Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Serdar Denktaş, devlete sahip çıkıp, iç barışı sağlayarak, hem Güney Kıbrıs, hem de Türkiye ile ilişkileri yeniden toparlamak, düzenlemek ve güzelleştirmek için uğraş vereceğini söyledi.
Yapılan açıklamaya göre, Denktaş, Güzelyurt Bel-Sen salonunda adaylığı için tertip edilen toplantıya katıldı.
Sınırlı sayıda davetlinin katıldığı, maske ve sosyal mesafe kurallarının uygulandığı toplantıda eski Bakan, eski Demokrat Parti Milletvekili Dr. Mustafa Arabacıoğlu, katılımcılara bir sunum yaparak Denktaş’ın hükümetlerde görev yaptığı süreçlerde ortaya koyduğu vizyonu ve başarılarını anlattı.
Arabacıoğlu, Denktaş’ın toplumsal bazda verdiği mücadelenin kendisine her zaman örnek olduğunu dile getirerek siyasette bireysel olarak yapılan katkılar değil toplumsal olarak katkıların önemli olduğunu söyledi.
1993 yılında mobil telefonların ülkeye geldiğini, iletişimde çığır açan bu yeniliğin ülkeye gelmesinde Serdar Denktaş’ın hükümette önemli çalışmalar yürüttüğünü anımsatan Arabacıoğlu, yine o dönemlerde sadece devletin tekelinde olan radyo ve televizyon yayıncılığının Denktaş’ın girişimleriyle özel radyo ve televizyonların yayın yapmaya başladığını belirtti.
2003 yılında birçok tartışma ve engellemelere rağmen Güney Kıbrıs ile kapıların açılması kararına öncülük eden ismin yine Serdar Denktaş olduğuna değinen Arabacıoğlu, Kıbrıs adasının yaşadığı en büyük tarihi olaylardan biri olan Annan Planı’na son şeklinin verilmesinde de Serdar Denktaş’ın büyük girişimleri ve katkıları bulunduğunu dile getirdi.
Taşınmaz Mal Komisyonu’nun oluşumundan sonra bugünkü şeklini almasında da Serdar Denktaş’ın hükümetteki rolünü anlatan Arabacıoğlu, Bafra Turizm Merkezi’nin mimarının da yine o olduğunu söyledi.
Denktaş: Zorluktan yılmam
Etkinlikte konuşma yapan Denktaş, adaylık fikrinin gelişmeye başlamasıyla bazı kamuoyu yaratıcılarının ortaya çıktığını ve kendisini adaylıktan vazgeçirmek için uğraş verdiğini ifade ederek “Bilmedikleri bir şey vardı. Ben her şeyden önce bir Denktaş’ım. Zorluktan yılmam. Tam aksine zorluğun üstüne üstüne yürürüm” dedi.
“Doğduğum evin bana öğrettiği şey…”
Denktaş konuşmasına şöyle devam etti:
“Serdar Denktaş olarak o masaya oturacağım. Ama ucu açık olarak değil ufku açık olarak görüşmeler yapacağım. Hiç kimse beni Türkiye karşıtı olarak gösteremez.
Kimseye diklenmem ve kavga etmem. Ama boyun da eğmem. Bu benim karakterimdir. Büyüdüğüm evin bana öğretti bir şeydir. Türkiye aşkı, yine o büyüdüğüm evde kalbime girmiştir. Birçoğunuz evlidir. Aşkınız vardır. Aşkınızda yanıp tutuşursunuz. Ancak yanlış olan bir şeyi ona söylemezseniz aslında siz onu sevmiyorsunuzdur. Ben sevdiğim için doğru olanı söylemek zorundayım. Ama sadece Türkiye’yi değil. Kendi vatanımı da, kendi insanımı da sevdiğim için…”