Son üç yılda özelin döviz açığı 196 milyar dolardan 115 milyar dolara gerilerken, kamununki 50 milyar dolardan 187,4 milyar dolara yükseldi. Yap işlet devret projelerindeki gelir garantileri de eklendiğinde kamunun döviz riski 340 milyar doları aşıyor.
Son yıllarda özel sektörün döviz riskinin dolaylı olarak kamuya aktarılması dikkat çekiyor.
Merkez Bankası'nın (TCMB) rezervindeki dövizleri satması ve Hazine'nin döviz cinsi borçlanmaya ağırlık vermesi, kamunun döviz açığını, dolayısıyla da döviz riskini hızla artırıyor.
QNB Finansbank, dün yayımladığı sabah notunda kamunun artan döviz riskine ilişkin çarpıcı veriler paylaştı.
Buna göre, 2019 başlarına kadar 50 milyar dolar civarında seyreden kamunun net döviz riski, 2019 sonunda 70.7 milyar dolara, 2020 sonunda ise 163.7 milyar dolara yükselmişti. Kasım 2021'de 153 milyar dolara kadar gerileyen döviz riski, son 2 ayda 34.4 milyar dolar artışla 187,4 milyar dolara yükseldi.
Ekonomik aktörlerin bilançolarında yer alan döviz varlıkları ile yükümlülükleri arasındaki fark, net döviz pozisyon durumunu yansıtıyor. Döviz varlıkların yükümlülüklerden fazla olması durumunda kurlardaki yükselişten olumlu yönde etkilenilirken, tersi durumda da kurlardaki düşüşten kâr elde ediliyor.
Notta, kamunun döviz açığı hesaplanırken, kur korumalı mevduat, Hazine net döviz pozisyonu, kamu bankaları net döviz pozisyonu ve TCMB’nin swap ve forward dahil pozisyonuna bakıldı.
Riskli bir durum
Türkiye’de kamunun döviz açığı Ocak ayında 187,4 milyar dolara yükseldi
YORUM EKLE