Çiğdem AYDIN
KKTC’de cinayet, darp, soygun olaylarının artması nedeniyle halkın huzursuz ve tedirgin olduğunu belirten muhtarlar, bu konuda yeni bir stratejinin belirlenmesini önerdi.
Polisin, kaymakamlık, belediyeler ve muhtarlarla işbirliği yapmasının önemli olduğu belirtilirken, acil önlemlerin şart olduğu vurgulandı.
Diyalog’a konuşan muhtarlar “Yaşadığımız bölgeyi ve insanları en iyi bilen bizleriz. Polise her konuda yardımcı olabiliriz” diyerek, ivedilikle güvenlik toplantısı yapılmasını istedi. Muhtarlar “Güzel ülkemizi bozmak isteyenlere izin verilmemeli” dedi.
*******
Muhtarlar ne dedi…
Erol Mavili (Yeşilköy Muhtarı)
Bana göre suçun önlenmesi hatta suçluların yakalanması için en güzel yöntem yardımlaşmadır. Polis, belediyeler ve muhtarlıklar işbirliği içinde olursa çok iyi olur. Yardımlaşma ile çözülür her şey. Örneğin, bizim köyde de 6-7 genç, uyuşturucu peşinde koşuyorlar, bunlar için önlem alınması gerekir. Başka bazı önlemler de alınabilir. Örneğin özel eğitim merkezleri oluşturulabilir ve gençlere yönelik eğitim verilebilir. Sosyal alanlar oluşturulabilir. Radyolarda, televizyonlarda programlar yapılabilir. Uzmanlar gelebilir, devlet kendi hazırladığı reklamları gösterebilir.
Tabi ki devlet bir türlü polis alımı yapmıyor. Geçmişten bugüne nüfus artıyor, suç artıyor polis sayısı ise azalıyor.
Her şeyi bir kenara bırakıp polis alımı yapmalıdırlar, güvenliğin tasarrufu olmaz. Bizim köyde polis sayısı yok denecek kadar az. Gençler bütün gece sabaha kadar köylerin içinde başıboş dolaşıyor. Tüm köylerde aynı sorun var. Tabi okullarda da eğitim yetersiz, aileler iş güç derdinde, nasıl başa çıkılacak sonumuz hayır gelsin.
Hacıbey Mehmetoğlu (Ziyamet Muhtarı)
İşbirliği daima daha güzel bir düzen yaratır. Dolayısıyla muhtarlar, belediyeler, polis suçların önlenmesinde işbirliği yapabilir. Mesela bizim bölgemizde tarladaki domatesi, su motorlarının mazotunu çalıyorlar. Ne huzur kaldı ne rahat kaldı. Ziyamet Köyü’nde özellikle polis çok yetersiz. Adamlar karakola mı baksın, trafiğe mi baksın yoksa sokakta olan olaylara mı baksın. Süratle polis alımı yapılması gerekiyor. Bir de tabi suçun önlenebilmesi için cezaların da caydırıcı olması gerekiyor. Adam suç işledi, polis tuttu, mahkeme bıraktı… Nasıl önlenecek o zaman, caydırıcı ceza olmazsa. Adam çıkar, yine aynı suçu işlemekten çekinmiyor.
Esat Nurçin (Gelincik Muhtarı)
Polis, belediyeler, muhtarlıklar işbirliği içerisinde olursa suçlarla mücadele daha kolay olur. Ancak ülkedeki refah düzeyini yükseltmezsek, gençlere iş imkânı sağlamazsak, üreticiyi görmezden gelirsek, yerel iş gücü için olanaklar olmazsa suçlarda artış olur. İşsizliğin önüne geçmek derken kastım herkesi memur yapın değil. Yatırım yapılsın, iş imkânları açılsın, gençler yatırım yapmak için faizsiz kredi kullanabilsin… Eğer bir ülkede insanlar aç ise açlıkla boğuşur noktaya geldiyse o ülkede suç işlenir.
Aç adam, huzursuz adam, mutsuzluk yaratır. Polis sayısına gelince o da çok yetersiz.
