banner564

Ruhu bedenden ayırıyor

LSD türü uyuşturucunun deneme yaşının 11 olduğunu söyleyen Karaokçu, önemli uyarılarda bulundu

Ruhu bedenden ayırıyor
banner598
Melin DOBRAN
Başbakanlık Uyuşturucuyla Mücadele Komisyonu Başkanı Hasan Karaokçu, ülkemizde çok sık rastlanmayan ama son yıllarda birkaç kez görülen LSD’nin en tehlikeli uyuşturucu türlerinden birisi olduğunu söyledi.
Karaokçu, yapılan araştırmalarda bu türün, kişinin gerçek algılarında bozulma yarattığını ve gerçek gibi gözüken ama gerçekte olmayan imajları görmesine sebep olduğunu ifade etti. İşitsel ve dokunma ile ilgili halüsinasyonlara rastlandığından söz eden Karaokçu, kendilik algısının değiştiğini, ruhu bedenden ayırdığını ve egoyu dağıttığını dile getirdi. 
Karaokçu, “Polis verilerine baktığımız zaman, 9 Nisan 2014’te 3 parça pul halinde, İran uyruklu bir öğrencinin tasarrufunda ele geçirilmiştir. 11 Kasım 2015 tarihinde ise TC uyruklu bir kişinin tasarrufunda, 18 miligram olarak kâğıdın üzerinde bulunmuş ve bu kişiler yargıya havale edilmiştir” dedi.

KKTC geneli LSD
Karaokçu konuşmasının devamında şunları aktardı, “LSD (Lysergic acid diethylamid) Kuzey Kıbrıs’ta en az görülen uyuşturucular arasındadır. Komisyon olarak yaptırdığımız yaygınlık araştırmalarında da bu maddenin varlığı konusunda çok düşük rakamlar karşımıza çıkmaktadır. Polis verilerine baktığımız zaman, 9 Nisan 2014’te 3 parça pul halinde, İran uyruklu bir öğrencinin tasarrufunda ele geçirilmiştir. 
11 Kasım 2015 tarihinde ise TC uyruklu bir kişinin tasarrufunda, 18 miligram olarak kâğıdın üzerinde bulunmuş ve bu kişiler yargıya havale edilmiştir. Bu LSD, 2011’de Uyuşturucu Maddeler Yasası kapsamına alınmıştır. Bu kişiler de bu çerçevede yargıya havale edilmiştir.

KKTC geneli yıllara göre LSD 
LSD deneme oranı, 2003’te yapılan araştırmada, yüzde 1 iken, bu oranın 2008’de yüzde 0,4’e düştüğü, 2013’te yüzde 0,3’e düştüğü belirlenmiştir. 2015 yılında yaptırdığımız ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Psikoaktif Madde Kullanımının Yaygınlığı’ araştırmamızda ise bu oran yüzde 0,7 olarak karşımıza çıkmıştır. 

KKTC geneli rakamlar
2015’te yaptırdığımız araştırma sonuçlarına göre ankete katılanların yüzde 1,8’i, LSD kullanan birilerini tanımaktadırlar. Olguların yüzde 0,9’u LSD kullanmaktadırlar. Erkekler kadınlara göre daha fazla LSD kullanmaktadır. Olguların son 12 ayda LSD kullanımı yüzde 1,5’dir. Olgularda her gün LSD kullanan bulunmamaktadır. Olgularda 15 yaş öncesinde de LSD kullanımı bulunmaktadır. Liselerde yapılan araştırmamızda ise öğrencilerin yüzde 0,5’i LSD’yi, 11 yaş ve öncesinde ilk kez denemektedirler. İlk deneme yaşı daha çok yoğun olarak 11 yaş ve öncesi yaş grubunda görülmektedir.

LSD’nin etkileri
LSD’nin halüsinojen olarak sınıflandırılmasının nedeni, kişinin gerçek algılarında bozulma yaratarak, gerçek gibi gözüken ama gerçekte olmayan imajları görmesine, sesleri duymasına ve dokunsal duyumlar algılamasına yola açmasıdır. Ülkemizde yaygın olarak kullanılan bir uyuşturucu madde değildir. Bulunması oldukça zordur. LSD ve benzerlerine tolerans hızla gelişir. Üç dört gün sürekli kullanımı takiben tolerans üst düzeye varır. LSD’nin etkisi bir saat içinde başlar, 2-4 saat içinde en üst düzeye varır, 8-12 saat içinde sonlanır. Fiziksel olarak titreme, yüksek tansiyon, beden ısısında artma, terleme ve görme bulanıklığına yol açar. Etkileri zevk ve güzel şey hayal etmekten, kâbuslara kadar değişir. Algı bozukluğu gelişir. Algılar keskinleşir, çarpıklaşır. Kişinin kendisini algılaması farklılaşır. Çevre yabancılaşır. Bazı nesneler farklı olarak algılanabilir.

