banner564

Sahte diploma olayı ‘Bomba’ etkisi yaptı

Eğitim ve Kariyer Uzmanı Emrah Adaklı, Kıbrıs’a gelen öğrenci sayısında azalma olmasını değerlendirdi

Sahte diploma olayı  ‘Bomba’ etkisi yaptı
banner598

Genç Vizyon

Cemre Akar

Eğitim ve Kariyer Uzmanı Emrah Adaklı, Kuzey Kıbrıs’taki üniversitelerde yaşananlar ve beklentiler konusundaki görüşlerini Genç Vizyon’a aktardı. Adaklı “Adaya gelen öğrenci sayısında azalma vardır ama öğrenci olmayanların gelmemesi doğru bir karardır” dedi.

   Adaklı sorularımızı şöyle yanıtladı:

   Soru:  Yeni akademik dönem yaklaşıyor, öncelikle süreç nasıl ilerliyor, bilgi alabilir miyiz?

   Yanıt: Üniversitelerimizde yeni akademik döneme başlamadan önce genellikle aşağıdaki süreçler izlenir:

1. Kayıt ve Başvuru: Öğrenciler, okulların belirlediği tarihlerde kayıtlarını yeniler veya yeni öğrenciler başvurularını tamamlar. Bu süreçte gerekli belgeler ve ödemeler yapılır.

2. Ders Programlarının Hazırlanması: Öğretim üyeleri ve akademik birimler, yeni dönemde hangi derslerin açılacağını ve bu derslerin kimler tarafından verileceğini belirler. Öğrenciler ders seçimlerini yapar.

3. Oryantasyon: Özellikle yeni öğrencilere yönelik olarak, okulun ve kampüsün tanıtıldığı oryantasyon programları düzenlenir. Bu programlar, öğrencilerin kampüse ve akademik yaşama uyum sağlamalarına yardımcı olur.

4. Derslerin Başlaması: Akademik takvimde belirtilen tarihte dersler başlar. Öğrenciler ders programlarına uygun olarak derslerine katılmaya başlar.

5. Akademik Takvim: Dönem boyunca sınav tarihleri, tatiller ve diğer önemli tarihler akademik takvimde belirtilir ve öğrenciler bu takvime göre hareket eder.

6. Sınavlar ve Değerlendirme: Dönem boyunca yapılan ara sınavlar, ödevler ve dönem sonu sınavları ile öğrencilerin performansları değerlendirilir.

7. Dönem Sonu: Dönem sonunda öğrenciler notlarını öğrenir ve bir sonraki döneme hazırlık yaparlar.

Soru: Yükseköğrenim alanında  yaşananlar kayıt süreçlerini etkiledi mi ? Ne düşünüyorsunuz?

   Yanıt: Pandemiyle birlikte ciddi bir kopuş yaşanmıştı zaten. Tam bu enkazı iyileştirmeye çalışırken 57 ülkeye ambargo uygulaması, yani çift vize uygulaması ciddi bir sarsıntıya sebep olup, 50 Afrika ülkesi ve 7 ortadoğu ülkesinden öğrenci akışı neredeyse kesilmiş durumda. Bu ülke öğrencileri bu uygulamadan önce üniversitelerin öğrenci kabul mektuplarıyla Türkiye’de transit geçişlerini yaparak rahatlıkla adamıza ulaşabiliyorlardı. Doğrusu bu öğrenciler gerçekten öğrenci miydi? Burası muamma…

Uluslararası öğrenci pazarına ciddi bir darbe vurulmuş oldu. Doğru bir uygulama mı? Evet doğru! Artık ülkemiz bu konuda bir nebze kontrol altında. Şimdi ise gerçekten öğrenci vasıflı profiiler vizelerini alıp geliyorlar. Az ama öz sayıda.

Son günlerde yaşanan bir üniversitenin sahte diploma skandalı ise yıllardır emek harcadığımız yükseköğretim sektörüne bomba gibi düşmüştür. Sonuçta dışardan tabloyu izleyen biri o üniversitenin adını zikretmiyor genele yansıtılıyor ve bu işin suçlusu “Kıbrıs’ın üniversiteleri” oluyor. Saygın üniversitelere de ciddi zararı dokunuyor bu tarz olayların. Bu tarz olaylara karışan üniversitelerin derhal kapanıp halihazırda eğitim gören öğrencilerinin ise diğer saygın üniversitelere taksimi yapılması gerekiyor.

   Son olarak YÖK’ün TC’den gelen öğrencilerde kontenjan kısıtlaması ada geneline öğrenci nufusuna ve kalkınmasına ciddi zararlar veriyor.

