Özlem GÜRAN
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) ile Kıbrıs Kayıp Şahıslar Komitesi (KŞK), kayıpları henüz bulunamamış kayıp aileleriyle mülakat yaparak “Kıbrıs’taki Kayıp Ailelerinin İhtiyaçları” başlıklı bir rapor yayımladı.
Kayıp ailelerinin hayat hikayelerini paylaşmaları neticesinde ortaya çıkan raporla ailelerin sesinin layıkıyla duyurulabilmesi, kayıp şahısların akıbetinin ve yerlerinin belirlenmesi amacıyla sürdürülen çalışmalara destek olmak ve ailelerin ihtiyaçlarının daha iyi karşılanmasına katkı sağlamak amaçlanıyor.
Raporda geçtiğimiz 40-50 yıl boyunca sevdiklerinin akıbetini öğrenmek için bekleyen Kıbrıs’taki kayıp yakınlarının yıllardır devam eden belirsizlikten dolayı üzüntü, stres ve anksiyete yaşadıkları; bunlardan kaynaklı spesifik zorluklarla karşı karşıya kaldıkları vurgulandı.
Birçok Kıbrıslı ailenin genellikle göz ardı edilen ancak çok yönlü yaklaşım gerektiren çeşitli özel ihtiyaçları bulunduğu da raporda yer aldı.
“Rum ve Türk yetkililere rapor sunuldu”
Yapılan çalışma ışığında hem Kıbrıs Türk hem de Kıbrıs Rum yetkililere birer rapor sunularak kayıp ailelerinin ihtiyaçları dikkatlerine getirildi ve bu ihtiyaçlara cevap vermeleri istendi.
Kayıp Şahıslar Komitesi raporla ilgili bilgi vermek amacıyla Dayanışma Evi’nde basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında Komite üyeleri Gülden Plümer Küçük, Paul Henri Arni ve Leonidas Pantelides birer konuşma yaptı.
Küçük: Doğru ve bilimsel cevap…
Komitenin Kıbrıslı Türk Üyesi Gülden Plümer Küçük, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin görevleri ve 2006 yılından bu yana yürüttüğü kazı, kimliklendirme ve kayıp kalıntılarının ailelerine teslimi projesi dahilinde kayıp ailelerinin travmalarına eğilme yönünde herhangi bir beklenti ya da sorumluluk olmadığını kaydetti. Küçük, ancak kayıp ailelerine doğru ve bilimsel cevaplar vermenin öncelikli sorumlulukları olduğunun bilinciyle KŞK üyelerinin ailelerin ihtiyaçlarını her zaman birinci sıraya koyduğunu belirtti.
Pantelides: Üzerimizde bir yük var
Kayıp Şahıslar Komitesi Kıbrıslı Rum Üyesi Leonidas Pantelides de konuşmasında, kayıpların akıbetini tespit etmenin ve ailelerine güvenilir bilgi vermenin KŞK’nin görevi olduğunu kaydetti ancak görevlerinin hangi ortam ve koşullarda ölümün gerçekleştiğini kapsamadığını söyledi.
Bugün bilgisi verilen çalışmada aileler için onlara verilecek cevabın ne kadar önemli olduğunun ve kayıp yakınlarının kalıntılarını istedikleri zaman ulaşabilecekleri bir mezara defnetmelerinin ne kadar önemli olduğunun yer aldığını kaydetti.
Pantelides, üzerlerinde önlerine çakan nesnel ve öznel zorlukların üstesinden gelme şeklinde bir yük olduğunu kaydederek mümkün olan en yüksek sayıdaki ailenin yaşadığı belirsizliğe son verme konusunda zamana karşı yarış içinde olduklarını ifade etti.
Arni: Söylenenler duyulmaya değer
KŞK BM Üyesi Paul Henri Arni ise konuşmasında raporla ilgili bilgiler verdi.
Kuzey ve Güney’de kayıp yakınlarının akıbetiyle ilgili haber bekleyen 170 aile üyesinin konuştuğunu, KŞK ile ICRC’nin birkaç saat boyunca her birinin sevdikleri aile yakınları kaybolduktan 45-55 yıl sonra ne dediklerini dinlediğini anlattı.
Söylenenlerin duyulmaya değer olduğunu kaydeden Arni, kayıpların aile üyelerinin çektikleri acının ne kadar derin olduğunu onlara aktardıklarını vurguladı.
Arni, ilgili yetkililerden şu taleplerinin olduğunu da sıraladı:
“Hâlâ bulunamamış kayıp şahısların akıbetinin netleştirilmesi; kayıpların görünür kılınması ve kamuoyuna duyurulmaya devam edilmesi; psikolojik ve psikososyal destek sağlanması; ailelerin ekonomik ve idari ihtiyaçlarının belirlenmesi.
“Kıbrıs’taki Kayıp Ailelerinin İhtiyaçları” raporunda, Kayıpların Etkisi, Kıbrıs’taki Kayıp Aileleri, Aile İhtiyaç Değerlendirmesi ve Ana Bulgular, Sonuç, Öneriler ve Ek isimli 7 ana başlık altında bilgiler, detaylar ve grafikler yer alıyor.