Başbakan Ünal Üstel, “Zaman başarısızlıklarla dolu eski defterleri karıştırma değil, 50 yıldır sonuç üretmeyen olguların peşine düşme zamanı değil, yeni şeyler söyleme ve yeni pozisyonları tartışma ve kabul etme zamanıdır.” dedi.
Başbakan Üstel, 5+1 gayriresmi Kıbrıs toplantısının ardından yaptığı yazılı açıklamada, Cenevre’de yapılan görüşmelerde federasyon temelinde müzakereye dönülmeyeceğinin teyit edildiğini; Kıbrıs Türk tarafının egemenlik, eşitlik ve eşit uluslararası statü talebini bir kez daha yinelediğini vurguladı.
Üstel, Kıbrıs Türk tarafının masada iş birliğine dayalı yeni adımların atılmasını gündeme getirdiğini kaydederek, ortaya koydukları görüşlerin karşılık bulmasının, yeni süreci önemli ölçüde şekillendirdiklerinin bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Alınan kararları yetersiz bulmakla birlikte olumlu karşıladıklarını dile getiren Üstel, samimi duruşlarını sürdürdüklerini vurguladı. Temmuz ayında yapılması planlanan görüşmelerde de iş birliği kültürünün gelişmesi ve diyalog yollarının açılması için atılacak adımları destekleyeceklerini söyledi.
“Federasyon temelinde müzakerelere dönülmeyeceği teyit edilmiştir”
Başbakan Ünel Üstel, yazılı açıklamasında, 50 yıla yakın süredir devam eden müzakerelerin, Rum tarafının federasyon temelinde bir anlaşma yapmaya niyeti olmadığını ortaya koyduğunu belirtti. Rum tarafının federasyonu bir hedef değil, bir araç olarak gördüğünü ifade eden Üstel, bu anlayışla yürütülen müzakerelerin Kıbrıs Türk halkını müzakere masasına mahkum etmekten ve devletin gelişimini engellemekten başka bir işe yaramadığını söyledi.
“Cenevre’ye giderken, masada artık yeni şeyleri söyleme zamanının geldiğini, egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün kabul edilmesini ve iki devletin iş birliğine dayalı yepyeni bir dönemin başlaması için gerekli adımlarının atılması gerektiğini sürekli vurguladık.” diyen Üstel, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye hükümetinin de bu görüşlerle paralel bir duruş sergilediğini belirtti.
Başbakan Üstel, Kıbrıs Türk tarafının Cenevre'ye gitmeden önce ortaya koyduğu görüşlerin masada karşılık bulmasının, yeni süreci önemli ölçüde şekillendirdiklerinin bir göstergesi olduğunu vurguladı.