   Her şeyin başı denetim ve cezai yaptırım. Aksi durumda yükseköğretim ciddi zararlar görüyor.

Rumların eline kozlar verildi

   Soru: Uluslarası öğrenci noktasında tepkiler yurtdışında Kuzey Kıbrıs’ın imajını nasıl etkiledi ?

   Yanıt: Uluslararası arenada olumsuz sansasyonel olaylar ülke yükseköğretimini ciddi oranda zedeliyor. En büyük rakibimiz Güney Rum kesiminin eline ciddi kozlar vermiş oluyoruz. Bir çuval temiz inciri berbat etmiş oluyoruz. Ülkemizde yıllardır emek sarfeden saygın üniversitelerimizin de öğrenci temini konusunda ciddi zararlar gördüğünü gözlemliyoruz.

   Bunlar acı gerçeklerimiz. Kim yükseköğretime zarar veriyorsa cezasını çekmeli. Yapanın yanına kâr kalır zihniyeti bu ülkeyi yok ediyor. 21.Yüzyılda bizim bu olumsuzlukları konuşmamız ve çözüm aramamız gerçekten acizliktir. İlaç var fakat yürürlükte işletimde ciddi sıkıntılarımız var..

   Soru: Bu yıl beklenen rakamlarla ilgili bir öngörünüz var mıdır?

   Yanıt: ÖSYM 2024 yılı için KKTC üniversitelerine toplam 15,148 kontenjan ayırmıştır. Bu kontenjanların 3,643'ü ön lisans, 11,211'i lisans, ve 294'ü özel yetenek programları için belirlenmiştir.

Geçtiğimiz yıllara göre kontenjan sayısı da düşürülmüştür. Bu 15 bin kontenjanın ortalama her yıl yarısını doldurabiliyoruz. 7-8 bin öğrenciyi YÖK’ün tanıdığı, ÖSYM’nin tercih kılavuzunda olan 13 üniversitemiz paylaşıyor. Bu rakam üniversite ve ayakta durabilmesi için çok az bir oran. Bu pastanın en büyük oranlarını en eski 4 üniversitemiz paylaşıyor. 8-9 üniversitemize de Bu paydan çok küçük rakamlar düşüyor.

Siyasi kanat, bürokrasi Türkiye’den yerleşen genel rakam ne olursa olsun her defasında başarı olarak kabul ediyor. Kime göre başarı neye göre başarı bunun muhasebesi yapılıyor mu? Memnuniyet istatistikleri çıkartılıyor mu? Öğrenci memnuniyeti anketleri yapılıyor mu? Bu sektör yüzeysel kaldığı sürece kaybetmeye devam edeceğiz.

   Soru: Yükseköğretim alanında kaliteyi arttırmak adına yeni planlamalar yapılmalı mı ?

   Yanıt: Yeni ve güncel planlamalar tabi ki mutlak suretle yapılmalıdır. Her defasında yazılı ve görsel basında birileri duysun, uyansın harekete geçsin diye büyük harflerle ver yansın ediyoruz. Kim duyuyor? Kim harekete geçiyor? Kim eyleme geçiyor? Ne yazık ki bu işin yetkilileri her defasında ölü taklidi yapıyor.

Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok ! Eğer gerçekten istersek ülkemizdeki yükseköğretime saygın bir noktaya getiririz ama gerçekten istememiz gerekiyor..

6- Devletin Yükseköğrenim’de kaliteyi artırmak adına çalışmalarını yeterli buluyor musunuz?

   Yanıt: Ne yazık ki hiç yeterli bulmuyorum. Acil eylem planlarının hazırlanması gerekiyor. Yükseköğretimde ciddi kan kaybediyoruz. Güney Rum kesimi dünya üniversitelerinin şubelerini kendi topraklarına taşımaya başladılar tuşa bastılar. Biz kalitemizi artırmak için ne yapıyoruz? Öğretim üyesi kalitesi? Altyapı kalitesi yeterli mi? Teknik bir bölüm açılıyor fakat öğretim üyesi ve laboratuvar teknik donanıma sahip mi? Bunlar hep sorgulanmalı. Uluslararası ve yerel öğrenci kabul ederken başarı kriterlerimiz nedir? Meslek lisesi mezunu bir öğrenci tıp, diş hekimliği okuyabilir mi? Bizlerin görüşleri neden alınmıyor?

Güncelleme Tarihi: 28 Temmuz 2024, 02:01
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner582

banner608

banner628

banner473