Biçimler daha zengin gözükür 
Renkler ve biçimler daha zengin gözükür, köşeler keskinleşir. Halüsinasyonlar genellikle görsel olmakla birlikte, işitsel ve dokunma ile ilgili halüsinasyonlara rastlanılabilir. Kendilik algısı değişir, ruhu bedenden ayırır ve egoyu dağıtır. Bu uyuşturucu maddelerin kullanımı ile uygunsuz davranışlar ve psikolojik değişiklikler gelişebilir. Kişi büyük bir sıkıntı yaşayabilir, kuşkucu, düşünme ve muhakeme bozukluğu oluşabilir. Kullanan kişi aklını kaybetme, delirme korkusunun hâkim olduğu bir panik yaşar. Bu durum oldukça tehlikelidir. LSD’nin etkilerini tahmin etmek güçtür, etkileri bireye özgüdür. Çünkü etkiler alınan miktara, kullanıcının kişiliğine, kullanıcının o an içinde bulunduğu ruhsal durumuna ve ilacın alındığı çevreye bağlıdır. 20-25 miligram LSD, kişinin kendinden geçmesi için yeterlidir. Eğer bu miktar daha fazla olursa insanı çıldırtabilir. Alındıktan 30 ile 60 dakika sonra etkilemeye başlar ve 8 ile 12 saat kadar bu etkileri sürer. Ancak halsizlik, yorgunluk 24 saat kadar sürebilir, ayrıca kalıcı başka birtakım etkileri daha vardır. Fizyolojik olarak ilk görülen etki, göz bebeklerindeki genişlemedir. Kan basıncında artış, titreme, ağızda kuruluk, mide-bağırsak faaliyetlerinde artış, iştah azalması, uykusuzluk ve kontrol edilemeyen gülmeler görülür.

Etkiler tekrar yaşanır
Halüsinojen uyuşturucu madde kullanıldıktan ve etkisi geçtikten sonra, bazı etkiler tekrar yaşanır. Buna da ‘flashback’ adı verilir. Halüsinojen kullananların yüzde 15 ile 80’inde bu tablo ortaya çıkabilir. Flashback sırasında geometrik halüsinasyonlar, renk parıltıları, renklerin belirginleşmesi, hareket eden nesnelerin görüntülerinin izlerinin olması, nesne çevresinde ışık haleleri, nesneleri küçük ya da büyük görme olabilir. Flashback belirtilerinin ortaya çıkmasını ruhsal stres yaratıcı etkenler, monoton biçimde araba kullanma gibi uyaran, yoksunluğu ya da başka uyuşturucu maddelerin kullanımına yol açabilir. Bunlar birkaç dakika içinde sonlanır. Kimi zaman daha uzun sürebilir. Flashback olayı, LSD kullandıktan birkaç gün sonra olabileceği gibi bir yıldan da daha uzun bir süre sonra ortaya çıkabilir. Yani kişi tekrar uyuşturucu madde kullanmasa da flashback yaşayabilir. Tipik olarak bir kaç dakika hatta daha da kısa bir süre içinde sonlanır ve genellikle, şekilsiz renklerden korkutucu halüsinasyonlara kadar uzanan bir çeşitlilik içerir. Özellikle kronik olarak kullananlarda, kişilik problemleri olanlarda, bununla birlikte ara sıra LSD kullananlarda da flashback gözlemlenebilir.

Yarattığı sonuçlar
Bu uyuşturucu maddelerin kullanımı, ölüme neden olabilir. Ölüm daha çok yüksek tansiyon ya da beden ısısının artışından kaynaklanmaktadır. Yargılama yetisinin bozulmasına bağlı olarak da ölüm olabilir. Buna örnek olarak, trafik kazası ya da kişinin uçmak amacı ile tehlikeli aktivasyonlara girişmesi verilebilir. Zehirlenme yüksek dozlarda kullanıcıda, hissizlik, kaslarda güçsüzlük ve titreme görülür. Motor becerileri ve koordinasyon bozulmuştur. Bazen nöbetler ve bulantı da yaşayabilirler. Yüksek dozdan dolayı ölüm rapor edilmemiştir.

Güncelleme Tarihi: 03 Haziran 2016, 09:36
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474