Aytuğ TÜRKKAN

Kıbrıs Türk Ticaret Ticaret Odası’nın (KTTO) bu yıl yedincisini yaptığı Kuzey Kıbrıs Ekonomisi Rekabet Edilebilirlik Raporu bugün açıklanıyor. 

Ticaret Odası Yönetimi dün, “KKTC ekonomisinde dönüşüm için kamusal ve kurumsal yönetişim” temasıyla ele alınan bu yılki raporla ilgili bir basın toplantısı düzenledi.

Lefkoşa’daki Mirage Resaurant’ta gerçekleşen toplantıda; Oda Başkanı Fikri Toros, bazı yönetim kurulu üyeleri ile raporu hazırlayan Dr. Cem Tanova, Dr. Mustafa Besim ve Dr. Kamil Sertoğlu raporun içeriğine ilişkin bilgileri paylaştı.

Hem Başkan Toros, hem de raporun hazırlığında görev alan akademisyenler, siyasetin ekonomi politikası belirleyemediğinden şikayet etti. 

Bilgilendirme toplantısında konuşan Başkan Fikri Toros, odanın bu çalışmasıyla KKTC için ekonomik bir karne hazırlandığını ifade etti. 

“Sorunlar, hantal bürokrasiden kaynaklanıyor”

Ülkedeki ekonomi politikalarının rekabet ortamını sağlamadan yoksun olduğunu söyleyen Toros, “Raporla birlikte karşımıza çıkan sorunların çözülebilecek olduğunu görüyoruz. Sorunlar yapısaldır ve devlet bürokrasisinin hantallığından kaynaklanmaktadır” dedi. 

“Siyaset ekonomiyi esir almış durumdadır” diyerek eleştirilerini sürdüren Başkan Toros, siyasilerin kamu kökeninden olmasının bunda büyük bir etken olduğuna vurgu yaptı. 

Çağdaş ülkelerde ekonominin siyaseti yönlendirdiğini ancak Kuzey Kıbrıs’ta bunun tam tersi bir pozisyon olduğunun altını çizen Toros, Kıbrıs konusunun çözülmesi halinde var olan sorunlardan olayı sıkıntıların devam edeceğini kaydetti.

Başkan Toros, Kıbrıs sorunun çözümsüzlüğünün yarattığı istikrarsız ortam ile buna bağlı olarak finansa erişim ile doğrudan dolaşım konularında da sıkıntıların olduğunu sözlerine ekledi. 

“Bu çalışma artık kabak tadı verdi”

Dr. Mustafa Besim de konuşmasında, kişi başı 15 bin dolar gelir olduğunun açıklandığını ancak rekabet edilebilirlik raporunda ortaya çıkan sonuçla bunun örtüşmediğini söyledi. 

“Ortada suni bir olgu var” diyen Besim, KKTC ekonomisinin kişi başı 15 bin dolar sağlayabilecek bir gücü yoktur” diye konuştu. 

Raporun bu yıl 7’incisinin hazırlandığını anımsatan Dr. Besim,  “Bu çalışma artık bana kabak tadı veriyor. Her yıl siyaset belirleyenlerin önüne bu sonuçları koyuyoruz. Her yıl benzer sonuçlar ortaya çıkıyor. Artık bizim yeni bir hikayeye ihtiyacımız vardır. Ekonomi, Maliye Bakanı Zeren Mungan demek değildir. Bazı sendikaların ve sivil toplum örgütlerinin baskısıyla değişmeyecek, tutarlı, istikrarlı bir ekonomi politikası artık geliştirilmelidir” dedi. 

“Yatırım bütçesinin yarısını kullanamadık!”

Dr. Kamil Sertoğlu da konuşmasına hükümetlerin ekonomiye yönelik adımlar atmamasına çeşitli örnekler vererek başladı. Sertoğlu,  “En büyük sorunlardan biri olarak Mersin kapısı gösterilir. Tam 3 yıldır, Gazimağusa’ya bir tam donanımlı laboratuvar yapılması için kaynak ayrıldı. Bu laboratuvar sayesinde ürünlerimiz Mersin kapısından artık geri dönmeyecek ama hükümetler kaynak olmasına rağmen  bunu bile yapamıyor. İşte bizim kast ettiğimiz yeni hikaye budur. Mersin limanın by pass edileceği bir kaynak önümüzde ama bu kullanılamıyor” dedi

Kısa vadede ekonomide iyileştirmelerin ancak yatırımlarla olabileceğine dikkat çeken Dr. Sertoğlu, “Finansman da vardır. Baksanıza TC Yardım Heyeti’nin yatırım bütçesinin ancak yarısını kullanabiliyoruz” diyerek eleştiride bulundu. 

Kamil Sertoğlu, siyasetin uzun vadeli düşünme özürlü olduğunu da sözlerine ekledi.