Osman Gül (Kuruova Muhtarı)
Tabi ki işbirliği olmalı. Muhtarlar kendi bölgelerinde, mahallelerinde kim kimdir en iyi bilen kişidir. Gerçi bazı olaylar olduğunda polis bilgi almak için muhtara gelir. Muhtarlar, belediyeler ve polisin işbirliğini ön gören bir protokol veya bir sistem oluşturulursa iyi olur. Polis sayısı yetersiz, özellikle kırsal alanlarda şehirlere göre çok daha yetersiz. Suç oranlarının düşmesinde kentsel güvenlik sistemleri, ek olarak suçun önlenmesinde ya da suçlunun bulunmasında yardımcı olur.
Fırat Arkın (Aşağı Bostancı Muhtarı)
Çok çok önemli hatta birkaç gündür bu sıkıntıyı yaşamaktayım. 3-4 tane ne olduğu belirsiz insanlar var köyümüzde, etrafı huzursuz ediyor. İçerler, şişeleri kırarlar, muhtar olarak ne yapacağımı şaşırdım. Polis ile iş birliği yapmak çok önemli. Bu ülkedeki suç oranlarını indirmenin yolu ülkeye giriş çıkışları kontrol altına almaktan geçer. Örneğin öğrenci olarak gelen adam ne yapar öğrenci mi gerçekten yoksa iş gücü mü veya turist olarak geldiyse cebinde en az 15-20 TL olmalı yada döviz neyse ama cebinde para olması lazım. Cebinde para olmayan adam ne yapar suç işler, yada davet ile gelmeli. Nasıl İngiltere’ye herkes elini kolunu sallayarak giremez, buraya da öyle olmalı kontrolsüz, devletin bilgisinde olmayan kişiler elini kolunu sallayarak ülkenin her yerinde gezememeli. Bana göre suçu önleyebilmenin yollarından biri de budur. Pasaport ile gelsinler, kontrollü gelsinler, denetim altında kalsınlar, bakalım suç işlenir mi bu kadar çok. Polis sayısının yetersizliği değil de merkezileşmesidir sorun. Köy yerlerinde devriye olmalı, şehirlerde az çok var. Az sayıda ama var. Köylerde hiç yok. Sokak aralarında devriye olmalı, sayı yetersiz ise de artırılmalıdır.”
Talip Keskiner (Gayretköy Muhtarı)
Muhtarlar, belediyeler ve polis işbirliği yapmalıdır. Muhtarlar kendi mahallelerinde ne olup bittiğini en iyi bilen kişidir. Belediyeler kendi bölge sınırları içerisinde hâkimdir, polisler de bir sorun olduğu zaman bizlerin bilgisine başvurur ama işbirliği konusunda geniş çaplı olmasında fayda vardır. Polis sayısı da artırılabilir.
Akay Darbaz (Güneşköy Muhtarı )
Belediyeler, muhtarlar ve polislerin her zaman işbirliği halinde olması gerekir. Özellikle de kırsal alanlarda ve merkezi alanlarda polisin etkin olması gerekiyor. Polis sayısı az olmasına rağmen ellerinden geleni yapıyorlar. Bizlerden bir şey istediklerinde her zaman kapımız açıktır. İşbirliği halinde olmamız çok çok iyi olur. Bazen bazı olaylar olur polisin bilgisinden önce bizim bilgimize gelir. Muhtarlar olarak el birliği ile ülkemiz için çalışmamız gerekiyor. Polis sayısı artması gerekiyor.
Nüfus artıyorsa asayişi sağlamakla görevli olan kişilerin donanımları ve sayıları da yeterli olmalıdır.
Raşit Özsağlam (Yiğitler Köyü Muhtarı)
Polis ve belediyeler muhtarlarla işbirliğini sıklaştırmalıdırlar. Muhtarlar, mahallesinin, köyünün sorunlarına vakıftır. Suç oranını düşürmek istersek önce denetim şarttır. Polis sayımız azdır. Devlet dairelerine gereksiz eleman alınacağına polis alınsın.
Derviş Dizliklioğlu (Taşkınköy Muhtarı)
Ülkenin demografik yapısı değişiyor. Yarın öbür gün kimse sokağa çıkamayacak. Ülkeye giriş çıkışlar kontrol altına alınmalı, pasaport ile girişe izin verilmelidir. Türkiye’de vukuatı olana pasaport vermezler. Küçücük ülkede kontrolü sağlayamazsak ayıp bize... Giriş çıkış olacak ve giren de kontrol edilecek. Poliste denetimlerini artıracak, yetersiz polis sayısı da süratle giderilmelidir.