banner564

Rakamlar ürkütücü

Sinir, öfke patlaması, gerginlik ve uykusuzluk şikâyetleriyle hastaneye başvuranların sayısında patlama yaşanıyor

Rakamlar ürkütücü
banner598

Ömer KADİROĞLU
Sinir, öfke patlaması, gerginlik ve uykusuzluk şikâyetleriyle, Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine başvuranların sayısında ciddi artışların yaşandığı belirtildi. Diyalog’a konuşan hastane Başhekimi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Abidin Akbirgün, geçtiğimiz yıl içinde poliklinik hasta sayısının 8 bin 312’ye ulaştığını, bu yılın ilk 6 ayında ise bu rakamın 5 bin 250 olduğunu söyledi.
Hastane başvurmayıp kontrolsüz ilaç kullananlar olduğunu ve bu amaçla eczanelere başvuruların arttığını belirten Akbirgün, bunun ileride ciddi sorunlara yol açacağını ifade etti. Akbirgün, hastaneye başvuran hastaların üçte birinin üçüncü ülke vatandaşı olduğunu vurgularken, doktor sayısının yetersizliğine dikkat çekti.

2017-2022 yılları arası poliklinik hasta sayısı:
Akbirgün polikliniğe başvuran hasta sayıları hakkında yıllara göre şu bilgileri verdi: 2017 yılında yetişkin psikiyatri hasta sayısı 13 bin 797 iken 2018 yılında 20 bin 402, 2019 yılında 25 bin 453, 2020 yılında 24 bin 203, 2021 yılında 21 bin 973 ve Ocak-Haziran 2022 yılında 8 bin 749 kişidir. 2017 yılında çocuk-ergen psikiyatri hasta sayısı 7 bin 391 kişi iken 2018 yılında 8 bin 832, 2019 yılında 8 bin 889, 2020 yılında 7 bin 134, 2021 yılında 8 bin 312 ve Ocak-Haziran 2022 tarihinde 5 bin 250 kişi.

“Doktor sayısı yetersiz”
Akbirgün konuşmasının devamında Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin yaşadığı sorunlara dikkat çekerek şunları aktardı, “Doktor sayımız yetersizdir. Tüm talepleri karşılayamıyoruz. Bazen üç bazen iki poliklinik doktorumuzla hizmet veriyoruz. Son zamanlarda bizleri de zorlayan adli psikiyatri alanında bir artış var. Talep edilen bilirkişi için her hafta bir doktoru mahkemeye göndermek zorunda kalıyoruz. En çok hasta sonbahar aylarında geliyor. Son bahar aylarında servis kapasitemiz zorlanıyor çünkü ciddi bir artış yaşanıyor. Üçüncü ülke vatandaşı hastalarımızda artış var var. Neredeyse servisin üçte biri bu insanlardan oluşmaya başladı. Biz madde bağımlılarını çok yüksek görüyoruz. Çok ciddi şekilde madde kötüye kullanımları var. Çoğunu da geri gönderiyoruz çünkü bu gibi vakalar polisin işidir…

“Sadece olaya müdahale edebiliyoruz”
Bizim işimiz sadece hasta gelsin tedavi edeyim değil koruyucu ruh sağlığı hizmeti vermemiz gerekiyor. Bir genç sorunlarını daha okul yıllarından belli etse de bizim bunları kontrol edecek doktor sayımız yoktur. Mevcut doktor sayısı ile sadece olaya müdahale edebiliyoruz. Alkol ve madde bağımlıları bizim işimizdir ancak bunları psikozların içinde bunların tedavi olması pek doğru değil. Yeni bir merkez yapılıyor ve bitirilerek hizmete başlayacağı bilgisini aldık…

“Uyuşturucu, karakter, disiplin ve düzen sorunu”
Başvuran kişiler genellikle gençlerdir. Bu ortamda yaşlıların çok daha büyük travmalar altında olduğunu düşünüyorum. Gençlerde uyuşturucu, karakter, disiplin ve düzen sorunu gibi durumlarda olsa da yaşlılarda belli nörolojik hastalıklar psikiyatrik hastalık gibi muamele ediliyor ve bu bir suçtur. Yaşlı insanların unutkanlık durumu geliştiyse siz o insana akıl hastası muamelesi yapamaz veya elden ayaktan alıp onu bir yerlere yerleştiremezsiniz. Adam evinde mutluysa siz onu alıp de huzur evine koyamazsınız. Ciddi şekilde yaşlı hastaları bir yerlere kapatıp kurtulmak gibi bir algı içerisindedir toplum…

