Raif DOĞRU

   Kuzey Kıbrıs’ta sürekli hükümet krizlerinin yaşanması hem halka, hem de devlete büyük zararlar veriyor. Vatandaşlar, resmi kurumlarda işlerini kolayca yürütemezken devletin gelirleri de sürekli azalıyor. 
En önemli gelir kaynaklarından biri olan tapu harçlarının yeniden düzenlemesini ve devir işlemlerindeki sınırlamanın bir süreliğine genişletilmesini öngören basit bir yasa değişikliğinin dahi yapılamaması nedeniyle devletin 200 milyon Sterlin zarara uğratıldığı belirtiliyor.
Diyalog muhabirinin görüşlerine başvurduğu bir kaynak, tapuyla ilgili yasa değişikliğinin hazır olduğunu, ancak hükümet krizi yüzünden meclise götürülemediğini söyledi. Aynı kaynak, yabancılar için yıl sonuna kadar apartman dairesinde 4, villa alımında ise bir dönüm yerine 2 dönüme kadar arazi hakkı öngören yasa düzenlemesinin sadece 6 ay için geçerli olacağını söyledi.
Yaklaşık 15 bin sözleşme veya devir dosyasının tapuda bekletildiği belirtilirken, bu sorunun herkese zarar verdiği ifade edildi.

Bütçenin üçte biri

   KKTC’nin 2022 yılı bütçesinin yaklaşık 600 milyon Sterlin olduğunu belirten emlakçılar, sadece tapu devirlerinden elde edilecek tahmini 200 milyon Sterlin’in, bütçenin üçte birine denk geldiğini ifade ediyor “böylesi bir geliri elimizin tersiyle itme hakkımız yoktur” diyor.
KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durabilmesi için ek gelirlere ihtiyaç duyulduğunu belirten emlakçılar, KKTC’den mülk alan yabancıların bunları söküp götüremeyeceğine dikkat çekti.
   Hükümet krizlerinin KKTC’nin geleceğini olumsuz yönde etkilediği, vatandaşlara daha büyük sıkıntılar yaşatacağı görüşünü dile getiren emlakçılar, yeni hükümetin bir an önce kurulması dileğinde bulundu.

Müteahhitler Birliği Başkanı ne diyor?
Diyalog’un konuyla ilgili sorularını yanıtlayan İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, KKTC’de siyasi istikrarsızlık, plansızlık ve programsızlık nedeniyle ciddi sıkıntıların yaşandığına dikkat çekti. 
Gürcafer “Her şeye rağmen yılda 10 bin dolayında konut satışı yapıldığını tahmin ediyoruz” dedi.    Her konutun değerini ortalama 100 bin Euro’dan hesapladıklarını belirten Gürcafer, bu durumda yıllık gelirin bir milyar Euro’yu bulabileceğini kaydetti. Yatırımcılara kalite sunulamıyor Konut satışı sınırının yabancılara yönelik 1’den 5’e çıkarılması taleplerini de hatırlatan Gürcafer, bunun henüz çözüme kavuşmadığına dikkat çekerek, KKTC inşaat sektörünün doğası başta olmak üzer birçok avantajı olduğunu ancak bu alanın doğru değerlendirilemediğini ifade etti. Gürcafer şunları kaydetti: “Biz yatırımcılara gerekli servis kalitesini sağlayamıyoruz. Onlara kolaylık sağlayamıyoruz. Bürokratik engeller devam ediyor. Birçok zorluk çıkarıyoruz karşılarına. Hizmet konusunda sınıfta kalıyoruz. İnşaat sektörünün canlanması demek, ülkeye gelecek turist sayısının da artışı demektir. Hükümete yüzde 42 dolaylarına katkısı olan bir sektör inşaat sektörü. Konut satışlarından devletin kasasına giren para yadsınamaz. Devlete dolaylı ve direkt vergilerinin yanı sıra 10 bin konutun sadece devir harcı olarak 150 milyon Euro’yu aşkın direkt katkısı var.”