Genç İş Adamları Derneği (GİAD), hükümetin açıkladığı ekonomik önlemler paketini şaşkınlık içinde izlediklerini, paketin ülke ekonomisini derin bir bilinmezliğin içerisine ittiğini savundu.
Pakete bakıldığında toplumun tüm kesimlerinde tepkiye yol açtığını ifade eden GİAD, “Hükümetin tek mağdur kendisiymiş gibi hareket ettiği görülmektedir” dedi.
GİAD yaptığı açıklamada, “Her ülke vatandaşının yaptığı gibi, katma değer kattığımız, bünyesinde yaşadığımız, terkedip gitmediğimiz devletimizin 15 günlük bir krizden iflas edebilecek bir mali yapıya sahip olduğuna şahit olmak bizleri oldukça endişelendirmiş ve isyan ettirmiştir” dedi.
GİAD, “maalesef” son günlerde yaşananlardan, devletin elinde krizlere karşı hiçbir enstrüman olmadığını, hiçbir şok durumuna kamu maliyesinin hazırlıklı olmadığını, kamu maliyesinin iflas etmek üzere olan bir kurum gibi ucu ucuna yükümlülüklerini tamamladığını bir kez daha acı bir şekilde gördüklerini belirtti.
Bunca yıldır, devletin yüklerinden kurtulması gerektiğini, arkasında kreditörlerin sırada beklemediği bu tanınmamış devletin popülizmden, partizanlıktan uzak durması, belediyeler reformu gibi cesaret isteyen adımların atılması, özelleştirmelerin, reformların ivedilikle yapılması gerektiğini, aksi takdirde bir noktada çöküş yaşanacağını defalarca anlattıklarını ifade eden GİAD, “Maalesef dinlenmedik” dedi.
“Acilen, cesur adımlar atılmalı”
GİAD açıklamasında çeşitli öneriler sıraladı;
“Birinci aşama olarak önümüzdeki ilk beş iş günü içerisinde gerekli düzenlemeler yapılmak suretiyle;
-Kapanan işletmelerin personelleri için ödenmesi gereken mart, nisan, mayıs aylarına ait sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı giderleri devlet tarafından karşılanmalıdır.
-Kapanan işletmelerin personelleri insan ayrımı yapmadan, uyruğuna bakılmaksızın mart, nisan, mayıs aylarını kapsayacak şekilde her ay asgari ücretin %80’i tutarında maaş ödenmelidir. Paket içerisinde öngörülen ve açıklamalarda belirtilen hususlar ne yazık ki insan haklarına ve eşitlik ilkesine aykırıdır.
-Kapanan işletmelere ait olan, şirket veya şahıs ismine kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın, iş amaçlı kullanılan tüm araçların 2020 yılı için %50 seyrüsefer indirimi alması gereklidir.
-İleri tarihli yazılan çeklerin firmaları sıkıntıya sokmadan tahsilini mümkün kılmak için bankalar ile görüşerek faizsiz faktöring, çek ödeme destek kredileri gibi hızlı çözüm üretecek hizmetleri için devlet girişimleri yapmalıdır. Özellikle bu önlemler ve azami sınırlar rica ile değil kararname ile belirlenmelidir. Mevcut Kredi ve mevduat oranı değerlendirildiğinde hükümetin çok ciddi bir kaynağı uygun koşullarda borçlanabilmesi de değerlendirilmelidir
-Dünyada düşen petrol fiyatlarının ülkemiz akaryakıt fiyatlarına yansıması sağlanmalıdır. Tarihte ilk defa Türkiye ile akaryakıt fiyatlarımız eşitlenmiştir.
-Kapanan işletmelerin yıl sonu vergilerinde indirimler yapılmalıdır.
-Kira ilişkilerinde oluşacak ihtilafları önlemek adına daha net önlemler dizisi açıklanmalı, konut ve işleri kiraları için farklı uygulamalar yapılmalı, stopaj muafiyeti sağlanmalıdır.