“Koruyucu ruh sağlığı hizmeti vermemiz lazım”
Genellikle bizde son zamanlarda sinirlilik, gerginlik öfke patlaması ve uykusuzluk gibi şikâyetlerden dolayı başvurular oluyor. Bu merkezde daha fazla doktor olursa buraya gelen ve tedavi alan hasta sayısında artış görüleceği inancındayım. Şu anda Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinde 1 mecburi hizmet doktoru, Bir sözleşmeli doktorumuz bir de hizmet alımımız var ve başhekim ile 5 doktoruz. Adli psikiyatriye, AMATEM’e ve psikoza birini görevlendirmek gerekiyor ve bölgeleri de hesaplarsak en az 8 doktora daha ihtiyaç vardır. Diğer yandan koruyucu ruh sağlığı hizmeti vermemiz lazım. Bölgelerde sağlık ocaklarında hedef gruplara eğitimler, öneriler ve tedaviler vermemiz lazım. Öte yandan psikiyatri hemşireye de ihtiyaç vardır çünkü tedavi edip bıraktığımız hastaları takip edemiyoruz. Psikiyatri alımı için Sağlık Bakanlığı münhal açıyor ancak başvuran olmuyor. Başvurup gelenler de istifa edip kaçtı. Yurt dışında bu alanda eğitim alan kişiler var ve bir yıla kadar geleceklerdir diye düşünüyorum.

“Toplumun yüzde ikisini almamız lazım”
Toplumda çok yanlış bir algı var. Bunlar akıl hastası ve neden alıp merkeze yatırmıyorlar algısı var. Modern psikiyatride yerinde tedavi doğru olandır. Şu anda her akıl hastasını alıp buraya kapatma durumu olsa toplumun yüzde ikisini almamız lazım. Toplum köpek hakkını kedi hakkını koruyor ancak bir şizofreni olduğu zaman hemen akıl hastanesine yatırılması gerektiğini ifade ediyor. Hâlbuki modern psikiyatride toplum içinde olma hakları bulunan bu kişilere yerinde tedavi uygulanıyor. 2017 yılında 328, 2018 yılında 451, 2019 yılında 614, 2020 yılında 519, 2021 yılında 546 ve şu anda Ocak-Haziran ayları içerisinde 271 kişi yatılı tedavi oldu. 2022 yılı için yatılı hasta sayısının 600’e ulaşacağını bekliyoruz. Bu yatılı tedavi alan kişiler kendileri veya çevresindekiler için tehlikelilik arz eden kişilerin zorunlu yatış sayılarıdır…

“Endişe verici ve tehlikeli bir durum”
Dışarıda ciddi oranda kontrolsüz ilaç kullananlar vardır. Anti depresan ilaçlarını eczacılardan talep eden insan sayısında bir artış olduğunu duyuyoruz. Normal öfke normal üzüntünüzü anti depresanlarla bastırırsanız vurdumduymazlığınız gelişir ve bu toplumu mahveder. Üniversite öğrencileri özellikle performans arttırıcı ilaçları çok fazla kullanmaya başladı ve tüm bu olanlara baktığımızda ilerisi için endişe verici bir durum olduğunu, tehlikeli bir durumun oluştuğunu görürsünüz. Yeşil reçeteli ilaçları daha fazla kontrol altına almak gerekiyor. Çok kültürlülük var ve çok farklı yapılar görmeye başladık. Çıplak bir şekilde sokaklarda dolaşanları görüyoruz. Her gelen çok rahat bir şekilde davranıyor. Normalde gidilen ülkenin kültürüne uyulurken burada KKTC’de durum bunun tam tersine gelenler kendi kültürleri ile buraya geliyor. Ülkedeki huzuru bir şekilde kontrol edebilirsiniz bu nedenle ciddi çalışmalar yapılması lazım” 
 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474