yaptığı zaman tüm dernek ve sendikalar kamu taşımacılarını suçlarken, her gün özel araçları ile kaza yapanları neden suçlamıyorlar? Özel araçların muayeneleri 3 yılda bir yapılırken, bizim otobüslerimiz her yıl muayeneden geçiyor, otobüsler eski diye şikayet etmekten vazgeçsinler, hayatları boyunca Mercedes’ten kaç defa inerek toplu taşıma aracı ile yolculuk yaptılar?

Ahmet Cevizli: Çocuklarımızın cebine harçlık koyamıyoruz
Okullar Eylül ayında açıldı, bugüne geldik halen daha bakanlıktan bir kuruş ödeme almış değiliz. Zamlarla da nefes alamayacak duruma geldik, en büyük sıkıntımız iş bilmeyen bir yönetimle yönetilmeye çalışıyoruz. Ulaştırma Bakanlığı öğretmenlerle dolu. Bu mesleği yapan birçok büyüğümüz sigortalarını yatıramadığı için ne yazık ki emekli olamıyorlar, bu işin çözümü ne? Hükümet nasıl bir adım atacak? Taşımacıları nasıl rahatlatacaklar? Bize bunun açıklamasını yapsınlar. “Otobüsler eski” söylemine iyi alıştılar, bizim otobüslerimizin bakımı yapılıyor, kendi imkanlarımız ile otobüslerimizin bakımını yapıyoruz. Durumumuz çok kötü, çocuklarımızın cebine harçlık bile koyamıyoruz.

Musa Evleksiz: Kar-İş kendinden başkasını düşünmüyor
19 Eylül’de okullar açıldı, biz henüz daha bakanlık tarafından ödenmiş değiliz. Ben bir Kar-İş üyesiyim, 43 yıldan beri Kar-İş hiçbir zaman hakkımızı savunmadı. Kendilerinden başkasını düşünmediler. 1974 model otobüsüm var, kendi imkanlarımla, mandıradaki keçilerimi satarak otobüsümün bakım ve onarımını yapabiliyorum. Bir de Güvercinlik köyü yolunu artık düzeltilsin, otobüsüm o yolda resmen mahvoluyor.

Ali Öztürk: Geçimimi ne ile sağlayayım?
Otobüs şoförü olarak hizmet veriyorum, otobüs işletmecisi 19 Eylül’den bugüne ödeme almadığı halde beni kendi imkanları ile ödeyebildi. Parasını almamaya devam ederse beni ne kadar daha ödeyebilecek ki? Bir de otobüs şoförü olarak benim yılda sadece 165 çalışma günüm var ve ona göre kazanabiliyorum, geriye kalan 200 gün ne yapayım? Geçimimi ne ile sağlayım? Bu duruma da yetkililerin çözüm bulmasını istiyorum.

Güncelleme Tarihi: 18 Ocak 2017, 09:26
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474